23 direkte Treffer gefunden für: yakın


77 indirekte Treffer gefunden für: yakın

Deutsch Türkisch
abnabeln {v} [sich] yakınından ayrılmak
abzusehen yakın zamanda
der Adessivus {sub} {m} yakınlık durumu
die Affinität {sub} {f} yakınlık
am nächsten yakınında
an yakınına
an yakınında
angehender Arzt {sub} {m} yakında doktor olacak kişi
angehender Hochschulabsolvent {sub} {m} yakında yüksek okulu bitirecek kişi
angehender Lehrer {sub} {m} yakında öğretmen olacak kişi
angehender Vater {sub} {m} yakında baba olacak erkek
anklagend {adv} yakınarak
Anklagende yakınan
anklagende Worte {sub} {pl} yakınmalı kelimeler
die Anklagenden {sub} {pl} yakınanlar
anklägisch [Recht] yakınıcı
die Annäherung {sub} {f} [auch figürlich] yakınlaşma
die Annäherungen {sub} {pl} yakınlaşmalar
Annäherungs- yakınlaşma-
der Annäherungskurs {sub} {m} yakınlaşma fiyatı
die Annäherungsrichtung {sub} {f} yakınlaşma yönü
der Annäherungsversuch {sub} {m} yakınlaşma girişimi
der Annäherungsversuch {sub} {m} yakınlaşma teşebbüsü
die Annäherungszone {sub} {f} yakınlaşma blgesi
Anteil nehmen an {v} yakınlık göstermek
Antrag auf baldige Abstimmung {sub} {m} yakında oylama dilekçesi
der Anwohner {sub} {m} yakın oturan
die Anwohner {sub} {pl} yakın oturanlar
die Anwohnerinnen {sub} {pl} [weiblich] yakın oturanlar
approximieren {v} yakınlaşmak
die Asthenopie {sub} {f} yakına bakarken gözlerin yorulması
auf bald! yakında
auf baldige Antwort warten {v} yakın gelecekte cevap beklemek
auf baldige Rückantwort warten {v} yakında cevap beklemek
auf baldiges Wiedersehen yakında görüşürüz!
auf der gleichen Wellenlänge sein yakın dost olmak
auf ein baldiges Wiedersehen yakında görüşmek üzere
auf eine baldige Besserung hoffen {v} yakında iyileşeceğini ümit etmek
auf einen zukommend yakında olacak olan
das Aufjaulen {sub} {n} yakınma
aufjaulen {v} yakınmak
aus der Nähe yakından
aus kurzer Distanz yakından
bald {adv} [in Kürze] yakında
bald 40 sein {v} yakında kırk yaşında olmak
bald eine Woche yakında bir hafta
Bald ist die Kacke am Dampfen [vulg.] yakında işler karmakarış olacak
bald weg vom Fenster sein {ugs.} yakında pabucu dama atılacak olmak
bald werde ich wieder mehr Zeit für dich haben yakında senin için daha fazla zaman ayıracağım
bald werdend {adv} yakında olacak olan
baldig {adj} yakında
allernächst {adj} pek yakın
allernächst {adj} çok yakın
am Rande der Verzweiflung çaresizliğe yakın
an die [hundert Leute] ...e yakın
an die 10 EURO 10 Avro`ya yakın
aneinander {adv} birbirine yakın
aneinander {adv} biribirine yakın
artig {adj} cana yakın
aufgeknöpft {adj} cana yakın
bodennah {adj} tabana yakın
bürgernah {adj} halka yakın
Dem Himmel ein Stück näher göğe biraz yakın
dem Krieg nahe savaşa yakın
dem Tode nahe ölüme yakın
die Morgendämmerung ist nahe tan ağarması yakın
einleuchtend [vernünftig] aklayakın
engste {adj} en yakın
entscheidungsnah karara yakın
es ist ja nur ein Katzensprung çok yakın
Fernsehapparat ist nah {sub} {m} televizyon cihazı yakın
fußläufig {adv} yayan gidilebilecek kadar yakın
ganz nahe {adj} çok yakın
Geburt nahe {sub} {f} doğum yakın
gebäudenah {adj} binaya yakın
gegenwartsnah {adj} günümüze yakın
geschlossen {adj} birbirine yakın
0.004s