Recht absprechen
{v}
|
haklarından yoksun bırakmak
|
|
Recht an Eigentum
{sub}
{n}
|
mülkiyet hakkı
|
|
Recht an geistigem Eigentum
{sub}
{n}
|
fikri mülkiyet hakkı
|
|
Recht an geistigem Eigentum
{sub}
{n}
|
manevi mülkiyet hakkı
|
|
Recht an Grundbesitz
{sub}
{n}
|
arazi hakkı
|
|
Recht an Immobilien
{sub}
{n}
|
taşınmaz mal hakkı
|
|
recht auf
|
...hakkı
|
|
Recht auf Akteneinsicht
{sub}
{n}
[juristisch]
|
dosya veya belge tetkiki hakkı
|
|
Recht auf Kindergeld
{sub}
{n}
[juristisch]
|
çocuk parası alma hakkı
|
|
Recht auf Leben
{sub}
{n}
|
yaşama hakkı
|
|
Recht beugen
[Rechtswissenschaft]
|
yasalara karşı gelmek
|
|
Recht der EU
{sub}
{n}
|
Ortak Pazar kanunu
|
|
Recht ein Ding zu benutzen
{sub}
{n}
|
bir şeyi kullanma hakkı
|
|
Recht ein Ding zu vernichten
{sub}
{n}
|
bir şeyi imha etme hakkı
|
|
Recht ein Ding zu veräußern
{sub}
{n}
|
bir şeyi devretme hakkı
|
|
Recht ein Ding zu ändern
{sub}
{n}
|
bir şeyi değiştirme hakkı
|
|
Recht eines Dritten an der Marke
{sub}
{n}
|
markada üçüncü bir kişinin hakkı
|
|
Recht einfordern
{v}
|
hakkını aramak
|
|
Recht einklagen
{v}
|
hakkını aramak
|
|
Recht erwerben
{v}
|
hakkını almak
|
|
Recht gebend
{adj}
|
hak veren
|
|
Recht geltend machen
{v}
|
hak talep etmek
|
|
Recht gemeinnütziger Organisationen
|
Kamuya Yararlı Örgütlenmeler Yasası
|
|
recht gemütlich
{adj}
|
oldukça rahat
|
|
recht gering ausgefallen
|
oldukça az oldu
|
|
recht gut
{adj}
|
oldukça iyi
|
|
recht haben
{v}
[das Richtige geäußert, vermutet o. Ä. haben]
|
haklı olmak
|
|
Recht haben
{v}
[das Richtige geäußert, vermutet o. Ä. haben]
|
haklı olmak
|
|
recht hübsch
|
kaşı gözü yerinde
|
|
recht hübsch
|
çok güzel
|
|
recht kooperativ
{adj}
|
oldukça işbirlikçi
|
|
recht lästig sein
{v}
|
oldukça usandırıcı olmak
|
|
recht lästig sein
{v}
|
oldukça zahmet verici olmak
|
|
Recht mit Füßen treten
|
hakları çiğnemek
|
|
recht nett
|
güzelce
|
|
recht nett
|
oldukça güzel
|
|
recht schwer erkrankt sein
|
yatak döşek hasta yatmak
|
|
Recht sich zu versammeln
{sub}
{n}
|
toplanma hakkı
|
|
recht sonnig
{adj}
|
oldukça güneşli
|
|
Recht sprechen
{v}
|
hakimlik etmek
|
|
Recht studieren
[Rechtswissenschaft]
|
hukuk öğrenim yapmak
|
|
Recht suchen
{v}
|
hakkını aramak
|
|
Recht und Links
|
sağ ve sol
|
|
recht und schlecht
|
iyi kötü
|
|
recht viel
|
birçok
|
|
recht viel
|
epeyce
|
|
recht viel
|
oldukça fazla
|
|
recht viele Leute
|
birçok kimse
|
|
recht viele Leute
|
birçoğu
|
|
recht wütend
{adj}
|
oldukça kızgın
|
|
recht ärgerlich sein
{v}
|
bayağı sinirlenmiş olmak
|
|
das
Abandonrecht
{sub}
{n}
|
bırakma hakkı
|
|
das
Abandonrecht
{sub}
{n}
|
terk etme hakkı
|
|
das
Abbaurecht
{sub}
{n}
[Erz]
|
işletme hakkı
|
|
abdingbares Recht
{sub}
{n}
|
tartışılabilir hukuk
|
|
abdingbares Recht
{sub}
{n}
|
tartışılabilir hak
|
|
das
Abdrucksrecht
{sub}
{n}
|
baskı hakkı
|
|
das
Abfallrecht
{sub}
{n}
|
çöp kanunu
|
|
das
Abfallstrafrecht
{sub}
{n}
|
çöp ceza kanunu
|
|
das
Ablehnungsrecht
{sub}
{n}
|
ret etme hakkı
|
|
das
Ablehnungsrecht
{sub}
{n}
|
veto hakkı
|
|
das
Ablösungsrecht
{sub}
{n}
|
iştira hakkı
|
|
das
Abnahmerecht
{sub}
{n}
|
teslim yasası
|
|
das
Abnahmeverweigerungsrecht
{sub}
{n}
|
kabul reddi hakkı
|
|
das
Abrufrecht
{sub}
{n}
|
çağırma hakkı
|
|
Abschluss nach nationalem Recht
{sub}
{m}
|
milli kanuna göre bitirme
|
|
absolutes Eigentumsrecht
|
mutlak mülkiyet hakkı
|
|
Absolutes Recht
{sub}
{n}
[Rechtswissenschaft]
|
mutlak hukuk
|
|
absolutes Recht
{sub}
{n}
|
kesin hak
|
|
absolutes Recht
{sub}
{n}
|
mutlak hak
|
|
absolutes Recht
{sub}
{n}
|
mutlak hukuk
|
|
absolutes Vorrecht
{sub}
{n}
|
mutlak öncelik hakkı
|
|
das
Absonderungsrecht
{sub}
{n}
|
ayırma hukuku
|
|
das
Absonderungsrecht
{sub}
{n}
|
tecrit hukuku
|
|
das
Abwendungsrecht
{sub}
{n}
|
çevirme hakkı
|
|
Abwesenden haben stets Unrecht
{sub}
{f}
|
bulunmayan daima haksızdır
|
|
das
Abänderungsrecht
{sub}
{n}
|
değiştirme hakkı
|
|