14 direkte Treffer gefunden für: sürü


77 indirekte Treffer gefunden für: sürü

Deutsch Türkisch
die Abdrift {sub} {f} sürükleme
abgeschleppt {adj} sürüklenmiş
der Ablaufkasten {sub} {m} şurup deposu
die Ablaufuntersuchung {sub} {f} şurup analizi
der Absatz {sub} {m} [Handel] sürüm
Absatz fördern sürüm ve satışı teşvik etmek
Absatz steigern sürüm ve satışı artırmak
Absatz- und Vertriebsplanung {sub} {f} sürüm ve satış bölümü planlaması
die Absatzkosten {sub} {f} sürüm masrafı
Absatzmarkt erschließen {v} sürüm ve satış pazarı edindirmek
Absatzmarkt erschließen {v} sürüm ve satış pazarı kazanmak
Absatzmarkt erschließen {v} sürüm ve satış pazarı oluşturmak
Absatzmarkt erschließen {v} sürüm ve satış piyasası edindirmek
Absatzmarkt erschließen {v} sürüm ve satış piyasası kazanmak
das Abschleppen {sub} {n} sürükleme
abschleppen {v} [schleppte ab, hat abgeschleppt] sürüklemek
abschleppen {v} [schleppte ab, hat abgeschleppt] sürümek
abschwemmen {v} [schwemmte ab, hat abgeschwemmt] sürükleyip götürmek
der Abstrich {sub} {m} [zur medizinischer Untersuchung] sürüntü örneği
abtreiben {v} [Wasser] sürükleyip götürmek
abtreibend {adj} sürükleyen
der Abtrieb {sub} {m} sürü vadiye indirme
der Abtrieb {sub} {m} sürü yayladan aşağıya indirme
das Alluvion {sub} {n} sürüklenerek birikme
die Anbaufläche {sub} {f} sürülmüş toprak
anbringen {v} [brachte an, hat angebracht] sürükleyip getirmek
andauern {v} [dauerte an, hat angedauert] sürüp gitmek
ankriechen {v} [kroch an, ist angekrochen] sürünerek yaklaşmak
anlagern {v} [lagerte an, hat angelagert] sürükleyip getirmek
anschieben {v} [schob an, hat angeschoben] sürüklemek
anschwemmen {v} sürüklemek
anschwärmen {v} sürü halinde gelmek
der Antrieb {sub} {m} sürü
das Antriebsgeräusch {sub} {n} sürü gürültüsü
die Antriebskette {sub} {f} sürü zinciri
das Antriebsloch {sub} {n} sürü deliği
die Antriebsspindel {sub} {f} sürü iği
der Arzneitrank {sub} {m} şurup
auf die lange Bank schieben sürüncemede bırakmak
aus dem Verkehr ziehen {v} sürümden kaldırmak
aus der Herde ausbrechen {v} sürüden ayrılmak
die Ausgabe {sub} {f} sürüm
der Austrieb {sub} {m} [Herde] sürü örüye salma
der Autofahrer {sub} {m} sürü
das Autopermis {sub} {n} [schweiz.: Führerschein] sürü ehliyeti
außer Kurs sürüm dışı
Baggerlaufwerk [Raupe] sürünen ünite
begeistern {v} [Film, Buch] sürüklemek
bekriechen {v} [bekriegte, hat bekriegt] sürünerek gitmek
Beschlagnahme des Führerscheins {sub} {f} sürü belgesine elkoyma
der Bestand {sub} {m} sürüş
das Abfragemedium {sub} {n} bilgi edinme unsuru
die Amtspflichtverletzung {sub} {f} [Juristisch] hizmet kusuru
das Amtsvergehen {sub} {n} resmi görev kusuru
die Angebotsbroschüre {sub} {f} teklif broşürü
die Anzeigenbroschüre {sub} {f} reklam broşürü
der Baumangel {sub} {m} inşaat kusuru
der Baumangel {sub} {m} yapı kusuru
die Briefzensur {sub} {f} mektup sansürü
der Börsenprospekt {sub} {m} borsa broşürü
deskriptives Tatbestandsmerkmal {sub} {n} suçun fiili unsuru
Deskriptives Tatbestandsmerkmal {sub} {n} suçun fiili unsuru
divers {adj} bir sürü
eine große Haufen (von) bir sürü
eine Herde von 50 Kühen 50 İnekli bir sürü
eine Unmenge von bir sürü
Element der Bewegung {sub} {n} hareket unsuru
Element der Gefahr {sub} {n} tehlike unsuru
Element der Handarbeit {sub} {n} el işi unsuru
Element des Zweifels {sub} {n} şüphe unsuru
die Elementargefährdung {sub} {f} esas tehlike unsuru
das Fachwerkelement {sub} {n} kafes yapı unsuru
das Federungselement {sub} {n} esneme unsuru
die Filmzensur {sub} {f} film sansürü
der Flug {sub} {m} (hayvan) sürü
das Gaselement {sub} {n} gaz unsuru
der Gefügebestandteil {sub} {m} teşekkül unsuru
0.005s