10 direkte Treffer gefunden für: tehlike


77 indirekte Treffer gefunden für: tehlike

Deutsch Türkisch
abenteuerlich [gefährlich] tehlikeli
abenteuerliches Leben {sub} {n} tehlikeli yaşantı
Abfall, gefährlicher~ {sub} {m} tehlikeli atık
Abfall, gefährlicher~ {sub} {m} tehlikeli çöp
Abfälle, gefährliche~ {sub} {pl} tehlikeli atıklar
Abrufliste der Alarmmeldungen {sub} {f} tehlike işaretlerini çağırma listesi
die Abwehr {sub} {f} tehlikeyi önleme
abwenden {v} [Gefahr] tehlikenin önüne geçmek
abwenden {v} [wendete ab, hat abgewendet] tehlikeden korumak
das Adoleszentenstruma {sub} {n} tehlikesi olmayan gençlik guatrı
Ahnung der Gefahr {sub} {f} tehlikeyi sezme
der Alarm {sub} {m} tehlike işareti
die Alarmglocke {sub} {f} tehlike çanı
alarmieren {v} [alamierte, hat alarmiert] tehlike haberi vermek
alarmierend {adj} tehlike sinyalleri veren
alarmierende Größe erreichen tehlikeli boyuta erişmek
alarmierendes Symptom {sub} {n} tehlikeli bulgu
das Alarmsignal {sub} {n} tehlike işareti
das Alarmzeichen {sub} {n} tehlike işareti
der Alarmzustand {sub} {m} tehlike durumu
die Alarmzustandsinformation {sub} {f} tehlike durumu bilgilendirimi
als gefährlich bekannte Ware tehlikeli olarak tanınan eşya
als gefährlich eingestuft tehlikeli olarak sınıflanan
als gefährlichen Abfall entsorgen tehlikeli atık olarak bertaraf etmek
als sie die Gefahr wahrnahmen {v} tehlikeyi hissettiğinizde
Anlage, gefährliche - {sub} {f} tehlikeli tesisat
auf Abwehr von Gefahren ausgerichteter Entwurf {sub} {m} tehlikelere karşı koymaya yönelik tasarı
auf dem Spiel stehen {v} tehlikede olmak
auf die Gefahr aufpassen {v} tehlikeye dikkat etmek
auf die Gefahr hin tehlikesine karşı
auf eigene Gefahr tehlikeyi göze alarak
auf eigene Gefahr tätig sein tehlikeyi göze alarak çalışmak
auf Gefahren hinweisendes Piktogramm tehlikelere işaret eden resimli yazı
Aufenthalt im Gefahrenbereich {sub} {m} tehlikeli bölgede durma
aus der Gefahr befreien {v} tehlikeden kurtarmak
aus Gefahr retten tehlikeden kurtarmak
das Ausweichmanöver {sub} {n} tehlikeden kaçma manevrası
außer Gefahr tehlike dışı
außer Gefahr tehlikeden kurtulmuş
außer Gefahr sein {v} tehlikeden uzak olmak
außer Gefahr sein {v} tehlikeyi atlatmak
bannen {v} [die Gefahr ~] tehlikeyi uzaklaştırmak
bannen {v} [die Gefahr ~] tehlikeyi bertaraf etmek
bannend {adj} [die Gefahr ~] tehlikeyi bertaraf eden
bedenklich {adj} [heikel] tehlikeli
bedrohlich {adj} tehlikeli
bedrohliche Anzeichen {sub} {pl} tehlikeli işaretler
die Bedrohlichkeit {sub} {f} tehlikelilik
bedroht {adj} tehlikeyle karşı karşıya
Beginn der Gefahr {sub} {m} tehlike başlangıcı
Begrenzung der Gefährdungsexposition {sub} {f} tehlike açığının sınırlaması
akute Gefahr {sub} {f} ani tehlike
die Anscheinsgefahr {sub} {f} görünüşte tehlike
augenscheinliche Gefahr {sub} {f} gözle görünen tehlike
ausgeschlossene Gefahr {sub} {f} olanaksız tehlike
außergewöhnliche Gefahr {sub} {f} olağanüstü tehlike
die Berufsgefahr {sub} {f} mesleki tehlike
die Biogefahr {sub} {f} biyolojik tehlike
dicke Luft büyük tehlike
dringende Gefahr büyük tehlike
drohende Gefahr {sub} {f} tehdit eden tehlike
echte Gefahr {sub} {f} gerçek tehlike
die Eigengefahr {sub} {f} şahsi tehlike
eine dauernde Gefahr sürekli bir tehlike
elektrische Gefahr {sub} {f} elektrikten doğan tehlike
elektrische Gefährdung {sub} {f} elektrikten doğan tehlike
die Elementargefahr {sub} {f} esas tehlike
erhöhte Gefahr {sub} {f} artan tehlike
erkennbare Gefahr {sub} {f} hissedilir tehlike
ernste Gefahr {sub} {f} ciddi tehlike
die Fremdgefährdung {sub} {f} dış tehlike
Gefahr durch höhere Gewalt {sub} {f} doğa afeti tehlike
Gefahr für {sub} {f} …için tehlike
Gefahr für den Frieden {sub} {f} barış için tehlike
Gefahr für den Verkehr {sub} {f} trafik için tehlike
Gefahr für die Gesellschaft {sub} {f} toplum için tehlike
Gefahr für die Gesundheit {sub} {f} sıhhat için tehlike
0.005s