Lass, Lasst uns nach Hause gehen
|
eve gidelim
|
|
lass bloß
|
bunu sakın yapma!
|
|
lass das Lack saufen sein
{v}
|
içkiyi bırak
|
|
lass das meine Sorge sein!
|
merak etme
|
|
lass das meine Sorge sein!
|
o işe ben bakarım
|
|
lass das sein!
|
yapma bunu
|
|
lass das!
|
yapma!
|
|
Lass davon kein Wort verlauten!
|
bundan tek kelime bahsetme!
|
|
Lass deine Finger davon!
|
bu işten elini ayağını çek!
|
|
Lass den Kopf nicht hängen!
|
başın öne eğilmesin!
|
|
Lass dich davon nicht runterziehen
|
buna üzülme
|
|
lass dich doch nicht ins Bockshorn jagen!
|
kuru gürültüye pabuç bırakma!
|
|
Lass dich nicht aufhalten!
|
devam et!
|
|
Lass dich nicht entmutigen!
|
cesaretin kırılmasın
|
|
Lass dich nicht ertappen!
|
yakalanma!
|
|
Lass dich nicht stören!
|
rahatsız olma!
|
|
Lass dich nicht unterkriegen!
|
boyun eğme!
|
|
Lass die Dinge einfach laufen!
|
işleri oluruna bırak
|
|
Lass die Hände von dem Buch!
|
kitaba dokunma!
|
|
Lass die Vergangenheit ruhen!
|
geçmişi karıştırma
|
|
Lass dir das geraten sein!
|
tavsiyeyi hatırla!
|
|
Lass dir gesagt sein, dass ...
|
…duğunu söylemiş olayım
|
|
Lass dir nichts anmerken!
|
hiçbir şey olmamış gibi yap!
|
|
Lass dir ruhig Zeit!
|
acele etme!
|
|
Lass doch!
|
bırak!
|
|
Lass es als Warnung dienen!
|
bunu bir ikaz kabul et!
|
|
lass es dabei!
|
öyle bırak!
|
|
Lass es dabei bewenden!
|
bununla yetin!
|
|
Lass es dir von mir gesagt sein!
|
bunu sana söylemiş olayım!
|
|
Lass es doch!
|
bırak hele!
|
|
lass es einfach sein!
|
yapma!
|
|
Lass es geschehen!
|
bırak olsun!
|
|
lass es leben!
|
yaşat!
|
|
lass es leben!
|
bırak yaşasın!
|
|
Lass es mich anders ausdrücken!
|
başka türlü anlatmama müsaade et!
|
|
Lass es mich so sagen, ausdrücken: ...
|
şöyle söyleyeyim,anlatayım:…
|
|
Lass es nicht darauf ankommen!
|
bu işi oluruna bırakma!
|
|
Lass es ruhig angehen!
|
acele etme!
|
|
Lass es sein!
|
bırak yapma!
|
|
Lass die Finger davon!
|
bu işten parmağını çek!
|
|
Lass es gut sein!
|
yeter artık!
|
|
lass hören!
|
hadi anlat bakalım!
|
|
Lass ihm seinen Willen!
|
arzusuna bırak!
|
|
Lass ihn in Ruhe!
|
onu rahat bırak!
|
|
lass ihn leben!
|
bırak yaşasın!
|
|
lass die Kirche im Dorf!
|
ufak at da civcivler de yesin!
|
|
lass die Kirche im Dorf!
|
yüksekten atma!
|
|
lass mal sehen!
|
göster bakayım!
|
|
Lass meine Hand los!
|
elimi bırak!
|
|
lass mich!
|
bırak beni!
|
|
Lass mich alleine!
|
beni yalnız bırak!
|
|
der
Ablass
{sub}
{m}
|
af
|
|
der
Ablass
{sub}
{m}
|
akış
|
|
der
Ablass
{sub}
{m}
|
boşaltım
|
|
der
Ablass
{sub}
{m}
|
cereyan
|
|
der
Ablass
{sub}
{m}
|
düşürme
|
|
der
Ablass
{sub}
{m}
|
indirim
|
|
der
Ablass
{sub}
{m}
|
indirme
|
|
der
Ablass
{sub}
{m}
|
iskonto
|
|
der
Abluftdurchlass
{sub}
{m}
|
atık hava geçiş yeri
|
|
der
Abstandserlass
{sub}
{m}
|
mesafe kanunu
|
|
Absturzrohr mit Tauchwandauslass
{sub}
{n}
|
menfezli daldırma duvarlı bağlantı borusu
|
|
der
Abwasserauslass
{sub}
{m}
|
atık suyu nehire verme
|
|
der
Aderlass
{sub}
{m}
|
hacamat
|
|
der
Aderlass
{sub}
{m}
|
kan verme
|
|
der
Aderlass
{sub}
{m}
|
kan alınma
|
|
der
Aderlass
{sub}
{m}
|
kan kaybı
|
|
allgemeiner Erlass
{sub}
{m}
|
genel kararname
|
|
allgemeiner Straferlass
{sub}
{m}
law
|
genel af
|
|
allgemeiner Straferlass
{sub}
{m}
law
|
umumi af
|
|
der
Amnestieerlass
{sub}
{m}
[Juristisch]
|
af kararı
|
|
anderer Anlass
{sub}
{m}
|
başka neden
|
|
der
Anlass
{sub}
{m}
[Grund]
|
neden
|
|
der
Anlass
{sub}
{m}
[Grund]
|
sebep
|
|
der
Anlass
{sub}
{m}
[reformierte Schreibung]
|
vesile
|
|
der
Anlass
{sub}
{m}
|
bahane
|
|
der
Anlass
{sub}
{m}
|
fırsat
|
|