als wir vorbeikamen
|
önünden geçtiğimizde
|
|
auf den Vordermann zu dicht auffahren
{v}
|
önündeki otomobile fazla yanaşmak
|
|
da muss ein Punkt davor
|
önünde nokta var
|
|
davor liegen
{v}
|
önünde bulunmak
|
|
davor liegen
{v}
|
önünde durmak
|
|
davor stehen
{v}
|
önünde durmak
|
|
den Wagen überholen
{v}
|
önündeki aracı sollamak
|
|
führende Leerzeichen
{sub}
{n}
|
önündeki boşluk
|
|
führende Null
{sub}
{f}
|
önündeki sıfır
|
|
führende Nullen
{sub}
{pl}
|
önündeki sıfırlar
|
|
letztlich
{adv}
[letzten Endes]
|
önünde sonunda
|
|
sich verbeugen vor
{v}
|
önünde eğilerek selam vermek
|
|
sich verneigen
{v}
|
önünde eğilmek
|
|
sich vorbeischieben
{v}
|
önündekileri itip kakarak ilerlemek
|
|
stand vor
[er, sie, es~]
|
önünde duruyordu
|
|
verneigen
{v}
[sich]
|
önünde eğilmek
|
|
die
Verneigung
{sub}
{f}
|
önünde eğilme
|
|
von davor
|
önünden
|
|
vor sich liegen
{v}
|
önünde olmak
|
|
vorangehen
{v}
[ging voran, ist vorangegangen]
|
önünde gelmek
|
|
vorbei
{adv}
|
önünden geçerek
|
|
vorbeigehen
{v}
[ging vorbei, ist vorbeigegangen]
|
önünden geçip yürümek
|
|
vorbeigehen
{v}
[ging vorbei, ist vorbeigegangen]
|
önünden geçmek
|
|
vorbeikommen
{v}
[kam vorbei, ist vorbeogekommen]
|
önünden geçip gitmek
|
|
vorbeilaufen
{v}
|
önünden yürüyerek veya koşarak geçmek
|
|
vorbeimarschieren
{v}
[Militär]
|
önünden resmi geçit adımıyla geçmek
|
|
vorbeimarschieren lassen
{v}
[Militär]
|
önünden resmi geçit adımıyla geçirmek
|
|
vorfahren
{v}
[furh vor, ist vorgefahren]
|
önünde gitmek
|
|
vorgehen
{v}
[ging vor, ist vorgegangen]
|
önünde gelmek
|
|
vorhalten
{v}
[hält vor, hat vorgehalten]
|
önünde tutmak
|
|
vorüber
{adv}
|
önünden geçerek
|
|
vorüberfahrend
{adj}
|
önünden geçip giden
|
|
vorübergehen
{v}
[ging vorüber, ist vorübergegangen]
|
önünden geçip gitmek
|
|
vorübergehen
{v}
[ging vorüber, ist vorübergegangen]
|
önünden geçmek
|
|
vorübergehen lassen
{v}
|
önünden geçmesini sağlamak
|
|
achterliche See
{sub}
{m}
|
deniz dalgaları gemi yönünde
|
|
achterlicher Wind
{sub}
{m}
|
rüzgâr geminin gidişi yönünde
|
|
am oder vor
|
yanInda veya önünde
|
|
an unserer Haustür
|
kapımızın önünde
|
|
anderen voraus
|
başkalarının önünde
|
|
das
Beisein
{sub}
{n}
[im ~ von]
|
-in önünde
|
|
davor
{adv}
[Ort]
|
bunun önünde
|
|
davor
{adv}
|
bunun önünde
|
|
davor
{adv}
|
onun önünde
|
|
davor
{adv}
|
şunun önünde
|
|
davor
[räumlich]
|
şunun önünde
|
|
den Mitbewerbern voraus
|
rapiplerinin önünde
|
|
diametrisch
{adj}
|
çap yönünde
|
|
eben vor unserer Tür
|
biraz evvel kapımızın önünde
|
|
entgegen
[Präposition]
|
yönünde
|
|
entgegen dem Uhrzeiger
|
saat ibresinin aksi yönünde
|
|
entgegen dem Uhrzeigersinn
|
saat ibresinin aksi yönünde
|
|
entgegen dem Uhrzeigersinn
|
saat yelkovanının aksi yönünde
|
|
entlang
[Präposition +Akkusativ]
|
yönünde
|
|
erdwärts
{adj}
|
toprak yönünde
|
|
flussabwärts
{adv}
|
nehirin akış yönünde
|
|
gleich vor der Haustür
|
hemen kapının önünde önünde
|
|
im Uhrzeigersinn
|
saat ibresinin dönüşü yönünde
|
|
in aller Öffentlichkeit
|
göz önünde
|
|
in aller Öffentlichkeit
|
herkesin gözü önünde
|
|
in den Augen des Gesetzes
|
kanun önünde
|
|