Keine direkten Treffer gefunden für: başkaları

Deutsch Türkisch

52 indirekte Treffer gefunden für: başkaları

Deutsch Türkisch
der Aliozentrismus {sub} {m} [Allozentrismus] başkaları önemseme
am Schnorren sein başkalarından otlamak
am Zug sein {v} [Derjenige sein, auf den die Anderen warten] başkaları bekleten olmak
andere belästigen {v} başkaları rahatsız etmek
andere schlecht machen {v} başkaları kötülemek
andere schlechtmachen {v} başkaları kötülemek
andere vertreten {v} başkalarına vekillik etmek
anderen voraus başkalarının önünde
auf andere herunterschauen {v} başkaları küçük görmek
auf andere wirken başkaları etkilemek
auf anderer Leute Kosten başkalarının zararına
sich von der Masse abheben {v} [besser sein als andere] başkalarından daha iyi olmak
auf Kosten anderer Leute başkalarının hesabına
aus den Fehlern anderer lernend başkalarının hatalarından öğrenen
der Automorphismus {sub} {m} başkalarının davranışlarını kendi ölçütlerine göre yargılama
besprechen {v} [sich] başkalarıyla tartısmak
besser als die anderen başkalarından daha iyi
das haben wollen, was andere haben başkalarının sahip olduğuna sahip olmak istemek
die Kunst, den Anderen um eine Nasenlänge voraus zu sein {v} başkalarından bir adım ilerde olma sanatı
ein rücksichtsloser Fahrer başkaları hiçe sayan sürücü
Einmischung in anderer Leute Angelegenheiten {sub} {f} başkalarının işine karışmak
ektomorpher konstitutionstyp {sub} {n} başkalarına karşı çok açık yapılı tipte insan
ektomorpher Typ {sub} {m} başkalarına karşı çok açık yapılı tip
er kommt mit den anderen nicht mit başkalarına ayak uyduramıyor
fass dich an deine eigene Nase başkalarına çamur atacağın kendine bak!
fremde Vorstellungen {sub} {pl} başkalarının fikirleri
fremdschämen {v} başkalarının yerine utanmak
gab weiter [er, sie, es ~] başkalarına vermişti
Geist der Nächstenliebe {sub} {m} başkaları sevme ruhu
der Gesundheitsapostel {sub} {m} başkaları da bu konuda eleştiren kişi
der Gönner {sub} {m} başkalarına yardım eden
hineindenkend {adj} başkalarının hislerini anlayan
Höher fliegen als der andere {v} başkalarından dah yüksek uçmak
hören auf andere [sie~] başkalarına kulak veriyorlar
hören auf andere [sie~] başkaları dinliyorlar
im Vergleich zu anderen ... başkalarına oranla
die Jobvermittlung {sub} {f} başkalarına bulma
kollektivieren {v} başkalarının da kullanımına sokmak
Mangel an Rücksicht {sub} {m} başkalarına saygı noksanlığı
Missbilligung anderer {sub} {f} başkaları kınama
mit anderen Leuten zusammenwohnen {v} başkalarıyla birlikte oturmak
mit anderen teilen {v} başkalarıyla paylaşmak
mit fremden Federn schmücken {v} başkalarının başarısını kendisininmiş gibi göstermek
mitbenutzt [er, sie, es hat~] başkaları ile birlikte kullandı
mitbestimmen {v} [bestimmte mit, hat mitbestimmt] başkalarıyla birlikte belirlemek
die Mitgefangene {sub} {f} [weibliche Person, die mit anderen zusammen eine Gefängnisstrafe verbüßt] başkaları ile aynı hapiste olan bayan
der Mitgefangener {sub} {m} [Person, die mit anderen zusammen eine Gefängnisstrafe verbüßt] başkaları ile aynı hapiste olan kişi
der Mithaber {sub} {m} başkaları ile birlikte haklara sahip olan kişi
die Mithaberin {sub} {f} başkaları ile birlikte haklara sahip olan bayan
der Mithäftling {sub} {m} [Mitgefangene, Mitgefangener] başkalarıyla aynı hapishanede olan mahkûm
die Mitverantwortung {sub} {f} başkalarıyla birlikte
und so weiter ve başkaları
0.004s