Keine direkten Treffer gefunden für: hakkı

Deutsch Türkisch

77 indirekte Treffer gefunden für: hakkı

Deutsch Türkisch
abgelten {v} [Geld: galt ab, hat abgegolten] hakkı ödemek
abgeltend {adj} hakkı ödenen
die Abtretung {sub} {f} [Juristisch] hakkından vazgeçme
der Abtretender {sub} {m} hakkı çüncü şahsa devereden
Abtretung eines Anrechts {sub} {f} hakkından vazgeçme
das Anrecht {sub} {n} hakkı olma
Anspruch abtreten {v} hakkından feragat etmek
Anspruch anerkennen {v} hakkı tanımak
Anspruch anmelden {v} hakkı talep etmek
Anspruch aufgeben {v} hakkından vazgeçmek
Anspruch aufrechterhalten {v} hakkında ısrar etmek
Anspruch befriedigen {v} hakkı vermek
Anspruch begründen {v} hakkı ispatlamak
Anspruch durchsetzen {v} hakkı almak
Anspruch einreichen {v} hakkı talep etmek
Anspruch erfüllen {v} hakkı ifa etmek
Anspruch erfüllen {v} hakkı yerine getirmek
Anspruch fallenlassen {v} hakkından vazgeçmek
Anspruch geltend machen {v} hakkı talep etmek
Anspruch haben {v} hakkı olmak
die Anspruchsbefriedigung {sub} {f} hakkı verme
die Anspruchsverjährung {sub} {f} hakkın zaman aşımı
das Anwesenheitsgeld {sub} {n} hakkıhuzur
auf der Seite des Rechts hakkın yanında
Sache, auf die er Anspruch hat {sub} {f} hakkı olan şey
auf sein Recht pochen {v} hakkında ısrar etmek
auf sein Recht verzichten {v} hakkından feragat etmek
Ausschlagung eines Rechtes {sub} {f} [Rechtswissenschaft] hakkından cayma
beanspruchen {v} hakkı olmak
beanspruchend {adj} hakkı olan
belehren {v} [belehrte, hat belehrt] hakkı ihtar etmek
die Belehrung {sub} {f} hakkı ihtar etme
berechtigt {adj} hakkı olan
beschwatzen {v} [beschwatzte, habe beschwatzt] hakkında atıp tutmak
betreffend {adj} hakkında
betreffs [Präposition] hakkında
bewältigen {v} [Schwierigkeit: bewältigte, hat bewältigt] hakkından gelmek
bzgl. {adj} [bezüglich] hakkında
billigermaßen {adv} hakkıyla
billigerweise {adv} hakkıyla
dahin gestellt sein lassen {v} hakkında karar vermemek
darüber {adv} hakkında
davon {adv} hakkında
die Diäten {sub} {pl} [Politik] hakkı huzur
die Eigenhilfe {sub} {f} hakkı kendisi arama
einen Anspruch befriedigen hakkı vermek
einer Sache Herr werden hakkından gelmek
entlohnen {v} hakkı para ile vermek
die Entrechtung {sub} {f} hakkı elinden alma
das Erloschen {sub} {n} [rechtswissenschaftlich] hakkın düşmesi
es ging um hakkındaydı
das Abandonrecht {sub} {n} bırakma hakkı
das Abandonrecht {sub} {n} terk etme hakkı
das Abbaurecht {sub} {n} [Erz] işletme hakkı
das Abdrucksrecht {sub} {n} baskı hakkı
der Abfindungsanspruch {sub} {m} tazminat alma hakkı
die Abhebungsbefugnis {sub} {f} çekme hakkı
die Abholberechtigung {sub} {f} alıp götürme hakkı
abhängiger Patentanspruch {sub} {m} bağımlı patent hakkı
das Ablehnungsrecht {sub} {n} ret etme hakkı
das Ablehnungsrecht {sub} {n} veto hakkı
das Ablösungsrecht {sub} {n} iştira hakkı
das Abnahmeverweigerungsrecht {sub} {n} kabul reddi hakkı
das Abrufrecht {sub} {n} çağırma hakkı
die Abschlussfreiheit {sub} {f} anlaşmayı imzalayıp imzalamama hakkı
absolutes Eigentumsrecht an Grundbesitz {sub} {n} gayri menkulde mutlak mülkiyet hakkı
absolute Dateizugriffsberechtigung {sub} {f} mutlak veri erişme hakkı
absolute Zugriffsberechtigung {sub} {f} mutlak erişim hakkı
absolutes Eigentumsrecht mutlak mülkiyet hakkı
absolutes Vorrecht {sub} {n} mutlak öncelik hakkı
die Abstimmungsbefugnis {sub} {f} oylama hakkı
das Abwendungsrecht {sub} {n} çevirme hakkı
das Abänderungsrecht {sub} {n} değiştirme hakkı
der Account {sub} {m} giriş hakkı
das Aktienbezugsrecht {sub} {n} hisse senetlerine sahip olma hakkı
das Aktienstimmrecht {sub} {n} hissedar oy hakkı
das Aktienverkaufsrecht {sub} {n} hisse senedi satma hakkı
0.005s