6 direkte Treffer gefunden für: Hand


77 indirekte Treffer gefunden für: Hand

Deutsch Türkisch
die Acetonämie {sub} {f} handa yüksek miktarda keton maddesi olması
die Behinderung {sub} {f} handikap
Hand an etwas legen {v} bir şeye el koymak
Hand an sich legen {v} canına kıymak
Hand an sich legen {v} intihar etmek
Hand an sich legen {v} kendi canına kıymak
Hand anlegen {v} yardım amacıyla el uzatmak
Hand anlegen {v} yardım etmek
Hand auf [Verkehr] Kuran üzerine yemin etmek
Hand auf den Koran legen {v} kitaba el basmak
Hand auf etwas legen {v} el koymak
Hand aufgezogen {adj} [Tier] elle beslenen [hayvanlar için]
Hand aufgezogen {adj} [Uhrhebel] elle kurulmuş
Hand aufgezogen {adj} [Schraube] elle sıkıştırılan
Hand aufgezogen {adj} [Schraube] elle takılan
Hand aufhalten {v} dilenmek
Hand aufhalten {v} el açmak
Hand aufs Herz! {v} elini vicdanına koy!
Hand aufs Herz, ich habe ihn nicht gesehen elini vicdanına koy!, ben onu görmedim
Hand ausstrecken {sub} {f} elini uzatmak
Hand ausstrecken nach {sub} {f} …e,…a elini uzatmak
Hand Betriebsart {sub} {f} el ile işletme türü
Hand bieten {sub} {f} elini uzatmak
Hand des Schicksals {sub} {f} feleğin çemberi
Hand drauf! {ugs.} elini koy!
Hand erheben {sub} {f} el kaldırmak
Hand gemacht el yapımı
Hand im Spiel haben {sub} {f} bu işte parmağı olmak
Hand in Hand gehen {v} el ele gitmek
Hand in Hand gehen mit {v} …ile el ele gitmek
Hand küssen {sub} {f} ellerinden öpmek
Hand legen an etwas {v} bir şeye el koymak
Hand legen an sich {v} intihar etmek
Hand reichen {v} elini sunmak
Hand reichen {v} elini uzatmak
Hand schütteln {v} el sıkışmak
Hand sortieren, von- {v} elle ayıklamak
Hand und Fuß haben {v} gerçek olmak
Hand und Fuß haben {v} iyi planlanmış olmak
Hand und Spanndienst angarya
Hand voll {sub} {f} avuç dolusu
Hand vor den Augen nicht sehen können {v} göz gözü görmemek
Hand vor den Augen nicht sehen können {v} zifiri karanlık olmak
Hand- el-
Hand- und Nagelcreme {sub} {f} el- ve tırnak kremi
Hand- und Nagelpflege {sub} {f} el- ve tırnak bakımı
die Hand-Bandsäge {sub} {f} şeritli el teseteresi
die Hand-Fuß-Mund-Krankheit {sub} {f} el-ayak-ağız-hastalığı
die Handablage {sub} {f} el ilekoyma
der Handableger {sub} {m} el ile koyan
die Handabpackung {sub} {f} el ile paketleme
Abscheidung von Hand {sub} {f} el ile ayırma
abtasten von Hand {v} elle taramak
allerhand {adj} her türlü
allerhand {adj} muhtelif
allerhand {adj} çeşit çeşit
allerhand {adj} çeşitli
allerhand {adj} çok şey
alles aus einer Hand her şey tek elden
alles klärte sich wie von Zauberhand her şey büyüleyici bir şekilde açığa kavuştu
an der Hand elde
an Hand ... sayesinde
an Hand ...vasıtasıyla
anhand [Präposition +Genitiv] ... vasıtasıyla
anhand [Präposition +Genitiv] bir şeye istinaden
anhand [Präposition +Genitiv] vasıtasıyla
anlassen mit der Hand {v} el ile ateşlemek
Anleihe der öffentlichen Hand kamu borçlanma senedi
Anleihe öffentlichen Hand kamu borçlanma senedi
Arbeit an der Hand sahibi
die Arbeitshand {sub} {f} sağ el
aus der Hand elden
aus einer Hand tek elden
aus erster Hand [nachgestellt] yetkili elden
aus erster Hand birinci elden
aus erster Hand doğrudan
aus erster Hand doğrudan doğruya
0.005s