26 direkte Treffer gefunden für: stark


77 indirekte Treffer gefunden für: stark

Deutsch Türkisch
der Sausewind {sub} {m} [Kindersprache] starker Wind
stark belastet ağır yüklü
stark betrunken çok sarhoş
stark dilatierten Atrien {sub} {pl} aşırı genişlemiş atardamarlar
stark duftend nach sert ...kokan
stark mitgenommen sein {v} helak olmak
stark mitgenommen sein {v} bitkin olmak
stark mitgenommen sein {v} takati bitmek
stark mitgenommen sein {v} takatsiz kalmak
stark erröten {v} çok kızarmak
stark errötend {adj} çok kızaran
stark errötete Wangen {sub} {pl} çok kızaran yanaklar
stark kürzen {v} çok kısaltmak
stark kürzen {v} çok kırpmak
stark oder kraftvoll {adj} sert veya kuvvetli
stark oder kräftig {adj} sert veya güçlü
stark oder mächtig {adj} sert veya nüfuzlu
stark rauchen {v} bir sigara sönmeden ötekisini yakmak
stark rauchen {v} çok fazla sigara içmek
stark Reduzieren [Preis] çok indirmek
stark reduziert çok indirimli
stark reduzierte Preise çok indirimli fiyatlar
stark regnen {v} kuvvetli yağmak
stark rückläufige Nachfrage {sub} {f} çok gerileyen talep
stark schwächen {v} çok zayıflatmak
stark sein {v} kuvvetli olmak
stark sein {v} güçlü olmak
stark spezialisiertes Fach {sub} {n} yüksek derecede uzmanlaştırılmış branş
stark steigende Personalkosten çok artan eleman giderleri
Stark vergolden {v} çift yaldızlamak
stark vergrößert {adj} çok büyütülmüş
stark vermehrt {adj} ziyadesiyle çoğalmış
stark verringern {v} çok azaltmak
stark verschmutzt {adj} çok kirlenmiş
stark verschmutzt {adj} çok kirli
stark verschuldet {adj} çok borçlanmış
stark verschuldet {adj} çok borçlu
stark verzweigt {adj} çok dallanmış
stark verzweigt {adj} çok dallı
stark von Hunger geplagt çok açlığa maruz kalmış
die Starkwehen {sub} {pl} şiddetli sancılar
stark wie ein Bär ayı gibi kuvvetli
stark wie ein Pferd sein {v} at gübi kuvvetli olmak
stark wie ein Riese dev gibi güçlü
stark wirkend {adj} sert etkili
stark wirkende Medizin {sub} {f} sert etkili ilaç
der Starkasten {sub} {m} sığırcık kuşu yuvası
der Starkbeben {sub} {m} şiddetli deprem
das Starkbier {sub} {n} [über 4,5% Vol.] sert bira
der Starkbrenner {sub} {m} kaynak şalumosu
die Stärke {sub} {f} beceri
abwehrstark savunması güçlü
antriebsstark {adj} tahrik güçlü
auflagenstark {adj} [Zeitungen usw.] yüksek tirajlı
auflagestark yüksek tirajlı
ausdrucksstark {adj} ifadesi kuvvetli
ausdrucksstark {adj} hitabı güçlü
ausdrucksstark {adj} ifadesi güçlü
aussagestark {adj} manâlı
baumstark {adj} iri yarı
bonitätsstark {adj} yüksek kredibiliteli
bullenstark {adj} {ugs.} çok güçlü
bullenstark {adj} boğa gibi güçlü
bärenstark {adj} ayı gibi kuvvetli
bärenstark [ugs.: Mann] çok kuvvetli adam
charakterstark {adj} karakteri güçlü
drehmomentstark {adj} yüksek dönme momentli
durchsetzungsstark {adj} sözünü geçirme güçlülüğü
Ein ruhiges Gewissen macht stark rahat vicdan güçlendirir
Einigkeit macht stark birlikten güç doğar
einkommensstark geliri yüksek
einkommensstark geliri çok
einkommensstark yüksek gelirli
einkommensstark çok gelirli
einwohnerstark {adj} kalabalık nüfuslu
eisenstark demir gibi sert
ertragsstark {adj} bol kazançlı
0.005s