6 direkte Treffer gefunden für: alte

Deutsch Türkisch
die Alte {sub} {f} [Frau] yaşlı kadın
die Alte {sub} {f} {ugs.} karı
die Alte {sub} {f} ihtiyar
die Alte {sub} {f} moruk
die Alte {sub} {f} yaşlı
der Alte {sub} {m} [Mann] yaşlı adam

77 indirekte Treffer gefunden für: alte

Deutsch Türkisch
abwechselnd alternatif
alte Akte {sub} {f} eski evrak
alte Aktie {sub} {f} eski hisse senedi
alte Aktien {sub} {pl} eski hisse senetleri
alte Anlage {sub} {f} eski tesis
alte Anwartschaften {sub} {pl} eski namzetlikler
alte Apotheke {sub} {f} eski eczane
alte Art {sub} {f} eski usul
alte Ausgabe {sub} {f} eski baskı
alte Ausgabe {sub} {f} eski yayım
alte Ausgabe einer Zeitschrift {sub} {f} bir derginin eski baskısı
alte Ausgaben von Zeitschriften {sub} {pl} dergilerin eski baskıları
alte aussortierte Banknoten {sub} {pl} eski tedavül dışı banknotlar
alte Beschwerde {sub} {f} eski şikâyet
alte Blechkiste {sub} {f} [ugs.: Auto] eski taşıt
alte Bräuche {sub} {pl} adetler
alte Bräuche {sub} {pl} gelenekler
Alte Bundesländer {sub} {pl} eski Batı Almanya eyaletleri
alte Burg {sub} {f} eski kale
alte Dokumente {sub} {pl} eski dokümanlar
alte Drucke [Militär] eski baskı eserler
alte Duzfreunde {sub} {pl} eski samimi arkadaşlar
alte Eiche {sub} {f} eski meşe
alte Eichen beherrschen die Landschaft doğa eski meşelerle dolu
alte Erinnerungen {sub} {pl} eski hatıralar
alte Ernte {sub} {f} eski hasat
alte Filme {sub} {pl} eski filmler
alte Flöte {sub} {f} eski ney
alte Frau {sub} {f} yaşlı kadın
alte Frau ging gebückt zum Rathaus hin {sub} {f} yaşlı kadın iki büklüm belediyeye doğru gitti
alte Frau ist bucklig {sub} {f} yaşlı kadın kambur
alte Frau streckte neugierig den Kopf aus dem Fenster {sub} {f} yaşlı kadın merakla başını pencereden sarkıttı
alte Freunde {sub} {pl} kadim dostlar
alte Freunde {sub} {pl} eski dostlar
alte Freundschaft {sub} {f} eski dostluk
alte Freundschaft {sub} {f} kadim dostluk
alte Garde {sub} {f} eski grup
alte Geschichte {sub} {f} eski hikâye
alte Gewohnheiten lassen sich schwer überwinden eski alışkanlıklar zor bıraklılır
alte griechische Zivilisation {sub} {f} eski yunan uygarlığı
alte Goethe {sub} {m} eski Goethe
alte Handschrift {sub} {f} eski el yazısı
alte Handwerkstatt {sub} {f} eski zanaathane
alte Hase eski kulağı kesiklerden
alte Hase yaşlı kurt
alte Hexe {sub} {f} yaşlı cadı
alte Jugendliebe {sub} {f} eski gençlik aşkı
alte Jungfer {sub} {f} yaşlı kızoğlankız
alte Jungfer kocamış kız
alte Jungfer kız kurusu
alte Kiste {sub} {f} [ugs.: Auto] eski taşıt
10 Grad Kälte sıfırın altında 10 derece soğuk
aber trockene Kälte fakat kuru soğuk
die Affenspalte {sub} {f} kulakla göz kaşı arasındaki çukurluk
amtliche Vorbehalte {sub} {pl} resmi saklı tutma
die Amtsanwälte {sub} {pl} resmi avukatlar
die Analfalte {sub} {f} anal kırışık
die Anfangsspalte {sub} {f} başlangıç yarığı
Anreicherung Arbeitsinhalte konularını zenginleştirme
Anreicherung Aufgabeninhalte görev içeriklerini zenginleştirme
die Anwälte {sub} {pl} avukatlar
die Anzeigenspalte {sub} {f} reklam kolonu
die Anzeigenspalte {sub} {f} reklam sütunu
die Arschspalte {sub} {f} [vulg.] göt yarıkları
die Asphalte {sub} {pl} asfaltlar
asymetrische Falte {sub} {f} simetrik olmayan kıvrım
die Aufenthalte {sub} {pl} oturumlar
aufrechte Falte {sub} {f} dik katlama
die Auslandsaufenthalte {sub} {f} yurtdışı ikametleri
äußerste rechte Spalte {sub} {f} en sağ kolon
die Balte {sub} {f} baltık ailesinden
die Basalte {sub} {pl} bazaltlar
bei 10 Grad Kälte 10 derece soğukta
Berufsverbot der Anwälte {sub} {n} avukatlara meslek yasağı
bittere Kälte {sub} {f} aşırı soğuklar
bittere Kälte {sub} {f} şiddetli soğuklar
die Bodenfalte {sub} {f} kartonda taban kıvrımı
0.005s