Was für ein Glück!
|
ne mutluluk!
|
|
was ... anbetrifft
|
o hususta..,
|
|
was ... angeht
|
-e hakkında
|
|
was ... betrifft
|
-e gelince
|
|
was ... zu verdanken war
|
neye teşekkür edeileceğini
|
|
Was, Wo ist das Problem?
|
sorun nerede?
|
|
Was, Wo ist das Problem?
|
problem ne?
|
|
was andere Leute davon denken
|
başkaları ne düşünürse
|
|
was auch der Grund dafür ist, ...
|
sebebi ne olursa olsun
|
|
was auch immer
[am Ende von Aufzählungen]
|
her ne ... ise
|
|
was auch immer
|
ne olursa olsun
|
|
was auch immer daraus werden wird
|
sonucu ne olursa olsun
|
|
was auch immer geschieht
|
ne olursa olsun
|
|
was auch immer in den Regeln vorgesehen ist
|
kurallar nasıl olursa olsun
|
|
Was bedeutet das?
|
bunun manâsı ne?
|
|
Was bekommen Sie?
{ugs.}
|
kaç para vermem lâzım?
|
|
Was bekümmert Sie das?
|
Sizi neden ilgilendiriyor?
|
|
was bin ich Ihnen schuldig?
|
borcum ne kadar?
|
|
Was kommen mag, soll kommen
|
ne olursa olsun
|
|
Was kommt, das kommt
|
önlenmesi mümkün değil
|
|
Was darf's sein?
|
sizin için ne yapabilirim?
|
|
was den Preis betrifft
|
fiyat hakkında
|
|
was den Regen betrifft
|
yağmur hususunda
|
|
was den Rest betrifft
|
gerisi hakkında
|
|
was den Stil betrifft
|
tarz hakkında
|
|
was den Text betrifft
|
metin hakkında
|
|
was den Transport betrifft
|
nakil hakkında
|
|
Was der Bauer nicht kennt, frisst er nicht
[Fremdem gegenüber sind wir misstrauisch]
|
yabancılara karşı güvensiz
|
|
Was denn noch?
|
daha ne var?
|
|
was denn?
|
ne var?
|
|
Was denn?
|
nedir?
|
|
was der einhelligen Meinung nach ...
|
müşterek fikire göre...
|
|
Was der für einen Mist redet!
{ugs.}
|
saçmalıyor
|
|
was dich betrifft
|
senin hakkında
|
|
was die Arbeit angeht
|
iş hususunda
|
|
was die gelegentliche Überziehung betrifft
|
ara sıra fazla çekme hakkında
|
|
was die Geschwindigkeit betrifft
|
hız hakkında
|
|
was die Methode betrifft
|
metod hakkında
|
|
was die Preiswürdigkeit betrifft
|
takdire şayanlık hakkında
|
|
was die Qualität betrifft
|
kalite hususunda
|
|
was die Sprache betrifft
|
lisan hakkında
|
|
was die Versicherung betrifft
|
sigorta hakkında
|
|
Was die Zahlung betrifft
|
ödeme hakkında
|
|
Was die Zahlung betrifft sagte er nichts
|
ödeme hakkında hiçbir şey söylemedi
|
|
was die Zukunft betrifft
|
gelecek hakkında
|
|
was diese Sache anbelangt
|
bu konu hakkında
|
|
was dieses Buch auszeichnet
|
bu kitabın yücelten...
|
|
was du auch tust
|
seninde yaptığın gibi
|
|
was du gesagt hast
|
demiş olduğun
|
|
Was du heute kannst besorgen, das verschiebe nicht auf morgen
|
bugünki işini yarına bırakma
|
|
was du nicht sagst!
|
deme yahu!
|
|
abhängig machen von etwas
|
bir şeye şart koşmak
|
|
abhängig machen von etwas
|
şart ileri sürmek
|
|
ach was
|
yok canım
|
|
alles außer etwas
|
bir şeyden başka her şey
|
|
alles, was
|
her şey
|
|
am Nachmittag knabbere ich gerne etwas
|
öğleden sonra bir şey atıştırırmayı severim
|
|
am nahesten an etwas
|
bir şeye en yakın olmak
|
|
angrenzen an etwas
|
bir şeye komşu olmak
|
|
angrenzen an etwas
|
bir şey ile ortak sınırı olmak
|
|
Angst haben um etwas
{v}
|
merak etmek
|
|
Angst haben um jemanden oder etwas
{v}
|
birine veya bir şeye endişe etmek
|
|
Angst haben um jemanden oder etwas
{v}
|
birine veya bir şeye kaygılanmak
|
|
Angst haben um jemanden oder etwas
{v}
|
birini veya bir şeyi merak etmek
|
|
Angst haben wegen etwas
|
bir şey için korkmak
|
|
Angst kriegen wegen etwas
{v}
|
bi şey nedeniyle korkuya kapılmak
|
|
Anpassen an etwas
{sub}
{n}
|
bir şeye uydurma
|
|
Anpassen an etwas
{sub}
{n}
|
bir şeye ayak uydurma
|
|
Anpassen an etwas
{sub}
{n}
|
takip etme
|
|
Appetit machen auf etwas
|
iştah açan madde
|
|
auf etwas
[antreffen]
|
birini (karşılamak)
|
|
aus Furcht vor etwas
|
bir şey korkusuyla
|
|
aussteigen aus etwas
{v}
|
bir şeyi bırakma
|
|
ausweichen vor etwas
{v}
|
bir şeyden kaçınmak
|
|
baden in etwas
{v}
|
…bir şeyin içinde yıkanmak
|
|
Bammel haben vor etwas
|
bir şeyden korkmak
|
|
Bammel haben vor jemandem oder etwas
{v}
|
korkmak
|
|