7 direkte Treffer gefunden für: dahin


66 indirekte Treffer gefunden für: dahin

Deutsch Türkisch
dahin führen {v} oraya kadar refakat etmek
dahin gehend {adj} bu hususta
dahin gestellt sein lassen {v} hakkında karar vermemek
dahin sein {v} bozulmuş olmak
dahin sein {v} gitmiş olmak
dahin sein {v} yok olmak
dahinwelken {v} {ugs.} beti benzi atmak
dahinwelken {v} rengi uçmak
dahinwelken {v} sararıp solmak
dahin ziehen {v} süzülmek
dahin ziehen {v} süzülüp gitmek
dahinaus oradan dışarı
dahinbrausen {ugs.} hızlı gitmek
dahinbrausen {v} [brauste dahin, habe dahingebraust] hızla geçip gitmek
dahinbrausen {v} [brauste dahin, habe dahingebraust] süratle geçip gitmek
dahinbrausen {v} [brauste dahin, habe dahingebraust] süratli gitmek
dahinbrettern [ugs.: bretterte dahin, habe dahi.gebrettert] alelacele gitmek
dahinbrettern [ugs.: bretterte dahin, habe dahi.gebrettert] hızla çekip gitmek
dahinbrettern {v} [ugs.: bretterte dahin, habe dahi.gebrettert] hışım gibi gitmek
dahinbummeln gezerek gitmek
dahindämmern {v} [dämmerte dahin, habe dahingedämmert] dalmak
dahindämmern {v} [dämmerte dahin, habe dahingedämmert] dalıp gitmek
dahindämmern {v} [dämmerte dahin, habe dahingedämmert] sersemlemek
dahindämmern {v} [dämmerte dahin, habe dahingedämmert] uyuklamak
dahindämmern {v} [dämmerte dahin, habe dahingedämmert] şuuru yerinde olmamak
dahindösen sızmak
dahineilen {v} [eilte dahin, bin dahingeeilt] akıp gitmek
dahineilen {v} [eilte dahin, bin dahingeeilt] hızlı koşmak
dahineilen {v} [eilte dahin, bin dahingeeilt] çabuk geçmek
dahinfahren {v} [fuhr dahin, bin dahingefahren] hızlı gitmek
dahinfahren {v} [fuhr dahin, bin dahingefahren] çabuk gitmek
dahinfahren {v} [fuhr dahin, bin dahingefahren] öbür tarafa göçmek
dahinfahren {v} [fuhr dahin, bin dahingefahren] ölmek
dahinfallen {v} bitirmek
dahinfallen {v} tamamlamak
dahinfliegen {v} akıp gitmek
dahinfliegen {v} elinden kayıp gitmek
dahinfliegen {v} hızla geçmek
dahinfliegen {v} uçup gitmek
dahinfließen {v} akmak
dahinfließen {v} boşa akmak
dahinfließend {adj} boşa akan
dahingegen {adv} buna karşılık
dahingegen für buna karşılık
dahingehen [sterben] ölmek
dahingehen {v} akmak
dahingehen {v} bir şeyi elden çıkarmak
dahingehen {v} feda etmek
dahingehen {v} geçip gitmek
dahingehen {v} kurban etmek
dahingehen {v} yol yürümek
bis dahin [in der Zwischenzeit] o ana dek
bis dahin [zeitlich] o zamana kadar
bis dahin [örtlich] oraya kadar
bis dahin o zamana dek
der Tod riss ihn dahin ölüm onu oraya çekti
die Tage flogen dahin günler uçup gitti
ebendahin {adv} işte oraya
ebendahin {adv} işte tam oraya
ich sehe Dich und schmelze dahin seni görünce eriyorum
jagt dahin [er, sie, es~] kovalıyor
jagte dahin [er, sie, es~] oraya kovalamıştı
keine zehn Pferde bringen mich dahin mezardan babam çıksa gene de gitmem
Mein ganzes Geld schmolz dahin tüm param eridi gitti
schlendert dahin [er sie, es~] gezerek oraya gidiyor
schlenderte dahin [er sie, es~] gezerek oraya gitmişti
0.005s