2 direkte Treffer gefunden für: olan

Deutsch Türkisch
befindlich {adj} olan
seiend {adj} olan

77 indirekte Treffer gefunden für: olan

Deutsch Türkisch
all die Dinge olanca şeyler
ausgeschlossen {adj} olanaksız
ausgeschlossene Gefahr {sub} {f} olanaksız tehlike
ausgeschlossene Risiken {sub} {pl} olanaksız riskler
ausgeschlossenes Risiko {sub} {n} olanaksız risk
betrügerisch {adj} olandırıcı
der Gelegenheit entsprechend olanağa uygun
die Würfel sind gefallen olan oldu
eine Möglichkeit suchen {v} olanak aramak
erhalten {v} olanak sağlamak
Ermittlung der Möglichkeiten {sub} {f} olanakları araştırma
es ist ihm egal, was um ihn herum passiert olanlar onu hiç alâkadar etmiyor
etwas totsagen {v} [behaupten] olan bir şeyin olmadığını iddia etmek
etwas totsagen {v} [melden] olan bir şeyin olmadığını bildirmek
die Gelegenheit {sub} {f} olanak
Gelegenheit herauszufinden {sub} {f} olanak bulmak
Geschehen habe ich hautnah erlebt {sub} {n} olanları yakinen yaşadım
geschehen ist geschehen! olan olmuş!
im Rahmen seiner Möglichkeiten bleiben {v} olanakları çerçevesinde kalmak
jenseits der Möglichkeiten olanaklarin ötesinde
die Kannregelung {sub} {f} olanak kararlaştırma
die Kannsplittung {sub} {f} olanakları ayırma
die Leibeskraft {sub} {f} [aus Leibeskräften] olanca kuvvetiyle
Man hat, was man hat olanda olur
Markt der Möglichkeiten {sub} {m} olanaklar pazarı
mit größter Heftigkeit olanca şiddetiyle
Mittel und Wege olanaklar ve çıkar yolları
möglich {adj} olanaklı
mögliche Sonnenscheindauer {sub} {f} olanaklı güneşlenme süresi
die Möglichkeit {sub} {f} olanak
Möglichkeiten überlegen {v} olanakları düşünmek
nach allem olanlardan sonra
die Ölanhebepumpe {sub} {f} yağ kaldırıcı pompa
die Ölanreicherung {sub} {f} petrol yığma
die Ölansaugleitung {sub} {f} yağ emme borusu
die Ölansaugung {sub} {f} yağ emme
der Ölanschluss {sub} {m} yağ rakoru
der Ölanstrich {sub} {m} yağlı boya
der Ölanstrich {sub} {m} yağlıboya
die Ölanstrichfarbe {sub} {f} yağ bazlı boya
die Ölanzeige {sub} {f} yağ tazyik göstergesi
der Ölanzeiger {sub} {m} yağ seviye göstergesi
der Ölanzug {sub} {m} muşamba
der Ölanzug {sub} {m} yağlı kumaş
Reich der Möglichkeiten olanaklar açısından zengin
die Ressource {sub} {f} olanak
unmöglich {adj} olanaksız
unmögliche Leistung {v} olanaksız eda
die Unmöglichkeit {sub} {f} olanaksız
die Unmöglichkeit {sub} {f} olanaksızlık
untunlich {adj} olanaksız
abblättert pul pul olan
abergläubisch {adj} batıl inançları olan
der Abfallverursacher {sub} {m} çöpe sebep olan
abfärbend {adj} solan
abgefüllt in içine dolan
abgehalten {v} mani olan
die Abgeschiedene {sub} {f} yalnız olan
abhandengekommen kaybolan
abiogenetisch {adj} hemen üreyip peydah olan
abkömmlich {adj} başka bir işi yapabilmesi için uygun olan
abliegend {adj} uzakta olan
der Abonnent {sub} {m} abone olan
die Abonnentin {sub} {f} [weiblich] abone olan
abonnierend {adj} abone olan
der Absorptionsturm {sub} {m} emici kolan
abstehend {adj} belli bir mesafede olan
absterbend {adj} yok olan
abstimmungsberechtigt oy hakkı olan
der Achtflächner {sub} {m} sekiz yüzeyi olan
die Acidosis {sub} {f} içinde asit olan
der Adressat {sub} {m} alacak olan
das Adsorbat {sub} {n} emme hassası olan
agoraphobisch {adj} meydan korkusu olan
aktenkundig {adj} dosyada kayıtli olan
aktinisch {adj} mor ötesi ışık özelliğine sahip olan
albinotisch {adj} vücutta boyar madde eksikliği olan
0.005s