15 direkte Treffer gefunden für: his


77 indirekte Treffer gefunden für: his

Deutsch Türkisch
das Abfühlen {sub} {n} hissetme
die Abfühlnadel {sub} {f} hissedici iğne
die Abfühlstation {sub} {f} hissetme istasyonu
der Abfühlstift {sub} {m} hissetme kalemi
der Abfühlstift {sub} {m} hissedici kalem
der Abfühlung {sub} {m} hissetme
Abgabe von Anteilen {sub} {f} hisseleri verme
Abgang von Wertpapieren {sub} {m} hisse senetlerini devretme
die Abnahmegarantie {sub} {f} [Wertpapieremission] hisse senedi geri alma garantisi
abrauschen {v} [rauschte ab, hat abgerauscht] hışır hışır ses çıkararak gitmek
Absacken der Kurse {sub} {n} [Aktien] hisse senetlerinde değer düşmesi
Absicherung von Wertpapieren {sub} {f} hisse senetlerinin emniyeti
Absinken der Aktienkurse {sub} {n} hisse senetlerinin değer kaybetmesi
Abspaltung von Gefühlen {sub} {f} hislerin ayrılması
absterben {v} [Organ] hissizleşmek
Abstoßen von Aktien {sub} {n} hisse senetlerini satma
Abstoßen von Wertpapieren {sub} {n} hisse senetlerini satma
Abstumpfung der Sinne {sub} {f} hislerin körelmesi
die Advance-and-Decline-Methode {sub} {f} hisse senedi değer öngörüsü için teknik analiz yöntemi
affektiv {adj} hissi
affektive Epilepsie {sub} {f} hissi sara
affektive Illusionen {sub} {f} hissi illüzyonlar
affektive Störung {sub} {f} hissi rahatsızlık
affektive Verödung {sub} {f} hissi yalnızlaşma
affektives Delirium {sub} {n} hissi halüsinasyon
affektives Klima {sub} {n} hissi atmosfer
die Affektkrisen {sub} {pl} hissel krizler
affektvoll hisli
die Agencytheorie {sub} {f} hisse senedi sahipleriyle patronların ilişkilerini geliştirme teorisi
der Agiateur {sub} {m} hisse senedi komisyoncusu
ahnen {v} [ahnte, hat geahnt] hissetmek
ahnen lassen {v} hissetttirmek
ahnend {adj} hissederek
ahnt hissediyor
die Akropolis {sub} {f} hisar
die Aktie {sub} {f} hisse senedi
Aktie an der Börse einführen {sub} {f} hisse senedini borsada satışa çıkarmak
die Aktien {sub} {pl} hisse senetleri
Aktien abstoßen {v} hisse senetlerini elden çıkarmak
Aktien an Börse einführen hisse senetlerini piyasaya sürmek
Aktien annullieren {v} hisse senetlerini hükümsüz kılmak
Aktien auf cash kaufen {v} hisse senetlerinin değerini ödeyip almak
Aktien auf den Markt bringen hisse senetlerini pazarlamak
Aktien aufteilen {v} hisse senetlerini bölüştürmek
Aktien ausgeben {v} hisse senetleri ihraç etmek
Aktien ausgeben {v} hisse senetleri tahsis etmek
Aktien ausgeben {v} hisse senetlerini tedavüle çıkarmak
Aktien beleihen {v} hisse senetleri karşılığı avans almak
Aktien beschwertes Darlehen {sub} {n} hisse senetleri destekli borç
Aktien besitzen hisse senedine sahip olmak
Aktien besitzen {v} hisse senetleri sahibi olmak
die Abdikation {sub} {f} [Militärdienst] terhis
die Agathis {sub} {f} [Kauri-Bäume] bir ağaç türü
das Allgemeingefühl {sub} {n} genel his
angenehm warmes Gefühl {sub} {n} rahat sıcak his
angenehmes Gefühl {sub} {n} iyi his
der Anrufer {sub} {m} telefon eden şahıs
ausgeglichenes Gemüt {sub} {n} dengeli his
ausgesprochen {adj} çok müthiş
ausgesprochen gemischtes Gefühl {sub} {n} oldukça karmaşık his
ärztlicher Befund {sub} {m} tıbbi teşhis
ätzend [Jugendspr., selten: toll] müthiş
das Bauchgefühl {sub} {n} birinin içindeki his
beengendes Gefühl in der Brust {sub} {n} göğüs darltıcı his
beglückendes Gefühl {sub} {n} ҫok sevindirici his
bildgebende Diagnostik {sub} {f} görüntülü teşhis
bitteres Gefühl {sub} {n} acı his
bleibender Eindruck {sub} {m} kalıcı his
die Computerdiagnose {sub} {f} bilgisayarlı teşhis
die Diagnose {sub} {f} teşhis
die Diagnostik {sub} {f} [Med.] teşhis
diese Vorliegende {adv} mevzubahis
dissoziale Persönlichkeit {sub} {f} perişan şahıs
doll {adj} müthiş
dritte Person Plural [Grammatik] üçüncü çoğul şahıs
dritte Person Singular [Grammatik] üçüncü tekil şahıs
der Dritter {sub} {m} üçüncü şahıs
0.005s