2 direkte Treffer gefunden für: vücutta

Deutsch Türkisch
im Körper vücutta
im Leib vücutta

48 indirekte Treffer gefunden für: vücutta

Deutsch Türkisch
abgeschiedene Seele {sub} {f} vücuttan ayrılmış ruh
abgeschiedener Geist {sub} {m} vücuttan ayrılmış ruh
abspreizen {v} [spreizte ab, hat abgespreizt] vücuttan uzaklaştırmak
der Albinismus {sub} {m} vücutta boyar madde eksikliği
albinotisch {adj} vücutta boyar madde eksikliği olan
am Körper versteckt vücutta saklı
das Ameisenlaufen {sub} {n} vücutta karıncalanma
das Ameisenlaufen {sub} {n} vücutta uyuşma
anabol {adj} vücuttaki protein maddesini çoğaltan
anabole Hormone {sub} {pl} vücuttaki protein maddesini çoğaltan hormonlar
die Anabolika {sub} {pl} vücuttaki protein maddesini çoğaltan müstahzarlar
das Anabolikum {sub} {n} vücuttaki protein maddesini çoğaltan müstahzar
der Anabolismus {sub} {m} vücuttaki madde özelliklerinin gelişimi
die Anflutung {sub} {f} vücutta dağılma
ausleiten {v} vücuttaki zararlı maddelerin metabolizma destekli atılmasını sağlamak
ausleitende Verfahren {sub} {n} vücuttaki zararlı maddelerin metabolizma destekli atılmasını sağlama metodu
die Ausleitung {sub} {f} vücuttaki zararlı maddelerin metabolizma destekli atılmasını sağlama
Ausscheiden von Giftstoffen {sub} {n} [aus dem Körper] vücuttan zehirli maddeleri atma
die Autolyse {sub} {f} vücutta kendiliğinden yumurta akı azalması
die Blutleere {sub} {f} [Med.] vücuttaki bir organa az kan gitmesi veya hiç kan gitmemesi
das Boloskop {sub} {n} vücuttaki yabancı organizmaları belirleyen alet
das Dekolletee {sub} {n} vücutta göğüs ve boyun kısmı
die Depilation {sub} {f} vücuttaki istenmeyen tüylerin alınması
depilieren {v} vücuttaki istenmeyen tüyleri almak
depletieren {v} vücuttan uzaklaştırmak
der Fettansatz {sub} {m} vücutta yağlanma
der Gigantismus {sub} {m} [Med.] vücutta aşırı gelişme
im Körper entstehend vücutta oluşan
die Kalkariurie {sub} {f} vücuttan fazla kalsiyum atma
die Kalziurie {sub} {f} vücuttan fazla kalsiyum atma
der Knutschfleck {sub} {m} {ugs.} vücutta öpüşme veya sevişme nedeniyle oluşan iz
die Körperuntertemperatur {sub} {f} vücutta hipotermi
die Körperöffnung {sub} {f} vücutta açıklık
die Körperöffnungen {sub} {pl} vücutta açıklıklar
locker sitzend [bei Kleidung] vücutta rahat duran
die Meatotomie {sub} {f} [operative Erweiterung eines Körperkanals, -gangs] vücutta bir kanalın ameliyatla genişletilmesi
metabolisieren {v} vücutta biyokimyasal madde değişimi
natürliche Körperöffnungen {sub} {pl} vücutta doğal açıklıklar
die Plazentaretention {sub} {f} vücutta döleşi tutulması
der Rettungsring {sub} {m} [scherzhaft: Fettpolster] vücutta biriken yağ
die Rettungsringe {sub} {pl} [scherzhaft: Fettpolster, Speckfalten am Bauch] vücutta biriken yağlar
die Steinkrankheit {sub} {f} [Steinleiden] vücutta taş oluşması
das Tolerogen {sub} {n} [ein Antigen, das Immuntoleranz in einem Organismus erzeugt] vücutta antijen oluşturan madde
der Trokar {sub} {m} [Med.] vücuttan sıvı çekmeye yarayan alet
die Urea {sub} {f} [Med.] vücutta mazotlu maddeleri meydana getiren maddeleri sidik yoluyla dışarı atma
vom Körper abgetrennt vücuttan ayrılmış
am ganzen Körper tüm vücutta
ein gesunder Geist in einem gesunden Körper sağlam kafa sağlam vücutta
0.004s