13 direkte Treffer gefunden für: kıyı


70 indirekte Treffer gefunden für: kıyı

Deutsch Türkisch
am Rand kıyıda
am Rand befindlich kıyıda olan
am Rand entlang kıyı boyu
am Rande kıyıda
am Rande gelegene Gebiete {sub} {pl} kıyıda bulunan bölgeler
am Ufer kıyıda
am Ufer entlang kıyı boyu
am Ufer liegend kıyıda olan
an der Küste entlang kıyı boyunca
an der Küste entlang kıyı boyun
an der Küste gelegen kıyı şeridinde olan
an der Küste gestrandet kıyıya vurmuş
an der Küste lebende Bevölkerung {sub} {f} kıyı şeridinde yaşayan halk
an die Küste kıyıya
an die Küste gehen {v} kıyıya gitmek
an Küste kıyıda
ans Land gespült werden {v} kıyıya vurmak
ans Ufer werfen {v} kıyıya atmak
auf dem Rande kıyıda
der Auslauf {sub} {m} kıyı seferi
außerhalb von Küstengewässern kıyı sularının dışında
belegen {v} [belegte, hat belegt] kıyıya bağlamak
die Bordstelle {sub} {f} kıyı radyo istasyonu
die Buhne {sub} {f} kıyıdan suya uzanan çıkıntı
das Ufer erreichen kıyıya ulaşmak
erbarmungslos {adj} kıyı
Fels in der Brandung {sub} {m} kıyıda kaya
Fischen an der Küste {sub} {n} kıyıda balık avlama
Flugzeug der Küstenwache {sub} {n} kıyı güvenlik uçağı
Gerade als ich das Ufer erreichte ... kıyıya ulaştığım anda…
grausam {adj} kıyı
die Grausamkeit {sub} {f} kıyıcılık
große Küstenfahrt {sub} {f} kıyıda kapsamlı tekne gezisi
der Gräuel {sub} {m} kıyıcılık
der Hackerling {sub} {m} kıyılmış hayvan yemi
das Hackfleisch {sub} {n} kıyılmış et
hackt [er, sie, es~] kıyıyor
hackte [er, sie, es~] kıyımıştı
das Hackwerkzeug {sub} {n} [Grubber] kıyıma aleti
der Haff {sub} {m} [Geographie] kıyı sığ gölü
das Haff {sub} {n} kıyı gölü
haschierter Braten {sub} {m} kıyılmış kavurma
Hochwasser an der Küste {sub} {n} kıyıda su taşması
Hubschrauber der Küstenwache {sub} {m} kıyı güvenlik helikopteri
der Häckerling {sub} {m} kıyılmış hayvan yemi
der Häcksel {sub} {m} kıyılmış hayvan yemi
in Ufernähe kıyı yakınında
Insel vor der Küste {sub} {f} kıyı yakınında ada
die Kuff {sub} {f} [Verkehr] kıyı yük yelkenlisi
die Küste {sub} {f} [Gebiet] kıyı bölgesi
die Küste {sub} {f} [Streifen] kıyı şeridi
einbuchtendes Ufer {sub} {n} girintili kıyı
eine felsige Küste kayalık bir kıyı
die Eins {sub} {f} [im Zeugnis] pekiyi
die Eins {sub} {f} [Schulnote] pekiyi
die Felsenküste {sub} {f} [Geografie] kayalık kıyı
das Felsufer {sub} {n} kayalık kıyı
die Flachküste {sub} {f} düz kıyı
die Flutbrandung {sub} {f} taşkın kıyı
gefährliche Brandung {sub} {f} tehlikeli kıyı
halbmondförmige Küste {sub} {f} yarımay şeklinde kıyı
die Hohlufer {sub} {f} boşluk kıyı
die Kliffküste {sub} {f} uçurum kıyı
der Schilfgürtel {sub} {m} [Saum aus Schilfrohr um ein Gewässer] kamış kaplı kıyı
sehr gut [1,0] pekiyi
sehr gut [Schulnote] pekiyi
sehr gut [Zensur 1] pekiyi
die Steilküste {sub} {f} dik kıyı
das Steilufer {sub} {n} dik kıyı
zerklüftete Küste {sub} {f} uçurumlarla dolu kıyı
0.005s