19 direkte Treffer gefunden für: starke


77 indirekte Treffer gefunden für: starke

Deutsch Türkisch
der Sausewind {sub} {m} [Kindersprache] starker Wind
starke Abwertung {sub} {f} sert değer kaybetme
starke Arznei {sub} {f} sert ilaç
starke Basis {sub} {f} sağlam zemin
starke Beanspruchung {sub} {f} yüksek zorlama oranı
starke Belästigung {sub} {f} sert zorlama
starke Blutung {sub} {f} çok kanama
starke Blässe {sub} {f} çok solgunluk
starke Dosis {sub} {f} yüksek doz
starke Dosis Medizin {v} yüksek doz ilaç
starke Dämpfung {sub} {f} çok gevşeme
starke Dämpfung {sub} {f} çok kısma
starke Frequenz eines Ortes bir yerin kalabalığı
starke Gefühle {sub} {pl} kuvvetli hisler
starke Hand {sub} {f} güçlü el
starke Hitze {sub} {f} aşırı sıcak
starke Konkurrenz canlı rekabet
starke Kraft {sub} {f} yüksek kuvvet
starke Kursbewegungen yoğun fiyat hareketleri
starke Kursbewegungen yoğun kur oynamaları
starke Lupe {sub} {f} kuvvetli büyülteç
starke Naht {sub} {f} sağlam dikiş
starke Neigung {sub} {f} kuvvetli eğilim
starke Nerven {sub} {pl} sağlam sinirler
starke Opposition {sub} {f} güçlü muhalefet
starke Polizei {sub} {f} güçlü polis
starke Position {sub} {f} güçlü pozisyon
starke Regierung {sub} {f} güçlü hükümet
starke Rücken {sub} {m} sağlam bel
starke Schritt {sub} {m} güçlü adım
starke Seite {sub} {f} güçlü taraf
starke Seite {sub} {f} güçlü yön
starke Steigung {sub} {f} fazla meyil
starke Strömung {sub} {f} sert akım
starke Säure {sub} {f} sert asit
starke Säuren {sub} {pl} sert asitler
starke Währung {sub} {f} sağlam para birimi
starke Zigarre {sub} {f} sert sigara
starke Zunahme {sub} {f} çok artış
starke Ölung {sub} {f} fazla yağlama
starker Abfall {sub} {m} çok düşüş
starker Anfall {sub} {m} ağır sara
starker Appetit {sub} {m} kuvvetli iştah
starker Charakter {sub} {m} gülü karakter
starker Drogenverwender {sub} {m} sert uyuşturucu kullanan
starker Druckabfall {sub} {m} çok basınç düşmesi
starker Eindruck {sub} {m} kuvvetli his
starker Einfluss {sub} {m} kuvvetli etki
starker Esser {sub} {m} obur
starker Geruch {sub} {m} sert koku
starker Geschmack {sub} {m} kuvvetli lezzet
Abnahme der Stromstärke {sub} {f} akımın azalması
die Abprallstärke {sub} {f} sekme kuvveti
die Abschaltstromstärke {sub} {f} kesme akımı şiddeti
die Abschmelzstärke {sub} {f} ergitme akımı
die Alantstärke {sub} {f} inülin
die Alkoholstärke {sub} {f} alkol kolası
die Andruckstärke {sub} {f} baskı kuvveti
die Angriffsstärke {sub} {f} hücum kuvveti
die Anregungsstärke {sub} {f} tahrik gücü
die Anschlagstärke {sub} {f} vurucu kuvvet
die Anschlagstärke {sub} {f} vuruş gücü
Anzeige der Signalstärke {sub} {f} sinyal kuvvetinin gösterilmesi
die Arrowrootstärke {sub} {f} tropik bitki köklerinin unundan nişasta
die Atemstromstärke {sub} {f} nefes verme kuvveti
die Aufzugstärke {sub} {f} çekme kuvveti
die Ausdrucksstärke {sub} {f} ifade kuvvetliliği
die Ausgangsstromstärke {sub} {f} çıkan akım kuvveti
automatische Belichtungsstärke {sub} {f} otomatik ışıklandırma gücü
die Bananenstärke {sub} {f} muz nişastası
die Bandstärke {sub} {f} şeridin numarası
die Bataillonsstärke {sub} {f} tabur gücü
bei maximaler Lautstärke en yüksek ses tonunda
die Beleuchtungsstärke {sub} {f} aydınlatma gücü
die Beleuchtungsstärke {sub} {f} aydınlatma kuvveti
die Beleuchtungsstärke {sub} {f} aydınlatma şiddeti
die Beleuchtungsstärke {sub} {f} aydınlık
0.005s