Keine direkten Treffer gefunden für: Gutes

Deutsch Türkisch

58 indirekte Treffer gefunden für: Gutes

Deutsch Türkisch
Gutes ahnen {v} iyi şeyler hissetmek
Gutes ankündigen {v} iyi şeyler bildirmek
gutes Ausbildungsangebot {sub} {n} iyi meslek eğitimi teklifi
gutes Aussehen {sub} {n} iyi görünme
gutes Beispiel {sub} {n} iyi örnek
gutes Benehmen {sub} {n} iyi davranış
gutes Benehmen {sub} {n} nezaket
gutes Blatt {sub} {n} [in einem Kartenspiel] (iskambilde) iyi kart
gutes Dutzend {sub} {n} en az bir düzine
gutes Einhalten der vorgegebenen Zeit {sub} {n} verilen zamana iyi uymak
gutes Einkommen {sub} {n} iyi gelir
gutes Einvernehmen {sub} {n} iyi anlaşma
gutes Einvernehmen der Völker {sub} {n} halkların karşılıklı iyi anlaşması
gutes Einvernehmen zwischen Staaten {v} iki devlet arasında iyi anlaşma
gutes Fest {sub} {n} iyi Bayram
Gutes Fest! iyi bayramlar!
gutes Frühstück {sub} {n} iyi kahvaltı
gutes Gedächtnis {sub} {n} iyi hafıza
gutes Gehör {sub} {n} iyi işitme
gutes Geld {sub} {n} iyi para
gutes Geld verdienen {v} iyi para kazanmak
gutes Geld wird von schlechtem Geld verdrängt kötü para iyi parayı kovar
gutes Gelingen! [viel Erfolg!] başarılar!
gutes Gelingen! [viel Glück!] iyi şanslar!
gutes Geschäft {sub} {n} iyi ticaret
gutes Gewissen {sub} {n} temiz vicdan
gutes Herz {sub} {n} iyi kalp
gutes Material enthalten {v} iyi malzemeli olmak
gutes nachbarliches Verhältnis {sub} {n} iyi komşulik ilişkisi
Gutes Neues Jahr! iyi yeni yıllar!
gutes Omen {sub} {n} hayra alâmet
gutes Omen {sub} {n} olumlu sinyal
gutes Paar {sub} {n} iyi çift
gutes Sehvermögen {sub} {n} iyi görme yeteneği
Gutes sprechen biri hakkında iyi konuşmak
gutes Stück Arbeit {sub} {f} iyi
Gutes tun {v} iyilik yapmak
gutes Vergnügen {sub} {n} iyi eğlenceler
Gutes versprechen {v} iyilikler sözü vermek
Gutes von jemandem reden {v} biri hakkında iyi konuşmak
gutes Vorstellungsvermögen {sub} {n} iyi hayal gücü
gutes Wetter {sub} {n} iyi hava
gutes Zeichen {sub} {n} uğur
gutes Zureden {sub} {n} iyi ikna etmek
der Güteschutz {sub} {m} mal koruma
die Gütesicherung {sub} {f} mal emniyeti
das Gütesiegel {sub} {n} [Qualitätssiegel] kalite mühürü
das Gütesiegel {sub} {n} [Qualitätssiegel] nitelik onaylayan mühür
gütesortiertes Bauholz {sub} {n} kalitesine göre tasnif edilmiş inşaat kerestesi
der Gütestahl {sub} {m} kaliteli çelik
der Gütestempel {sub} {m} kalite damgası
Besitzer des transportierten Gutes {sub} {m} nakledilen mal sahibi
etwas Gutes iyi bir şey
gute, guter, gutes iyi
guter, gute, gutes iyi
ich ahne Gutes iyi şeyler seziyorum
mir schwant, schwante nichts Gutes {ugs.} bana sanki kötü bir şey olacakmış geliyor
viel Gutes {sub} {n} çok iyi şey
0.004s