15 direkte Treffer gefunden für: klein


77 indirekte Treffer gefunden für: klein

Deutsch Türkisch
klein, aber fein küçük ama gösterişli
klein, aber mein küçük olsun benim olsun
klein, aber oho [Ein kleiner Mensch, der großes leistet] küçük ama etkileyici
klein, aber oho [Ein kleiner Mensch, der großes leistet] büyük işler başaran küçük insan
klein anfangen {v} küçük başlamak
klein beigeben {v} [Sport] küçük kâğıt oynamak
klein beigeben {v} {ugs.} [nachgeben / einlenken; etwas anerkennen] pes demek
klein beigeben {v} {ugs.} [nachgeben] sesini kesmek
klein beigeben {v} {ugs.} [einlenken] tükürdüğünü yalamak
klein beigeben {v} {ugs.} [nachgeben] yelkenleri suya indirmek
klein beigeben {v} [nachgeben] kuyruğunu kıçına kıstırmak
klein Bisschen biraz
klein bleiben {v} boyu uzamamak
klein bleiben {v} cüce kalmak
klein gemustert küçük desenli kumaş
klein gemustert ufak desenli
klein gepunktet (kumaş) küçük noktalı
klein gepunktet küçük küçük benekli
klein geschrieben [wird~] küçük yazılır
klein gewachsen {adj} bodur
klein gewachsen {adj} kısa boylu
klein gewachsen {adj} yerden bitme
klein hacken {v} doğramak
klein hacken {v} küçük küçük doğramak
klein hacken {v} kıymak
klein halten {v} küçük tutmak
Klein ist schick {sub} {n} küçük şıktır
klein kalibrig {adj} küçük çaplı
klein kariert {adj} küçükkareli
klein kariert {adj} pötikareli
klein kariertes Denken darkafalılık
klein köpfig [ed.] mikrosefal
klein köpfig [figürlich] dar kafalı
klein köpfig [figürlich] kıt düşünceli
klein körnig {adj} küçük taneli
klein machen {v} itibarını düşürmek
klein schlagen {v} vurarak parçalamak
klein schneiden {v} doğramak
klein schneiden {v} küçük küçük kesmek
klein schneiden {v} küçük küçük parçalara ayırmak
klein und elegant küçük ve alımlı
klein und fein küçük ve zarif
klein und gerade küçük düz
klein und leicht küçük ve hafif
klein und stämmig {adj} bodur
klein und unbedeutend küçük ve ehemmiyetsiz
klein werden {v} küçülmek
klein wie eine Miniatur minyatür gibi küçük
Klein- küçük-
Klein- und Mittelbetriebe {sub} {pl} küçük ve orta ölçekli işletmeler
Klein- und Mittelunternehmen {sub} {pl} küçük ve orta boy girişimler
äußerst klein {adj} oldukça küçük
Bildformat zu klein {sub} {n} ekran formatı küҫük
das Böcklein {sub} {n} oğlak
eher klein daha ziyade küçük
eine Nummer zu klein bir numara küçük
entenklein {adj} ördek küçüklüğünde
er wurde ganz klein sessiz kaldı
das Gansklein {sub} {n} [südd.: österr.] kaz yavrusu
ganz klein {adj} gayet küçük
Garten ist klein {sub} {m} bahçe küçük
Groß und Klein genci yaşlısı
Groß und Klein genciyle yaşlısıyla
Groß und Klein irili ufaklı
haarklein {adj} ayrıntılı şekilde
haarklein [berechnen] tafsilatlı
haarklein [beschreiben etc.] detaylı
das Hühnerklein {sub} {n} tavuk etinden yapılan yahni
ich muss klein [Kindersprache] çişim geldi
in der modernen Küche sind die Portionen oft sehr klein modern mutfakta porsiyonlar çoğunlukla küçük
Kleiderschrank ist zu klein {sub} {m} elbise dolabı küçük
sehr klein {adj} pek az
sehr klein {adj} çok az
das Klein-Klein {sub} {n} [Fußball] dar alan
klitzeklein {adj} {ugs.} [*] çok ufak
kurz und klein {adj} paramparça
möglichst klein mümkün olduğunca küçük
0.005s