1 direkte Treffer gefunden für: pılı

Deutsch Türkisch
der Pilus {sub} {m} pili [gıda]

77 indirekte Treffer gefunden für: pılı

Deutsch Türkisch
abgetakelt {ugs.} [heruntergekommen, ausgedient] pili bitmiş
alte Sachen {sub} {pl} pılı-pırtı
angekratzt {ugs.} pili bitmiş
das Backhendel {sub} {n} piliç kızartması
das Backhendl {sub} {n} [österr.: ugs.] piliç kızartması
das Backhähnchen {sub} {n} piliç kızartma
das Backhähnchen {sub} {n} piliç kızartması
die Bettelei {sub} {f} pılı pırtı
das Brathendl {sub} {n} [österr., südd.] piliç kızartması
das Brathuhn {sub} {n} piliç kızartması
das Brathähnchen {sub} {n} piliç kızartması
ein Peeling anwenden {v} piling uygulamak
einpacken {v} [ugs.: aufgeben] pılısını pırtısını toplayıp terketmek
entrümpeln {v} pılı pırtıyı bertaraf etmek
die Entrümpelung {sub} {f} pılı pırtıyı bertaraf etme
die Entrümplung {sub} {f} pılı pırtıyı bertaraf etme
das Gerumpel {sub} {n} pılı pırtı
das Gerümpel {sub} {n} pılı pırtı
die Habseligkeit {sub} {f} pılı pırtı
die Habseligkeiten {sub} {pl} pılıpırtılar
das Hendl {sub} {n} [südd.: österr.] piliç
das Hinkel {sub} {n} [landsch.: junges Huhn] piliç
das Huhn {sub} {n} [junges] piliç
das Hähnchen {sub} {n} piliç
das Hühnchen {sub} {n} [Zoologie] piliç
Hühnchen ist auf der Karte gestrichen {sub} {n} piliç karttan silindi
die Hühnchenbrust {sub} {f} piliç göğsü
die Hühnchenleber {sub} {f} piliç karaciğeri
junges Huh {sub} {n} [Zoologie] piliç
die Klamotten {sub} {pl} [ugs.: Kram, Trödel] pılı pırtı
der Kram {sub} {m} {ugs.} pılı pırtı
der Krempel {sub} {m} {ugs.} pılı pırtı
der Krimskrams {sub} {m} {ugs.} pılı pırtı
das Krämchen {sub} {n} pılı pırtı
mit Sack und Pack pılı pırtı ile
müde {adj} pili bitmiş
Nennspannung der Zelle oder Batterie {sub} {f} pilin veya bataryanın nominal voltajı
peelen {v} piling yapmak
der Peeling {sub} {m} piling
der Peelingschwamm {sub} {m} piling süngeri
das Peelpapier {sub} {n} piling kâğıdı
die Pilieranlage {sub} {f} sabun ezme tesisi
pilieren {v} [(plierte,pliert)stampfen, zerstoßen, schnitzeln= besonders Rohseife zur Verarbeitung in Feinseife] ham sabunu kıymak
die Piliermaschine {sub} {f} ezme makinesi
die Piliermaschine {sub} {f} sabun değirmeni
piliertes Saatgut {sub} {n} ezilmiş hayvan yemi
die Pilinuss {sub} {f} pili fındığı
der Pilinussbaum {sub} {m} pili fındığı ağacı
der Plisseerock {sub} {m} pili etek
der Plunder {sub} {m} pılı pırtı
das Polyisopren {sub} {n} piliizopren
Alkalie [Batterieen] alkali pili
die Alkalizelle {sub} {f} kalevi pili
die Anlasserbatterie {sub} {f} marş pili
die Anodenzelle {sub} {f} anod pili
athletisch {adj} atletik yapılı
ausladend {adj} geniş yapılı
ausladend [Gebäude] geniş yapılı
Batterie, galvanische - {sub} {f} elektrik pili
baugleich {adj} benzer yapılı
besäumt kenarları dört köşe yapılı
breitwüchsig {adj} geniş yapılı
die Brennstoffzelle {sub} {f} katı oksit yakıt pili
das Bunsenelement {sub} {n} bunsen pili
die Clark-element {sub} {f} klark pili
Daniel Element [Volta Element] Daniyel pili
debil {adj} zayıf yapılı
der Deltareaktor {sub} {m} delta pili
dreitürig {adj} üç kapılı
eintürig {adj} tek kapılı
die Endzelle {sub} {f} ayarlama pili
die Endzelle {sub} {f} pili
externer Herzschrittmacher {sub} {m} dış kalp pili
die Filterbatterie {sub} {f} süzgeç pili
der Flügeltürer {sub} {m} kanatlı kapılı
gegerbt {adj} sepili
grazil {adj} ince yapılı
0.004s