1 direkte Treffer gefunden für: Imme

Deutsch Türkisch
die Imme {sub} {f} [landsch.: Biene] arı

77 indirekte Treffer gefunden für: Imme

Deutsch Türkisch
immedialschwarz sülfürlü siyah boya
immediat {adj} aracısız en üst makama verilen
der Immediatsbericht {sub} {m} en üst makama direkt verilen rapor
immediatisieen {v} doğrudan hüküm sürmek
das Immediatgesuch {sub} {n} en üst makama verilen dilekçe
immens {adj} aşırı
immens {adj} aşırı büyük
immens {adj} büyük
immens {adj} korkunç
immens {adj} olağanüstü büyük
immens {adj} sonsuz
immens {adj} sınırsız
immense Kosten {sub} {pl} büyük masraflar
immense Neugier {sub} {f} olağanüstü merak
die Immensität {sub} {f} olağanüstü büyüklük
die Immensität {sub} {f} sonsuzluk
der Immenstock {sub} {m} [Bienenstock] arı kovanı
Immensurabel {adj} ölçülemiyecek kadar
die Immensurabilität {sub} {f} ölçülemiyecek kadar büyük
immer {adv} daima
immer {adv} devamlı
immer {adv} hep
immer {adv} her zaman
immer {adv} mütemadiyen
immer {adv} sürekli
immer aktuell {adj} daima güncel
immer alte Leier temcit pilavı gibi
immer altes Lied hep aynı terane!
immer am Ball daima aktif
immer am Ball daima kontrolde
immer an der Küste entlang devamlı kıyı şeridi boyu
immer annehmend devamlı azalan
immer auf die Zeit achten {v} daima zamanlara dikkat etmek
immer aufhaben {v} devamlı açık olmak
immer aufs Neue yeni yeni
immer aufs Neue yeniden yeniye
immer bereit zur Verwendung daima kullanıma hazır
immer besser {adj} sürekli daha iyi
immer billiger {adj} sürekli daha ucuz
immer dann daima …den,…dan sonra
immer dann, wenn daima …den,…dan sonra şayet,
immer das letzte Wort haben {v} daima son söz sahibi olmak
immer dasselbe Lied singen {v} sürekli aynı şarkıyı söylemek
immer deins daima senin
immer der Gleiche sürekli aynısı
immer der Nase nach! daima burun doğrultusunda!
immer der Reihe nach sırasıyla
immer der Sündenbock sein {v} şamar oğlanı olmak
immer der, der`s zuerst riecht {ugs.} sürekli her şeyi önceden kokan kişi
immer derselbe | dieselbe | dasselbe daima aynısı
immer die gleiche alte Geschichte sürekli aynı eski hikâye
abweichende Stimme {sub} {f} farklı ses
die Alt-Stimme {sub} {f} eski ses
die Altstimme {sub} {f} [Muzik] alto
angenehme Stimme {sub} {f} hoş ses
angsterfüllte Stimme {sub} {f} korku dolu ses
ausgeruhte Stimme {sub} {f} dinlenmiş ses
die Auslandsstimme {sub} {f} yurtdışı oyu
ausschlaggegebene stimme {sub} {f} en baskın ses
die Babystimme {sub} {f} bebek sesi
die Baritonstimme {sub} {f} orta ayarda tenor ve bas sesi
barsche Stimme {sub} {f} sert ses
die Bassstimme {sub} {f} [Begleitung] basso sesi
die Bassstimme {sub} {f} bas
bebende Stimme {sub} {f} tittreyen ses
beratende Stimme {sub} {f} istişari oy
beschließende Stimme {sub} {f} karar oyu
bestimme [ich~] belirliyorum
die Bierstimme {sub} {f} [tiefe Stimme] kalın ses
die Bierstimme {sub} {f} [Bass_Stimme] bas ses tonu
die Bombenstimme {sub} {f} şarkıcının çıkardığı iyi ses
die Brummstimme {sub} {f} açık ağızla şarkı söyleme türü
die Brummstimme {sub} {f} [Teddybär] homourtulu ses
die Bruststimme {sub} {f} göğüs sesi
die Bruststimme {sub} {f} göğüsten gelen ses
die Donnerstimme {sub} {f} gür ses
die Druckstimme {sub} {f} [Teddybär] basınçlı ses
0.005s