am laufenden Band
|
durmaksızın
|
|
durchschwimmen
{v}
|
durmaksızın yüzmek
|
|
durchschwärmen
{v}
|
durmaksızın eğlenmek
|
|
endlos klagen
|
durmaksızın yakınmak
|
|
fortwährend
{adv}
|
durmaksızın
|
|
das
Gebumse
{sub}
{n}
|
durmaksızın gümbürdeme
|
|
das
Gedröhn
{sub}
{n}
[ugs.: laut]
|
durmaksızın gümbürdeme
|
|
das
Gedröhn
{sub}
{n}
{ugs.}
|
durmaksızın çınlama
|
|
das
Gehuste
{sub}
{n}
|
durmaksızın öksürme
|
|
das
Geklingel
{sub}
{n}
[ugs.: Glöckchen etc.]
|
durmaksızın çıngırdama
|
|
das
Geklopfe
{sub}
{n}
|
durmaksızın kapıyı vurma
|
|
Halten verboten
[Verkehrszeichen]
|
durmak yasaktır işareti
|
|
Halten verboten!
|
durmak yasaktır!
|
|
herumflirten
{v}
[rumflirten]
|
durmaksızın flört etmek
|
|
herumkritisieren
{v}
|
durmaksızın eleştirmek
|
|
herumnagen
{v}
|
durmaksızın kemirmek
|
|
herumpicken
{v}
|
durmaksızın gagalamak
|
|
herumpoltern
{v}
|
durmaksızın bağırıp çağırmak
|
|
herumscherzen
{v}
|
durmaksızın şakalaşmak
|
|
herumschwadronieren
{v}
|
durmaksızın bol keseden atmak
|
|
kein Anhalten
|
durmak yok
|
|
keppeln
{v}
[fortwährend schimpfen]
|
durmaksızın küfretmek
|
|
ohne Ablass
|
durmaksızın
|
|
Regen rinnt
|
durmaksızın yağmur yağıyor
|
|
saufen wie ein Loch
{ugs.}
|
durmaksızın içki içmek
|
|
Stillstand heißt Rückschritt
{sub}
{m}
|
durmak gerilemektir
|
|
unaufhörlich
{adv}
|
durmaksızın
|
|
ununterbrochen
{adj}
|
durmaksızın
|
|
abdämmen
{v}
[Wasser]
|
set ile durdurmak
|
|
abfüllen in Flaschen
{v}
|
şişelere doldurmak
|
|
abfüllen in Fässer
{v}
|
fıçılara doldurmak
|
|
abknistern
{v}
|
buruşdurmak
|
|
ablehnend gegenüberstehen
{v}
|
reddeder şekilde karşısında durmak
|
|
ableisten
{v}
[Militärdienst: leistete ab, hat abgeleistet]
|
askerlik görevini doldurmak
|
|
abpassen
{v}
[passte ab, hat abgepasst]
|
uydurmak
|
|
abpfeifen
{v}
[pfiff ab, hat abgepfiffen]
|
düdük çalarak oyunu durdurmak
|
|
abpräparieren
{v}
|
hayvanın içine doldurmak
|
|
absacken
{v}
[sackte ab, hat abgesackt]
|
çuvala doldurmak
|
|
absitzen
{v}
[eine Strafe ~]
|
cezaevinde yatarak süresini doldurmak
|
|
absitzen
{v}
[saß ab, hat abgesessen]
|
cezasını doldurmak
|
|
absondern
{v}
[sonderte sich ab, hat sich abgesondert]
|
uzak durmak
|
|
Abstand zu jemandem halten
{v}
|
birine mesafeli durmak
|
|
abstehen
{v}
[entfernt sein]
|
uzak durmak
|
|
abstellen
{v}
[Maschine]
|
durdurmak
|
|
abstellen
{v}
[Motor]
|
durdurmak
|
|
abstellen
{v}
[stellte ab, hat abgestellt]
|
durdurmak
|
|
abstimmen
{v}
[aufeinander ~]
|
birbirine uydurmak
|
|
abstimmen
{v}
[aufeinander ~]
|
birbirlerine uydurmak
|
|
abstimmen
{v}
[etwas auf etwas]
|
bir şeyi bir şeye uydurmak
|
|
abstoppen
{v}
|
durdurmak
|
|
abtönen
{v}
[tönte ab, hat abgetönt]
|
birbirine uydurmak
|
|
abwürgen
{v}
[Motor]
|
yanlış hareketle durdurmak
|
|
adaptieren
{v}
[adaptierte, hat adaptiert]
|
uydurmak
|
|
adstringieren
{v}
|
kanamayı durdurmak
|
|