18 direkte Treffer gefunden für: geçmiş


77 indirekte Treffer gefunden für: geçmiş

Deutsch Türkisch
abgelaufene Zeit {sub} {f} geçmiş zaman
abgelaufenes Jahr geçmiş yıl
alles Gute nachträglich [zum Geburtstag~] geçmiş doğum günün kutlu olsun
alles Gute nachträglich zum Geburtstag geçmiş doğum günün kutlu olsun
das Altgedächtnis {sub} {n} geçmişe ait olayları hatırlama yeteğeni
an der Vergangenheit hängen geçmişe bağlı kalmak
an etwas zurückdenken {v} geçmişi anımsamak
auf Vergangenes zurückschauen geçmişe dönüp bakmak
Aufarbeitung der Vergangenheit geçmişle hesaplaşma
Chronik geçmiş hikâye
datierte rück geçmişe ait tarih atılmış
datierte zurück geçmişe ait tarih atılmış
den Brunnen zudecken, wenn das Kind schon hineingefallen ist geçmiş yağmura şemsiye açmak
denk nicht an die Vergangenheit, siehe nach vorn! geçmişi düşünme, geleceğe bak!
der Vergangenheit angehören {v} geçmişe ait olmak
der Vergangenheit angehören {v} geçmişe dair olmak
die Lehren aus der Vergangenheit ziehen {v} geçmişten ders almak
die Vergangenheit abhaken {v} geçmişe sünger çekmek
die Vergangenheit abhaken {v} geçmişe çizgi çekmek
die Vergangenheit aufarbeiten {v} geçmişle yüzleşmek
die Vergangenheit ins Gedächtnis rufen {v} geçmişi hatırlatmak
die Vergangenheit ins Gedächtnis zurückrufen {v} geçmişi tekrar hatırlatmak
die Vergangenheit Revue passieren lassen {v} geçmişe bir göz atmak
die Vergangenheit ruhen lassen {v} geçmişten bahsetmemek
die Vergangenheit Vergangenheit sein lassen {v} geçmişi kurcalamamak
die Erinnerungshalluzination {sub} {f} geçmişe yönelik varsanı
ex Dividende geçmiş temettü
ex Kupon geçmiş kupon
ex tunc geçmişe etkili
der Ferner {sub} {m} geçmiş yıldan kalma kar
der Firner {sub} {m} geçmiş yıllardan kalma kar
der Firnschnee {sub} {m} geçmiş yıllardan kalma kar
Frau mit Vergangenheit {sub} {f} geçmişi olan kadın
geschichtslos [Land, Stadt] geçmişi olmayan
gewalttätiges Verhalten in der Vergangenheit {sub} {n} geçmişte şiddet kullanma
gute Besserung! geçmiş olsun!
herum sein {v} geçmiş olmak
in der Vergangenheit geçmişte
in der Vergangenheit durchgeführte Kontrolle geçmişte yapılan kontrol
in der Vergangenheit liegen geçmişte kalmak
in die Vergangenheit {sub} {f} geçmişe
der Krankenbesuch {sub} {m} geçmiş olsun ziyareti
Lass die Vergangenheit ruhen! geçmişi karıştırma
die Lebensbeeichte {sub} {f} [Rechenschaft über das bisherige Leben [in literarischer Form]] geçmiş hayatı hakkında hesap verme
mit der Vergangenheit aufräumen {v} geçmişi unutmak
mit der Vergangenheit brechen {v} geçmişi geride bırakmak
mit rückwirkender Kraft geçmişe etkili
Nachträglich herzlichen Glückwunsch! [anläßlich Geburtstag] geçmiş (doğum günün) kutlu olsun
die Nostalgie {sub} {f} [Sehnsucht nach der Vergangenheit] geçmişe özlem
passé sein {v} geçmiş olmak
das Plusquamperfekt {sub} {n} geçmiş zamanın hikâyesi
abgebraust {adj} sudan geçmiş
abgebucht kayda geçmiş
abgekehrt vazgeçmiş
abgelaufen {adj} müddeti geçmiş
allergiegeprüft allerji muayenesinden geçmiş
allergiegetestet allerji testinden geçmiş
allseitig bearbeitet {adj} her tarafı işlemden geçmiş
altertümlich {adj} modası geçmiş
altfränkisch [veraltend: altmodisch] modası geçmiş
altgedient {adj} emeği geçmiş
altmodisch {adj} modası geçmiş
altmodisch [aus der Mode] modası geçmiş
altväterisch {adj} modası geçmiş
andachtsvoll {adj} kendinden geçmiş
andächtig {adj} kendinden geçmiş
angekratzt {ugs.} içi geçmiş
antike Geschichte {sub} {f} antike geçmiş
die Architekturgeschichte {sub} {f} mimari geçmiş
aufgelöst [außer sich] kendinden geçmiş
aufgewalzt silindirden geçmiş
ausgefressen {adj} içi geçmiş
ausgewalzt haddeden geçmiş
ausgewalzt heddeden geçmiş
außer Fassung kendinden geçmiş
außer Rand und Band kendinden geçmiş
außer sich kendinden geçmiş
0.005s