7 direkte Treffer gefunden für: oben


77 indirekte Treffer gefunden für: oben

Deutsch Türkisch
oben angegebene Mengen {sub} {pl} yukarıda belirtilen miktarlar
oben angegebene Preise {sub} {pl} yukarıda belirtilen fiyatlar
oben angegebener Betrag {sub} {m} yukarıda belirtilen miktar
oben auf dem Baum yukarıda ağaçta
oben auf dem Bild yukarıdaki resimde
oben auf dem Schrank yukarıda dolap üstünde
oben auf der Leiter yukarıda merdivende
oben auf der Liste yukaridaki listede
oben auf der Seite yukarıdaki sayfada
oben auf der Tagesordnung stehen gündemin üst sırasında olmak
oben auf der Treppe merdiven başında
oben auf der zweiten Säule ikinci sütunun üstünde
oben auf Seite 2 yukarıda sayfa 2 de
oben aufgeführt yukarıda belirtildi
oben bleiben {v} yukarıda kalmak
oben erwähnt yukarıda belirtildi
oben erwähnte Firma yukarıda bahsedilen firma
oben erwähnte Prozesse [Juristisch] yukarıda bahsedilen davalar
oben gelegen üstünde duruyordu
oben genannt adı geçen
oben genannt yukarıda adı geçen
oben genannter Kurs {sub} {m} yukarıda adı geçen kurs
oben gesagt [es wurde~] yukarıda söylendi
oben liegende Nockenwelle üstte duran kam mili
oben links yukarı sol
oben links yukarıda solda
oben mitmischen {ugs.} üst kademelerde söz sahibi olmak
oben mitspielen üst saflarda oynamak
oben ohne göğüsleri açıkta
oben ohne üstsüz
oben rechts yukarıda sağda
oben stehen yukarıda durmak
oben und unten aşağı ve yukarı
die Oben-ohne-Bar {sub} {f} göğüsleri açıkta servis yapılan bar
die Oben-ohne-Bedienung {sub} {f} göğüsleri açıkta servisçi
das Oben-ohne-Model {sub} {n} göğüsleri açıkta model
der Oben-ohne-Tanz {sub} {m} göğüsleri açıkta dans
die Oben-ohne-Tänzerin {sub} {f} [weiblich] göğüsleri açıkta dans eden (bayan)
obenan {adv} başında
obenan {adv} en önde
obenan {adv} en üstte
obenan {adv} ilk sırada
obenan {adv} masanın kapıdan en uzak olan yerinde
obenan {adv} tepesinde
obenan {adv} önde
obenangegeben yukarıda belirtildi
die Obenansicht {sub} {f} yukarı görünüm
obenauf {adv} canlı
obenauf {adv} en üstte
obenauf {adv} en üstünde
obenauf {adv} hareketli
abgehoben {ugs.} burnu büyük
abgehoben kaldırılmış
abgehoben yüksekte
abgeschoben [Schuld] başkasının üzerine atmış
abgeschoben [vom Land] sınırdışı edilmiş
abgeschoben iterek uzaklaştırılmış
abgestimmte Vergleichsstichproben {sub} {pl} mutabakaltlı karşılaştırma örnekleri
Abgrenzung nach oben {sub} {f} yukarı doğru sınırlama
abhängige Stichproben {sub} {pl} bağımlı denekler
Abnahme nach Stichproben {sub} {f} numune kontrolünden sonra teslim alma
Abnahmekontrolle mittels Stichproben {sub} {f} numune alarak teslim alma
Absenkeinrichtung nach oben {sub} {f} alçaltma yönü yukarıya doğru
die Aeroben {sub} {pl} oksijenle yaşayan canlılar
die Alkoholproben {sub} {pl} alkol deneyleri
alles Gute kommt von oben her iyiylik gökten geliyor
die Amöben {sub} {pl} tek hücreli hayvanlar
Anbindung nach oben {sub} {f} yukarıya bağlama
angehoben kaldırmış
angeloben {adv} söz vermek
angeloben {adv} vaatte bulunmak
angeloben [geh.: zusagen, versprechen] söz vermek
das Anproben {sub} {n} deneme
die Anproben {sub} {pl} provalar
anproben {v} denemek
anproben {v} prova etmek
Ansicht von oben {sub} {f} üstten görünüş
0.004s