ich schwöre
|
yemin ederim
|
|
ich schwöre bei Gott
|
Allah`ın adına yemin ederim
|
|
ich appelliere an dein Gewissen
|
elini vijdanina koy
|
|
ich, sie, er besiegte
|
kazanmıştı
|
|
ich ahne aus seinem Schweigen ...
|
susmasından anlıyorumki…
|
|
ich ahne Böses
|
kötü şeyler seziyorum
|
|
ich ahne Gutes
|
iyi şeyler seziyorum
|
|
die
Ichanalyse
{sub}
{f}
|
benlik analizi
|
|
die
Ichanalyse
{sub}
{f}
|
ego analizi
|
|
ich arbeite an der Kasse
|
kasada çalışıyorum
|
|
ich arbeite bis 17 Uhr
|
saat 17`ye kadar çalışıyorum
|
|
ich Armer!
|
zavallı ben!
|
|
ich auch
|
bende
|
|
ich auch nicht
|
bende değil
|
|
ich bastle
|
el işleriyle uğraşıyorum
|
|
ich beantrage Vertagung
|
tehirini öneriyorum
|
|
ich bedanke mich!
|
teşekkür ederim
|
|
ich bedarf ihrer nicht
[geh.: ich brauche sie nicht]
|
size ihtiyacım yok
|
|
ich bedauere es
|
üzgünüm
|
|
ich bedaure es außerordentlich
|
çok üzgünüm
|
|
ich begeistere
|
hayran kalıyorum
|
|
ich begeistere mich für Ihre Idee
|
fikrinize hayranım
|
|
ich begleite dich zur Tür
|
seni kapıya kadar çıkarayım
|
|
ich begreife es
|
anlıyorum
|
|
ich begreife nicht, was Sie meinen
|
ne demek istediğinizi anlamıyorum
|
|
ich behalte es aus sentimentalen Gründen
|
hissi nedenlerden dolayı bende kalmasını kabul ediyorum
|
|
ich behaupte, dass...
|
…iddia ediyorum ki…
|
|
ich bekam eine Gänsehaut
|
tüylerim diken diken olmuştu
|
|
ich bekomme es zugeschickt
|
bana gönderilecek
|
|
ich bemerkte es nicht
|
onu farketmemiştim
|
|
ich beneide Sie um Ihre Ruhe
|
sessizliğinize imreniyorum
|
|
ich benutze ein Deodorant gegen das Schwitzen
|
terlemeğe karşı deodoran kullanıyorum
|
|
ich benutze ein Verzeichnis
|
bir liste kullanıyorum
|
|
ich benutze lieber einen elektrischen Rasierapparat
|
elektrikli traş makinesi önceliğimdir
|
|
ich benötige gute Fähigkeiten und eine Menge Geld
|
iyi yetemekler ve bir sürü paraya ihtiyacım var
|
|
ich berechne Ihnen pro Zeile
|
ben size satır başına hesap yapıyorum
|
|
ich bereue gar nichts
|
hiçbir şeye pişman değilim
|
|
ich beschäftige mich damit
|
ben bununla ilgilenirim
|
|
ich beschönige nichts!
|
ayıbını hiç örtmüyorum
|
|
ich besitze keinen Cent
|
bir sentim bile yok
|
|
ich bestimme mein Schicksal selbst
|
ben kaderimi kendim tayin ederim
|
|
ich betrachte ihn als meinen Freund
|
ben onu arkadaşım olarak kabul ediyorum
|
|
ich bevorzuge Operetten
|
operalar önceliğimdir
|
|
das
Ichbewusstsein
{sub}
{n}
|
ego bilinci
|
|
ich bezahle
|
ödüyorum
|
|
ich bezweifle, dass ich mit Ihnen mithalten kann
|
sizinle yarışabileceğimden şüpheliyim
|
|
ich bin
|
benim
|
|
ich bin ab!
|
geberdim yorgunluktan
|
|
ich bin ab!
|
çok yorgunum
|
|
ich bin alleine hier
|
burada yalnızım
|
|
ich bin am Arbeiten
|
çalışıyorum
|
|
der
Aalstrich
{sub}
{m}
|
yılanbalığı sırt yüzgeci
|
|
aalähnlich
{adj}
|
yılanbalığına benzer
|
|
der
Abbildbereich
{sub}
{m}
|
resimlenebilen bölüm
|
|
der
Abbildwartebereich
{sub}
{m}
|
görüntü bekletilme bölümü
|
|
Abbruch nicht möglich
{sub}
{m}
|
iptali mümkün değil
|
|
abdichtender Anstrich
{sub}
{m}
|
sızmayı önleyici boya
|
|
der
Abdruckbereich
{sub}
{m}
|
basma alanı
|
|
abendlich
|
akşam
|
|
abenteuerlich
{adj}
|
maceralı
|
|
abenteuerlich
[gefährlich]
|
tehlikeli
|
|
abenteuerlich
|
serüvenli
|
|
Aber natürlich
|
elbette
|
|
der
Abfindungsvergleich
{sub}
{m}
[zur Vermeidung eines Prozesses]
|
tazminat uyuşması
|
|
der
Abfindungsvergleich
{sub}
{m}
[zur Vermeidung eines Prozesses]
|
tazminat uzlaşması
|
|
Abgabe für den Lagerkostenausgleich
{sub}
{f}
|
depo masrafı için vergi
|
|
Abgabe zum Haushaltsausgleich
{sub}
{f}
|
bütçe dengeleme vergisi
|
|
der
Abgabebereich
{sub}
{m}
|
teslim alanı
|
|
der
Abgasbereich
{sub}
{m}
|
atık gaz etki alanı
|
|
abgebender Geschäftsbereich
{sub}
{m}
|
verici işletme bölgesi
|
|
abgeschlossener Bereich
{sub}
{m}
|
kapalı bölüm
|
|
der
Abgleich
{sub}
{m}
|
birleştirme
|
|
der
Abgleich
{sub}
{m}
|
denge
|
|
der
Abgleich
{sub}
{m}
|
eşleştirme
|
|
der
Abgleich
{sub}
{m}
|
karşılaştırma
|
|
der
Abgleich
{sub}
{m}
|
muvazene
|
|
Abgrund öffnete sich
|
uçurum açıldı
|
|