4 direkte Treffer gefunden für: Kaffee


77 indirekte Treffer gefunden für: Kaffee

Deutsch Türkisch
Kaffee (Kongo~) {sub} {f} [Coffea canephora] Kahvesi (Kongo)
Kaffee bekommt ihr nicht {sub} {m} kahve ona yaramıyor
Kaffee bekommt ihr nicht {sub} {m} kahve ona iyi gelmiyor
Kaffee bekommt mir nicht {sub} {m} kahve bana dokunuyor
Kaffee hält mich wach kahve uykumu açıyor
Kaffee ist abgestanden {sub} {m} kahve çok bekletilmiş
Kaffee ist eines meiner Laster {sub} {m} kahve tiryakisiyim
Kaffee ist für mich das Letzte {sub} {m} kahve en son içeceğim içki
Kaffee kochen {v} kahve pişirmek
Kaffee machen {v} kahve yapmak
Kaffee mahlen {v} kahve çekmek
Kaffee mahlen {v} çekmek
Kaffee mit einem Schuss Branntwein {sub} {m} konyaklı kahve
Kaffee mit einem Schuss Milch {sub} {m} bir miktar sütlü kahve
Kaffee mit einem Schuss Weinbrand {sub} {m} bir miktar Alman kanyaklı kahve
Kaffee mit Milch {sub} {m} sütlü kahve
Kaffee mit Sahne {sub} {m} kaymaklı kahve
Kaffee mit Weinbrand {sub} {m} Alman kanyaklı kahve
Kaffee ohne Milch {sub} {m} sütsüz kahve
Kaffee ohne Zucker {sub} {m} şekersiz kahve
Kaffee rösten {v} kahve kavurmak
Kaffee schadet meiner Gesundheit {sub} {m} kahve benim sıhhatime zarar veriyor
Kaffee servieren {v} kahve servisi yapmak
Kaffee trinken {v} kahve içmek
Kaffee und Brötchen güccek ve kahve
Kaffee und kleine Erfrischungen {sub} {m} kahve ve küçük serinleticiler
Kaffee weckt dich auf kahve beni uyarıyor
Kaffee wird in fünf Minuten fertig sein {sub} {m} kahve beş dakika içinde tamam olur
Kaffee zubereiten {v} kahve hazırlamak
Kaffee zum Mitnehmen {sub} {m} götürmek için kahve
kaffeeabhängig {adj} kahveye bağımlı
der Kaffeeauszug {sub} {m} kahve hülâsası
der Kaffeeautomat {sub} {m} kahve otomatı
der Kaffeebauer {sub} {m} kahve yetiştirici
der Kaffeebaum {sub} {m} kahve fidanı
die Kaffeebearbeitung {sub} {f} kahve işleme
der Kaffeebecher {sub} {m} kahve bardağı
die Kaffeebeere {sub} {f} kahve meyvesi
der Kaffeebereiter {sub} {m} kahve hazırlayıcı
der Kaffeebeutel {sub} {m} kahve filtresi
die Kaffeeblattlaus {sub} {f} kahve yaprağı biti
die Kaffeebohne {sub} {f} kahve çekirdeği
die Kaffeebohne {sub} {f} çekirdek kahve
kaffeebraun {adj} kahverengi
das Kaffeebraun {sub} {n} kahve rengi
das Kaffeebrennen {sub} {n} kahve kavurma
der Kaffeebrenner {sub} {m} kahve kavurucu
die Kaffeebrennerei {sub} {f} kahve kavurma tesisi
die Kaffeebörse {sub} {f} kahve borsası
die Kaffeebörse {sub} {f} kahve piyasası
der Kaffeeersatz {sub} {m} kahve yerine içilen içecek
abgestandener Kaffee {sub} {m} bayat kahve
arabischer Kaffee {sub} {m} Arap kahvesi
auf eine Tasse Kaffee bir kahveliğine
blanker Kaffee {sub} {m} parlak kahve
der Blümchenkaffee {sub} {m} {ugs.} bir cins ince kahve
der Bohnenkaffee {sub} {m} [gemahlene Bohnen] öğütülmüş kahve
der Bohnenkaffee {sub} {m} halis kahve
der Bohnenkaffee {sub} {m} çekirdek kahveden yapılma kahve
der Bürokaffee {sub} {m} büroda kahve
der Cremekaffee {sub} {m} kremalı kahve
der Eichelkaffee {sub} {m} meşe palamudu kahvesi
eine Tasse Kaffee bir fincan kahve
der Eiskaffee {sub} {m} kafe glase
entkoffeinierter Kaffee {sub} {m} kafeinden arındırılmış kahve
entkoffeinierter Kaffee {sub} {m} kafeini alınmış kahve
der Feigenkaffee {sub} {m} incir kahvesi
der Filterkaffee {sub} {m} filtre kahve
Frühstück mit Kaffee {sub} {n} kahveli kahvaltı
gemahlener Kaffee {sub} {m} öğütülmüş kahve
gemahlener Kaffee çekilmiş kahve
gerösteter Kaffee {sub} {m} kavrulmuş kahve
der Gourmetkaffee {sub} {m} gurme kahvesi
grob gemahlener Kaffee {sub} {m} iri çekilmiş kahve
heißer Kaffee {sub} {m} sıcak kahve
ich hätte gern eine Tasse Kaffee bir fincan kahve istiyorum
ich trinke lieber Kaffee kahve içmeyi tercih ederim
0.004s