25 direkte Treffer gefunden für: gerade


77 indirekte Treffer gefunden für: gerade

Deutsch Türkisch
gerade Achse {sub} {f} dik mil
gerade Achse {sub} {f} dik eksen
gerade als ... tam... iken
Gerade als ich das Ufer erreichte ... kıyıya ulaştığım anda…
gerade als ich die Türe öffnete kapıyı açtığım anda
gerade biegen {v} bir işi tekrar düzeltmek
gerade biegen {v} bükülmüş bir şeyi tekrar düzeltmek
gerade biegen {v} tekrar yoluna koymak
gerade dabei sein, etwas zu tun {v} şu anda bir şey yapmakta olmak
gerade das Gegenteil tam tersi
gerade deshalb tam bu yüzden
Gerade du! bula bula seni bulmuşlar!
gerade eben hemen şimdi
gerade eben tam bu sırada
gerade eben erst az önce
gerade eben noch az evvel
gerade eben noch demincek
gerade einmal sadece
gerade einmal 1,7 Millionen sadece 1,7 milyon
gerade erst {adv} az evvel
gerade erst {adv} az önce
gerade etwas tun wollen {v} tam o sırada bir şey yapmak istemek
gerade Funktion {sub} {f} düz fonksiyon
gerade Führungsstange {sub} {f} düz hareket kolu
gerade Führungsstange {sub} {f} kılavuz çubuk
gerade Gegenteil tam aksi
gerade Gegenteil tam tersi
gerade gegenüber tam karşıda
gerade genug um zu leben ölmiyecek kadar yeterli
gerade geschlossenes Fenster {sub} {n} kare başlı pencere
gerade geschnittener Rock {sub} {m} düz kesilmiş etek
gerade geworden [es ist~] düzlendi
gerade halten {v} dik tutmak
gerade heraus {adj} açıktan açığa
gerade heraus {adj} açıkça
gerade heraussagen {v} lâfını çekinmeden söylemek
gerade heraussagen {v} sözünü esirgememek
gerade heute tam aksine bugün
gerade im richtigen Moment ankommen tam doğru anda gelmek
gerade in dem Moment tam o anda
gerade in diesem Augenblick der demez
gerade in diesem Augenblick hemencecik
gerade in Mode sein {v} şu anda moda olmak
gerade jetzt hemen şimdi
gerade legen {v} düz koymak
gerade linie {sub} {f} doğru çizgi
Gerade Linie {sub} {f} doğru çizgi
gerade Linie {sub} {f} düz çizgi
gerade losfahren wollen {v} şu anda yola çıkmak istemek
gerade machen {v} düzlemek
gerade mal hemen hemen
aus der Kurve in die Zielgerade virajdan hedef çizgisine
die Bilanzgerade {sub} {f} bütçe doğrusu
die Bilanzgerade {sub} {f} bütçe eğrisi
bolzengerade [veraltend] direkt
bolzengerade [veraltend] dosdoğru
bolzengerade [veraltend] dümdüz
die Budgetgerade {sub} {f} bütçe eğrisi
Dr. Müller behandelt gerade Doktor mÜller şu an tedavi ediyor
die Endgerade {sub} {f} [Sport] (koşu ve atyarışı) son düzlük
es regnet gerade şu an yağıyor
fadengerade {adj} iplik gibi düz
die Gegengerade {sub} {f} karşı düz parça
ich esse gerade şimdi (yemek) yiyorum
ideale Gerade {sub} {f} ideal doğru
die Kantengerade {sub} {f} kenar çizgisi
kerzengerade {adj} baston yutmuş gibi
kerzengerade {adj} dimdik
kerzengerade {adj} mum direk
klein und gerade küçük düz
die Korrekturgerade {sub} {f} düzeltme çizgisi
kurze Gerade {sub} {f} [Boxen] (boksta) kısa direkt vuruş
legt gerade [er, sie, es~] dik koyuyor
legte gerade [er, sie, es~] düz koymuştu
die Leitgerade {sub} {f} ana çizgi
linke Gerade {sub} {f} sol doğru (veya çizgi)
macht gerade [er, sie, es~] düzlüyor
0.005s