11 direkte Treffer gefunden für: güvensiz


31 indirekte Treffer gefunden für: güvensiz

Deutsch Türkisch
Anlass zu Misstrauen {sub} {m} güvensizliklerin nedeni
der Argwohn {sub} {m} güvensizlik
Debatte über einen Misstrauensantrag güvensizlik gensorusu hakkında müzekere
den Misstrauensantrag annehmen {v} güvensizlik dilekçesini işleme almak
ein unzuverlässiger Charakter güvensiz bir karakter
einen Misstrauensantrag einbringen {v} güvensizlik dilekçesi vermek
einen Misstrauensantrag zurückziehen {v} güvensizlik dilekçesini geri çekmek
in unsicherer Lage sein {v} güvensiz durumda olmak
link [ugs.: Person] güvensiz (kişi)
mangels Vertrauen güvensizlikten dolayı
das Misstrauen {sub} {n} [reformierte Schreibung] güvensizlik
Misstrauen säen {v} güvensizlik tohumları ekmek
der Misstrauensantrag {sub} {m} [Politik] güvensizlik önergesi
der Misstrauensantrag {sub} {m} güvensizlik oyuna sunma dilekçesi
die Misstrauensvoten {sub} {pl} [Politik] güvensizlik oyları
das Misstrauensvotum {sub} {n} [Politik] güvensizlik oyu
misstrauische- güvensiz-
das Mißtrauen {sub} {n} [alte Schreibung] güvensizlik
die Paranoia {sub} {f} [Med.] güvensizlik hastalığı
die Skepsis {sub} {f} güvensizlik
unsicher sein {v} güvensiz olmak
unsichere Lage {sub} {f} güvensiz durum
die Unsicherheit {sub} {f} [keine Selbstsicherheit] güvensizlik
die Unsicherheiten {sub} {pl} [keine Selbstsicherheit] güvensizlikler
unsichtbar Reserve {sub} {f} güvensiz rezerv
unverlässliche Person {sub} {f} güvensiz kişi
zu Misstrauen führen {v} güvensizliğe yol açmak
kippelig {ugs.} kendine güvensiz
misstrauischer {adj} daha güvensiz
misstrauischste {adj} en güvensiz
Was der Bauer nicht kennt, frisst er nicht [Fremdem gegenüber sind wir misstrauisch] yabancılara karşı güvensiz
0.002s