an vielen Orten
|
birçok yerde
|
|
an vielen Stellen
|
birçok yerde
|
|
an vielen Stätten
|
birçok yerde
|
|
anders als manch andere
|
birçoklarından başka
|
|
das
Androklinium
{sub}
{n}
[Staubbeutelbehälter mancher Orchideen]
|
birçok orkidelerde toz toplayıcı
|
|
auf Bitten mehrerer Leute
|
birçok kişinin ricası üzerine
|
|
auf einiges gefasst
|
birçok şeyi hesap etmek
|
|
auf mehrere Perioden aufteilen
|
birçok dönemlere dağıtmak
|
|
auf mehrere Schultern verteilen
|
birçok kişilere dağıtmak
|
|
auf mehrere Schultern verteilen
|
birçok omuzlara yüklemek
|
|
auf mehreren Disketten
|
birçok diskette
|
|
auf mehreren Ebenen
|
birçok düzeyde
|
|
auf mehreren Gebieten
|
birçok bölgede
|
|
auf mehreren Laufwerken
|
birçok sürgüde
|
|
auf viele Schultern verteilen
|
birçok omuzlara yüklemek
|
|
auf vielfachen Wunsch
|
birçok kişinin isteği üzerine
|
|
aus aller Herren Länder
|
birçok ülkeden
|
|
aus mehreren Gründen
|
birçok sebepten
|
|
aus mehreren Rassen bestehend
|
birçok ırktan oluşan
|
|
aus mehreren Teilen bestehend
|
birçok parçadan oluşan
|
|
aus vielen Gründen
|
birçok nedenlerden
|
|
aus vielen Worten bestehender Text
{sub}
{m}
|
birçok kelimeden oluşan metin
|
|
bei Vielen
{adv}
|
birçoklarında
|
|
bei vielen Gelegenheiten
|
birçok fırsatlarda
|
|
Belastung vieler Umweltbereiche
{sub}
{f}
|
birçok çevre alanlarının yükü
|
|
betrifft mehrere Personen
|
birçok kişi ile ilgili
|
|
der
Bombenteppich
{sub}
{m}
|
birçok uçakla aynı hedefe yapılan bombardıman
|
|
ein Haufen Probleme
|
birçok problemler
|
|
ein Haufen Scheiße
{ugs.}
|
birçok pislik
|
|
ein Haufen Ärger
|
birçok başağrıtıcı şey
|
|
ein Mann mit vielen Interessen
|
birçok ilgi alanı olan bir adam
|
|
ein Mann mit vielen Sympathien
|
birçok sempatik yönleri olan bir adam
|
|
ein Menge Dinge
|
birçok şey
|
|
eine Menge Geld wert sein
|
birçok değeri olmak
|
|
eine Menge Schwierigkeiten
|
birçok zorluklar
|
|
eine Menge Unsinn
|
birçok saçmalık
|
|
eine Reihe von Unfällen
|
birçok kaza
|
|
eine Unmenge
|
birçok, sayısiz
|
|
einer von vielen
|
birçok kişiden herhangi biri
|
|
die
Einfallstraße
{sub}
{f}
|
birçok yolun çıktığı ana cadde
|
|
Einkommensverteilung auf mehrere Jahre
{sub}
{f}
|
birçok yıla yayılan gelir dağılımı
|
|
es gibt viele Strände
|
birçok plaj var
|
|
es lässt viel zu wünschen übrig
|
birçok beklentileri karşılamıyor
|
|
es steht eine Menge auf dem Spiel
|
birçok riski var
|
|
es wurden mehrere Zeilen aktualisiert
|
birçok satır aktualize edildi
|
|
etliche Leute
{sub}
{f}
|
birçok insan
|
|
etliche Male
{sub}
{pl}
|
birçok defa
|
|
etliche Menschen
{sub}
{pl}
|
birçok insan
|
|
etliche Millionen
{sub}
{pl}
|
birçok milyon
|
|
etwas bunt zusammenmischen
{v}
|
birçok çeşitleri birbirine katmak
|
|
etwas viel alles aufs Spiel setzen
{v}
|
birçok şeyi riske atmak
|
|
uvm.
[Kürzel von: und vieles mehr]
|
daha birçok
|
|