8 direkte Treffer gefunden für: ceza


77 indirekte Treffer gefunden für: ceza

Deutsch Türkisch
abbrummen {v} [brummte ab, hat abgebrummt] cezasını hapiste çekmek
abbüßen {v} [Strafe] cezasını çekmek
die Abbüßung {sub} {f} cezasını çekme
abgebüßt {adj} cezasını çekmiş
abgestraft cezalandırılmış
die Abolition {sub} {f} [Jura] ceza davasını durdurma
absitzen {v} [eine Strafe ~] cezaevinde yatarak süresini doldurmak
absitzen {v} [saß ab, hat abgesessen] cezasını doldurmak
absitzen {v} [saß ab, hat abgesessen] cezasını çekmek
abstrafen {v} cezalandırmak
die Abstrafung {sub} {f} cezalandırma
die Abstrafung {sub} {f} cezalandırılma
Abteilung der Verurteilten {sub} {f} cezalandırılınanlar bölümü
das Ahnden {sub} {n} cezalandırma
ahnden {v} [ahndete, hat geahndet] cezalandırmak
ahndend {adj} cezalandırarak
ahndet cezalandırır
ahndete cezalandırmıştı
die Ahndung {sub} {f} cezai müeyyide
die Ahndung {sub} {f} cezalandırma
Ahndungs- cezalandırma
das Algerien {sub} {n} Cezayir
der Algerienfranzose {sub} {m} Cezayir`li Fransız
der Algerier {sub} {m} Cezayir`li
die Algerier {sub} {pl} Cezayir‚liler
die Algerierin {sub} {f} [weiblich] Cezayir‚li
die Algerierinnen {sub} {pl} [weiblich] Cezayir`li bayanlar
algerisch {adj} Cezayir
algerisch {adj} Cezayir ile ilgili
algerisch {adj} Cezayirce
das Algerisch {sub} {n} Cezayirce
Algerische Arbeitgebervereinigung {sub} {f} cezayir işçi birliği
Algerischer Dinar {sub} {n} Cezayir Dinarı
Algerischer Sandläufer {sub} {m} [Eidechsenart] Cezayir kertenkelesi
das Algier {sub} {n} Cezayir‚in başkenti
als Strafe ceza olarak
die Amnestie {sub} {f} [Juristisch] ceza indirimi
das Anschlussverfahren {sub} {n} ceza davasıyla ilişkili tazminat davası
Anwendung von Strafvorschriften {sub} {f} ceza kurallarını uygulama
auf die Strafbank schicken ceza olarak saha dışı yapmak
aufbrummen {v} ceza vermek
aufbrummen {v} cezaya çarptırmak
auferlegen {v} [Rechtswissenschaft] cezaya çarptırmak
Aufhebung der Strafe {sub} {f} cezanın kaldırılması
auflegen {v} [lag auf, hat aufgelegen] cezaya çarptırmak
begnadigen {v} [begnadigte, hat begnadigt] cezasını affetmek
begnadigen {v} [Recht] cezasını indirmek
belegen {v} [belegte, hat belegt] cezalandırmak
belegen {v} [belegte, hat belegt] cezaya çarptırmak
bestrafe [ich~] cezalandırıyorum
bestrafen {v} [bestrafte, hat bestraft] cezalandırmak
abschreckende Strafe {sub} {f} yıldırıcı ceza
abschreckende Strafe {sub} {f} caydırıcı ceza
angemessene Strafe {sub} {f} uygun ceza
die Besserungsstrafe {sub} {f} ıslah amaçlı verilmiş olan ceza
die Beugestrafe {sub} {f} ifade reddinden dolayı ceza
die Bewährungsstrafe {sub} {f} [Juristisch] tecilli ceza
das höchste Strafmaß en yüksek ceza
drakonische Strafe {sub} {f} olağanüstü ceza
eine gerechte Strafe yerinde bir ceza
eine grausame Strafe acımasızca verilmiş ceza
eine grausame Strafe feci bir ceza
eine leichte Strafe hafif bir ceza
die Einheitsstrafe {sub} {f} tekdüzen ceza
entehrende Strafe {sub} {f} [Jura] haysiyet kırıcı ceza
entehrende Strafe {sub} {f} [Jura] yüz kızartıcı ceza
die Ersatzstrafe {sub} {f} yedek ceza
exemplarische Strafe {sub} {f} ibreti âlem olsun diye ceza
die Freiheitsstrafe {sub} {f} özgürlüğü bağlayıcı ceza
gerechte Strafe {sub} {f} uygun ceza
geringe Strafe {sub} {f} [rechtswissenschaftlich] hafif ceza
die Gesamtstrafe {sub} {f} genel ceza
göttliche Gerechtigkeit {sub} {f} ilahi ceza
harte Strafe {sub} {f} ağır ceza
die Hauptstrafe {sub} {f} [rechtswissenschaftlich] asli ceza
die Hauptstrafe {sub} {f} esas ceza
hohe Strafe {sub} {f} ağır ceza
0.004s