22 direkte Treffer gefunden für: Anfall


77 indirekte Treffer gefunden für: Anfall

Deutsch Türkisch
Anfall der Erbschaft {sub} {m} mirasın intikali
Anfall der Kosten {sub} {m} masraf oluşumu
Anfall Erbschaft [rechtswissenschaftlich] mirasın intikali
anfallen {v} [ansammeln] ortaya çıkarmak
anfallen {v} [befallen] saldırmak
anfallen {v} [fiel an, hat angefallen] hastalık tutmak
anfallen {v} [fiel an, hat angefallen] hastalık yakalamak
anfallen {v} [fiel an, hat angefallen] miras intikal etmek
anfallen {v} [fiel an, hat angefallen] ortaya çıkmak
anfallen {v} [fiel an, hat angefallen] suikast yapmak
anfallen {v} [fiel an, hat angefallen] tahakkuk etmek
anfallen {v} [fiel an, hat angefallen] tecavüz etmek
anfallen {v} [fiel an, hat angefallen] yakalamak
anfallen {v} [fiel an, hat angefallen] çıkmak
anfallen {v} [fiel an, hat angefallen] üzerine atlamak
anfallen {v} [Kosten] husûle gelmek
anfallend {adj} tahakkuk etmiş
anfallend [als Folge] ortaya çıkan
anfallend [angreifend] saldıran
anfallend [entstehend] tahakkuk eden
anfallend [eventuell] husûle gelebilecek
anfallend [sich ergebend] ortaya çıkabilecek
anfallende Beträge {sub} {pl} tahakkuk eder tutarlar
anfallende Kosten {sub} {pl} oluşan maliyet
anfallende Kosten {sub} {pl} tahakkuk eden miktarlar
anfallende Menge {sub} {f} oluşan miktar
anfallende Nebenkosten {sub} {pl} tahakkuk eden yan masraflar
anfallende Zahlungen {sub} {pl} husule gelen ödemeler
anfallender Abfall {sub} {m} oluşan çöp
anfallender Betrag {sub} {m} tahakkuk eden miktar
das Anfalljahr {sub} {n} tahakkuk yılı
anfallsartig {adj} hastalk nöbetine benzer
anfallsartig {adj} saraya benzer
die Anfallsauslösung {sub} {f} nöbete sebep olma
anfallsfrei {adj} nöbetsiz
das Anfallsgeld {sub} {n} intikal harcı
das Anfallsleiden {sub} {n} bayılma hastalığı
das Anfallsrecht {sub} {n} intikal hakkı
die Anfallstelle {sub} {f} intikal yeri
die Anfallsweise {sub} {f} intkal şekli
das Anfallsäquivalent {sub} {n} ekivalan epilepsi nöbeti
die Anfälle {sub} {pl} [Med.] akseler
die Anfälle {sub} {pl} [Med.] nöbetler
anfällig {adj} dispoze
anfällig {adj} hassas
anfällig {adj} kolay hastalanan
anfällig für {adj} ...e\...a karşı hassas
anfällige Risiken {sub} {pl} hassas riskler
die Anfälligkeit {sub} {f} dispozisyon
die Anfälligkeit {sub} {f} hassaslık
die Anfälligkeit {sub} {f} hastalığa yakalanmaya eğilimlilik
abortiver Epilepsieanfall {sub} {m} hafif sara nöbeti
der Abwasseranfall {sub} {m} atık su oluşumu
der Adversivanfall {sub} {m} epileptik yön çevirme ve dönme nöbeti
akinetischer Anfall {sub} {m} akinetik nöbet
akinetischer Anfall {sub} {m} hareketsizlik nöbeti
akinetischer Anfall {sub} {m} kasların gevşek kaldığı bir petit-mal epilepsi türü
akuter Glaukomanfall {sub} {m} aniden glokom rahatsızlığı
amyostatischer Anfall {sub} {m} amiyostatik nöbet
amyostatischer Anfall {sub} {m} ayakta dururken birdenbire yere düşme ile beliren ve kısa süren bir tür petit-mal epilepsi nöbeti
der Angstanfall {sub} {m} anksiyete nöbeti
angsthafter Anfall {sub} {m} korkulu nöbet
apoplektiformer Anfall {sub} {m} apoplektiform nöbet
der Arbeitsanfall {sub} {m} hacmi
der Arbeitsanfall {sub} {m} yapılacak işlerin tümü
astatischer Anfall {sub} {m} astatik kriz
astatischer Anfall {sub} {m} birdenbire yere düşme
der Asthmaanfall {sub} {m} [Med.] astım krizi
der Asthmaanfall {sub} {m} [Med.] astım nöbeti
der Blickanfall {sub} {m} göz krampı
der Blickanfall {sub} {m} gözlerin kramp halinde yukarı aşağı veya yana kayması
der Bombenanfall {sub} {m} bomba saldırısı
der Brechanfall {sub} {m} kusma
dienzephal-autonomer Anfall {sub} {m} diensefalo otonomik nöbet
dienzephal-autonomer Anfall {sub} {m} vejetatif kriz
der Doppelanfall {sub} {m} çifa sara nöbeti
der Eifersuchtsanfall {sub} {m} kıskançlık durumu
0.005s