29 direkte Treffer gefunden für: schwer


77 indirekte Treffer gefunden für: schwer

Deutsch Türkisch
schwer abbaubar zor bertaraf edilebilir
schwer absetzbar zor pazarlanır
schwer absetzbar zor satılır
der Schwer-in-Ordnung-Ausweis {sub} {m} [Soziologie: Behindertenausweis, Schwerbehindertenausweis] engelli kimliği
schwer arbeiten {v} ağır işte çalışmak
schwer atmen {v} zor nefes almak
schwer aussprechbar {adj} telaffuzu zor
schwer befahrbares Gebiet taşıt kullanması zor bölge
schwer behindert {adj} [Med.] ağır malul
schwer behindert {adj} [Med.] ağır engelli
schwer beladen {adj} ağır yüklü
schwer beschädigen {v} ağır hasar vermek
schwer beschädigt {adj} ağır hasarlı
schwer betrunken {adj} fena sarhoş
schwer bewaffnet ağır silahlı
schwer brennbar {adj} zor yanan
schwer deutbar {adj} zor anlam verilebilir
schwer entfernbar {adj} zor çıkar
schwer entflammbar {adj} zor yanan
schwer enttäuschen {v} fena hayal kırıklığına uğratmak
schwer erhältlich zor bulunur
schwer erreichbar {adj} zor ulaşılabilir
schwer erträglich {adj} zor katlanılır
schwer erziehbar {adj} eğitilmesi güç
schwer erziehbar {adj} problemli
schwer erziehbar sein {v} eğitilmesi güç olmak
schwer erziehbares Kind {sub} {n} eğitilmesi güç çocuk
schwer fallen {v} ağır gelmek
schwer fallen {v} zor gelmek
schwer geladen haben çok sarhoş olmak
schwer halten {v} güç olmak
schwer halten {v} müşkül olmak
schwer halten {v} zahmetli olmak
schwer halten {v} zor olmak
schwer heben {v} ağır kaldırmak
schwer hören {v} kulakları ağır işitmek
schwer hören {v} zor işitmek
schwer krank {adj} ağır hasta
schwer krank sein {v} ağır hasta olmak
schwer Körperverletzung {sub} {f} ağır yaralanma
schwer löslich {adj} zor çözünür
schwer machen {v} ağırlaştırmak
schwer machen {v} güçleştirmek
schwer machen {v} zorlaştırmak
schwer nehmen {v} ağır kabul etmek
schwer nehmen {v} bir sözü kötü olarak almak
schwer nehmen {v} içine işlemek
schwer nehmen {v} önemsemek
schwer nehmen {v} üzülmek
schwer schalldämpfendes Material {sub} {n} ağır ses hapseden malzeme
schwer sein {v} zor olmak
Abschied war schwer {sub} {m} veda zor oldu
Aller Anfang ist schwer her şeyin başlangıcı zor olur
bedeutungsschwer {adj} zor anlamlı
die Geheimhaltung dieser Sache wird schwer bu sorunu gizli tutmak güç olacak
ein Kilo schwer bir kilo ağırlığında
es fiel mir recht schwer bana oldukça zor geldi
es fällt einem schwer insana zor geliyor
es fällt mir schwer bana zor geliyor
folgenschwer {adj} ağır
folgenschwer {adj} tehlikeli
Geheimhaltung dieser Sache wird schwer bu sorunu gizli tutmak güç olacak
gewitterschwer {adj} hava boğucu
gleichschwer {adj} ağırlıkça eşit
gleichschwer {adj} eşit ağırlıklı
inhaltsschwer {adj} anlamlı
inhaltsschwer {adj} manâlı
kiloschwer kilo ağırlığında
milliardenschwer {adj} milyarlar değerinde
millionenschwer {ugs.} milyoner
minderschwer {adj} az ağır
mittelschwer {adj} orta ağırlık
mittelschwer {adj} orta ağırlıkta
nicht schwer ağir değil
nimm's nicht so schwer fazla aldırma!
sauschwer {adj} {ugs.} çok zor
schicksalsschwer {adj} zor talih
0.006s