das ist wirklich schade
|
gerçekten yazık
|
|
das ist wirklich sehr schade!
|
gerçekten çok yazık
|
|
Du bist, Sie sind wirklich schrecklich!
|
gerçekten korkunçsun,uz
|
|
Du bist echt süss
|
gerçekten tatlısın
|
|
Du bist wirklich in Ordnung
{ugs.}
|
gerçekten çok iyisin
|
|
echt, voll kultig sein
{ugs.}
|
gerçekten, tam tapınak şeklinde olmak
|
|
echt süß sein
{v}
{ugs.}
|
gerçekten tatlı olmak
|
|
Er fürchtet sich vor der Wahrheit
|
gerçekten korkuyor
|
|
er hat es also doch vergessen
|
gerçekten unuttu
|
|
er hat es in der Tat gemacht
|
gerçektende bunu yaptı
|
|
er hat wirklich das große Los gezogen
|
gerçekten büyük şansı var
|
|
er ist wirklich gut gebaut
|
gerçekten iyi vücutlu
|
|
es ist wirklich nicht sehr weit
|
gerçekten çok uzak
|
|
es ist wirklich ärgerlich!
|
gerçekten üzücü!
|
|
es macht doch wirklich nicht viel Mühe
|
gerçekten çok zahmet vermiyor
|
|
es tut mir wirklich leid
|
gerçekten üzgünüm
|
|
es war ein wirklich billiger Wein
|
gerçekten çok ucuz bir şarapdı
|
|
garantiert farbecht
|
gerçekten solmaz
|
|
ich kann wirklich nichts dafür
|
gerçekten elimde bir şey yok
|
|
ich weiß es wirklich nicht
|
gerçekten bilmiyorum
|
|
Im Ernst?
|
gerçekten mi?
|
|
in wirklichkeitsferner Weise
|
gerçekten uzak şekilde
|
|
ist wirklich zuviel verlangt
[das~]
|
gerçekten bu kadarıda fazla
|
|
jemand, der vor der Realität flüchtet
|
gerçekten kaçan kişi
|
|
Liebt sie ihn wirklich?
|
Gerçekten onu seviyormu?
|
|
Möchten Sie wirklich alle Nachrichten löschen?
|
gerçekten bu duyuruları silmek ister misiniz?
|
|
Nein wirklich?
[auch ironisch]
|
gerçekten mi?
|
|
realitätsfern
{adj}
|
gerçekten uzak
|
|
die
Realitätsferne
{sub}
{f}
|
gerçekten uzaklık
|
|
die
Realitätsflucht
{sub}
{f}
|
gerçekten uzaklaşma
|
|
richtig in der Form
|
gerçekten formda
|
|
Schlafen Sie eigentlich nie?
|
gerçekten hiç uyumuyor musunuz?
|
|
sicher auffindbarer Fehler
{sub}
{m}
|
gerçekten bulunabilir hata
|
|
sind tatsächlich geliefert worden
|
gerçekten teslim edildiler
|
|
so
{adv}
|
gerçekten mi!
|
|
tatsächlich angeliefert
|
gerçekten teslim edildi
|
|
tatsächlich existierend
{adj}
|
gerçekten bulunan
|
|
von der Wahrheit abweichen
{v}
|
gerçekten sapmak
|
|
wahrhaft fürstlich
[Mahl, Empfang]
|
gerçekten prense lâyık
|
|
Willst du jetzt doch eine Tablette haben?
|
gerçekten bir hapmı almak istiyorsun?
|
|
wirklich
{adj}
|
gerçekten var olan
|
|
wirklich groß
|
gerçekten büyük
|
|
wirklich großartig
{adj}
|
gerçekten harika
|
|
wirklich gute Einschätzung
{sub}
{f}
|
gerçekten iyi tahminde bulunma
|
|
wirklich jeder
[betontes "jeder"]
|
gerçekten herkes
|
|
wirklich löschen
{v}
|
gerçekten silmek
|
|
Wirklich schade
|
gerçekten yazık
|
|
Wirklich toll gemacht!
[auch ironisch]
|
gerçekten güzel yaptın!
|
|
Wirklich toll gemacht
[auch ironisch]
|
gerçekten helal olsun
|
|
wirklich verloren
|
gerçekten kayıp
|
|
wirklich vorhanden
|
gerçekten bulunur
|
|
Ja, in der Tat!
|
evet, gerçekten
|
|
rechtlich oder tatsächlich
|
yasal veya gerçekten
|
|