20 direkte Treffer gefunden für: Sache


73 indirekte Treffer gefunden für: Sache

Deutsch Türkisch
Sache, auf die er Anspruch hat {sub} {f} hakkı olan şey
Sache der Disziplin {sub} {f} disiplin meselesi
Sache der Gewohnheit {sub} {f} alışkanlık meselesi
Sache der Höflichkeit {sub} {f} kibarlık meselesi
Sache der Konstruktion {sub} {f} tasarım işi
Sache der Unehrlichkeit {sub} {f} yalancılık meselesi
Sache der Unhöflichkeit {sub} {f} kabalık meselesi
Sache der Zeit {sub} {f} zaman meselesi
Sache des Geldes {sub} {f} para meselesi
Sache des Geldes {sub} {f} maddiyat meselesi
Sache des Geldes {sub} {f} maddi mesele
Sache des Geschmacks {sub} {f} damak tadı meseslesi
Sache des persönlichen Geschmacks {sub} {f} şahsi damak tadı meseslesi
Sache des Prinzips {sub} {f} prensip meselesi
Sache hat einen Haken bu işin bir pürüzü var
Sache hat einen Haken bu işin zor bir tarafı var
Sache ist geplatzt yattı
Sache ohne Bedeutung {sub} {f} değersiz şey
Sache stinkt {sub} {f} bu işte bir bityeniği var
Sache von Bedeutung {sub} {f} anlamlı şey
Sache von Belang {sub} {f} önemli şey
Sache von besonderem Interesse {sub} {f} hususi ilgi duyulan şey
Sache von besonderer Bedeutung {sub} {f} hususi önemi olan şey
Sache vor Gericht verhandeln {sub} {f} davayı mahke önünde görüşmek
die Sacheigentumssteuer {sub} {f} mal mülk
die Sacheigentumssteuer {sub} {f} mal vergisi
die Sacheinlage {sub} {f} ayın sermaye
die Sacheinlagen {sub} {pl} ayın sermayeler
die Sacheintragung {sub} {f} mal kaydı
die Sachen {sub} {pl} elbiseler
die Sachen {sub} {pl} eşyalar
die Sachen {sub} {pl} pılı pırtı
Sachen umherwerfen {sub} {f} sağa sola eşyaları atmak
die Sachenbewegung {sub} {f} eşya hareketi
das Sachenrecht {sub} {n} [Rechtswissenschaft] eşya hukuku
das Sachenrecht {sub} {n} [Rechtswissenschaft] mal hukuku
die Sachenrechte {sub} {pl} law ayni haklar
sachenrechtliche Zuständigkeit {sub} {f} law ayni haklar yetki alanı
die Sachentscheidung {sub} {f} [Entscheidung, die über eine Sache selbst, nicht nur über eine Verfahrensfrage getroffen wird] dava usulü hakkinda değil, davanın esası davası
die Sachentscheidungsvoraussetzungen {sub} {pl} usûle ilişkin şartlar
die Sacherklärung {sub} {f} açıklama
die Sacherklärung {sub} {f} bildiri
die Sacherklärung {sub} {f} deklarasyon
die Sacherschließung {sub} {f} eşyaları içeriğine göre düzenleme [örneğin biblitekde kitapları konulara göre dizme]
die Sachertorte {sub} {f} çikolatalı pasta
die Sachertorte {sub} {f} çikolatalı turta
das Sächelchen {sub} {n} küçük şey
abenteuerliche Sache {sub} {f} maceralı
abgekartete Sache {sub} {f} danışıklı olay
abgemachte Sache {sub} {f} üzerinde anlaşılmış bir şey
abgetane Sache hallolmuş mesele
Abnahme der kaufsache {sub} {f} satılan malın teslimi
Abnahme Kaufsache {sub} {f} satılan malın teslimi
Abweisung in der Hauptsache {sub} {f} temel hususun reddi
Akten der Rechtssache {sub} {pl} hukuki dosyalar
akzeptierte Tatsache {sub} {f} kabul edilen gerçek
allgemein anerkannte Tatsache {sub} {f} genelde kabul edilen gerçek
als Drucksache basılı evrak olarak
als eine reine Formsache {sub} {f} sadece bir formalite olarak
als eine Tatsache {sub} {f} bir gerçek olarak
als Tatsache gerçek olarak
andere Sache {sub} {f} başka şey
anerkannte Tatsache {sub} {f} tanınan gercek
angesichts der Tatsache gerçek karşısında
anhängige Rechtssache {sub} {f} halen görülmekte olan dava
die Anschauungssache {sub} {f} somut eşya
die Ansichtssache {sub} {f} bakış meselesi
die Ansichtssache {sub} {f} görüş mesafesi
die Ansichtssache {sub} {f} görüş meselesi
anvertraute Sache {sub} {f} emanet bırakılan eşya
Argument zur Sache {sub} {n} mevzuya ait argüman
auf Kosten einer Sache bir şeyin hesabına
die Auffassungssache {sub} {f} [Ansichtssache] fikir meselesi
0.005s