dein Akzent verrät deine Herkunft
|
şiven senin nereden geldiğini belli ediyor
|
|
dein Atem riecht
|
nefesin kokuyor
|
|
Dein eigener Fehler!
|
Kendi hatan
|
|
Dein Ergebnis mag anders sein
|
senin sonucun başka olabilir
|
|
Dein Finger blutet
|
parmağın kanıyor
|
|
dein Gewicht
|
kilon
|
|
dein Hosenstall ist offen
{ugs.}
|
dükkânın açık
|
|
Dein Hut sitzt nicht richtig
|
şapkan iyi durmuyor
|
|
dein schlechtes Benehmen lasse ich mir nicht gefallen
|
kötü davranışını kabul etmiyorum
|
|
dein Sohn
|
oğlun
|
|
dein Sohn
|
oğulun
|
|
Dein Tonfall gefällt mir nicht!
|
ses tonunu beğenmiyorum
|
|
dein Wille geschehe!
|
arzuna göre olsun!
|
|
dein Wort in Gottes Ohr
|
Allah duysun
|
|
dein Wort in Gottes Ohr
|
inşallah
|
|
Dein Wunsch ist mir Befehl
|
emrin olur
|
|
dein Zimmer ist ein wirklicher Saustall
|
odan gercekten karmakarışık
|
|
die
Deindustrialisierung
{sub}
{f}
|
endüstrinin gerilemesi
|
|
Deine
[Pronomen]
|
senin
|
|
deine
[Pronomen]
|
seninki
|
|
Deine Arbeit lässt viel zu wünschen übrig
|
işinde daha çok hatalar var
|
|
deine Darstellung
{sub}
{f}
|
senin tanımalaman
|
|
deine Einwände sind mir bewusst
|
itirazkarını biliyorum
|
|
deine Fähigkeit unter Beweis stellen
|
yeteneğinı ispatlamak
|
|
deine Hilfe hat viel zu unserem Erfolg beigetragen
|
senin yardımın başarımıza katkı yaptı
|
|
deine Leistungen gleiten ab
|
verimin düşüyor
|
|
Deine Meinung mag anders sein
|
senin fikrin başka olabilir
|
|
Deine Nase blutet
|
burnun kanıyor
|
|
deine Nase läuft
|
burnun akıyor
|
|
deine Nummer war nicht zu bekommen
|
senin numarandan kalmamış
|
|
deine roten Haare sind sehr auffällig
|
kızıl saçların çok dikkat çekiyor
|
|
deine Schnürsenkel sind offen
|
ayakkabı bağların çözük
|
|
deine Treue ist mir gewiss
|
sadakatinden şüphem yok
|
|
Deine Uhr geht wohl nach dem Mond
|
saati doğru çalışmamak
|
|
deine Uhr ist abgelaufen
|
senin zamanın doldu
|
|
Deine Vorschläge
|
senin önerilerin
|
|
deinem
[Dativ]
|
seninkine
|
|
deinem Rat folgend
|
senin tavsiyene uyan
|
|
die
Deinen
{sub}
{pl}
|
seninkilere
|
|
deiner
[Pronomen]
|
senin
|
|
deiner
[Pronomen]
|
senin kendinin
|
|
deiner
[Pronomen]
|
seninki
|
|
deiner Ansicht nach
|
sence
|
|
deiner Gesundheit wegen
|
sağlığın açısından
|
|
deinerseits
{adv}
|
sence
|
|
deinerseits
{adv}
|
senden
|
|
deinerseits
{adv}
|
senin tarafından
|
|
deines
[Pronomen]
|
senin
|
|
deinesgleichen
{adv}
|
senin gibiler
|
|
deinethalben
{adv}
|
senin hatırın için
|
|
deinethalben
{adv}
|
senin için
|
|
irgendein
{adv}
|
gelişigüzel
|
|
irgendein
{adv}
|
herhangi bir
|
|
irgendein
[Pronomen: adjektivisch]
|
herhangi bir
|
|
irgendein
[x-beliebiger]
|
gelişigüzel
|
|
irgendein
[x-beliebiger]
|
rastgele
|
|
das
Kodein
{sub}
{n}
[Med.]
|
afyondan çıkarılan ve öksürük için kullanılan madde
|
|
das
Kodein
{sub}
{n}
[Med.]
|
kodein
|
|
das
Kodein
{sub}
{n}
|
afyondan çıkarılan ve öksürüğe karşı kullanılan madde
|
|
das
Kodein
{sub}
{n}
|
kodein
|
|
das
Kodein
{sub}
{n}
|
öksürük kesici olarak kullanılan alkaloit
|
|
Landaus, landein
|
dünyanın her yerinde
|
|
nicht bloß irgendein
|
sadece herhangi biri değil
|
|
querfeldein
{adv}
|
tarlalar arasından
|
|