Keine direkten Treffer gefunden für: işini

Deutsch Türkisch

77 indirekte Treffer gefunden für: işini

Deutsch Türkisch
als Entgelt für Ihre Tätigkeit {sub} {f} işiniz için ücret olarak
Amtes [des~ wegen] işinin gereği
Amtes [des~] işinin
arbeitslos werden {v} işini kaybetmek
das Ardomesser {sub} {n} ışınım
auf etwas anderes umsteigen {v} işini değiştirmek
ausgelernt {adj} işinin ehli
außer Gefecht setzen {ugs.} işini bitirmek
die Bestrahlung {sub} {f} ışınımlanma
das Bestrahlungsmesser {sub} {n} ışınımlanmaölçer
Bist du mit deiner Arbeit fertig? işini bitirdin mi?
das Seine tun {v} işini yapmak
den Weg ebnen {v} {ugs.} işini kolaylaştırmak
die Arbeit wechseln {v} işini değiştirmek
die Früchte der Arbeit ernten {v} işinin meyvelerini toplamak
der Dulder {sub} {m} işini Allaha bırakan
Durchdringungsvermögen der Strahlung {sub} {n} ışının işleme gücü
ein alter Hase sein [Fachmann] işinin ehli olmak
er versteht sein Geschäft işini iyi biliyor
gewandt [Redner, Politiker, Verkäufer] işini bilen
die Gewandtheit {sub} {f} işini bilme
gewitzt {adj} işini bilen
Haben Sie viel zu tun? Işiniz çokmu?
Hitze ableiten {v} ısının yolunu değiştirmek
ich bin über die Qualität seiner Arbeit erstaunt işinin kalitesine şaşırdım
der Kamineffekt {sub} {m} [Erscheinung, die darin besteht, dass eine Wärmequelle eine aufwärts gerichtete Luftströmung bewirkt] ısının yükseğe çıkma olayı
Leistungen aus Anlass der Beendigung des Arbeitsverhältnisses {sub} {pl} işini sona erdirme nedeniyle yapılan ödemeler
nicht auf den Kopf gefallen sein {ugs.} işini bilen olmak
der Professor {sub} {m} işinin ustası
die Radiation {sub} {f} ışınım
Radio- [Vorsilbe] ışınım
das Radiometer {sub} {n} ışınımölçer
die Radiometrie {sub} {f} ışınımölçme
sein Geschäft verstehen işini çok iyi yapmak
sein Geschäft verstehen işinin erbabı olmak
seine Arbeit abschließen işini bitirmek
seine Arbeit beenden işini sonlandırmak
seine Arbeit hinwerfen işini terketmek
seine Arbeit termingerecht abliefern işini bitirip zamanında teslim etmek
seine Arbeit verpfuschen {ugs.} işini hatalı yapmak
seine Arbeit verrichten işini yapmak
seine Arbeit verspätet abliefern işini geç bitirip sunmak
seine Sache ganz gut machen {v} işini oldukça iyi yapmak
seine Sache gut machen {v} işini iyi yapmak
seine Sache ordentlich machen {v} işini muntazam yapmak
seine Stelle aufgeben {v} işini bırakmak
seine Stelle festigen {v} işini sağlamlaştırmak
seine Stelle los sein {v} {ugs.} işini kaybetmiş olmak
seine Stelle verlieren {v} işini kaybetmek
seine Stellung wechseln {v} işini değiştirmek
seinen Job gut machen {v} işini iyi yapmak
der Abflugstrahl {sub} {m} uçak kalkış ışını
abgeschirmte Röntgenröhre {sub} {f} madenî blendajlı x ışını
der Ablenkstrahl {sub} {m} [Fernsehen] kanal tarama ışını
der Ablenkstrahl {sub} {m} sapma ışını
der Abtastlaserstrahl {sub} {m} tarama laser ışını
der Abtaststrahl {sub} {m} tarama ışını
der Aktivitässtrahl {sub} {m} aktivite ışını
der Aktivitätsstrahl {sub} {m} aktivite ışını
der Alphastrahl {sub} {m} alfa ışını
der Atomstrahl {sub} {m} atom ışını
der Betastrahl {sub} {m} beta ışını
die Bluttrichine {sub} {pl} kan trişini
die Deltastrahlung {sub} {f} delta ışını
denselben aynısını
der Direktstrahl {sub} {m} direkt X ışını
die Durchlassstrahlung {sub} {f} iletim ışını
der Echinokokkus {sub} {m} köpek trişini
der Elektronenstrahl {sub} {m} elektron ışını
der Elektronstrahl {sub} {m} elektron ışını
der Erdschein {sub} {m} toprağın reflekte ettiği güneş ışını
fokussierter Laserstrahl {sub} {m} odaklanmış lazer ışını
der Funkleitstrahl {sub} {m} radio ışını
die Gammabestrahlung {sub} {f} gama ışını
der Gammastrahl {sub} {m} gama ışını
glühend heißer Sonnenschein {sub} {m} kızgın güneş ışını
guten [einen~] iyisini
0.004s