3
direkte Treffer gefunden für: arasından
46
indirekte Treffer gefunden für: arasından
Deutsch
|
Türkisch
|
|
dringen
{v}
|
arasından geçip girmek
|
|
durch
{adv}
|
arasından geçerek
|
|
durchblicken
{v}
[ich blickte durch, ich habe durchgeblickt]
|
arasından bakmak
|
|
durchdringen
{v}
[ich drang durch, ich habe durchdrungen]
|
arasından geçmek
|
|
durchfließen
{v}
[ich floss durch, ich habe durchgeflossen]
|
arasından akmak
|
|
durchfließen
{v}
[ich floss durch, ich habe durchgeflossen]
|
arasından sızmak
|
|
durchgießen
{v}
|
arasından akıtmak
|
|
durchkommen
{v}
[ich kam durch, ich bin durchgekommen]
|
arasından geçebilmek
|
|
durchkommen
{v}
[ich kam durch, ich bin durchgekommen]
|
arasından geçmek
|
|
durchlaufen
{v}
[ich lief durch, ich habe durchgelaufen]
|
arasından koşarak geçmek
|
|
durchleuchten
{v}
[ich leuchtete durch, ich habe durchgeleuchtet]
|
arasından ışık geçirmek
|
|
durchleuchten
{v}
[ich leuchtete durch, ich habe durchgeleuchtet]
|
arasından ışıldamak
|
|
das
Durchrieseln
{sub}
{n}
|
arasından sızma
|
|
durchrieseln
{v}
[es rieselte durch, es hat durchgerieselt]
|
arasından sızmak
|
|
durchrinnen
{v}
[ich rann durch, ich habe durchgeronnen]
|
arasından yavaşça akıp gitmek
|
|
durchschauen
{v}
[ich schaute durch, ich habe durchgeschaut]
|
arasından bakarak görmek
|
|
durchschauend
{adj}
|
arasından bakarak gören
|
|
durchscheinen
{v}
|
arasından ışık geçirmek
|
|
durchschneiden
{v}
[ich schnitt durch, ich habe durchgeschnitten]
|
arasından geçmek
|
|
das
Durchsickern
{sub}
{n}
|
arasından akma
|
|
durchsickern
{v}
[ich sickerte durch, ich bin durchgesickert]
|
arasından akmak
|
|
durchsickern
{v}
[ich sickerte durch, ich bin durchgesickert]
|
arasından geçmek
|
|
durchsickern
{v}
[ich sickerte durch, ich bin durchgesickert]
|
arasından sızmak
|
|
die
Durchsickerung
{sub}
{f}
|
arasından sızma
|
|
durchströmen
{v}
|
arasından geçip gitmek
|
|
durchtunneln
{v}
|
arasından geçirmek
|
|
die
Durchtunnelung
{sub}
{f}
|
arasından geçirme
|
|
durchwerfen
{v}
|
arasından atmak
|
|
fahren zwischen
{v}
|
arasından sürmek
|
|
herandringen
{v}
|
arasından geçip gelmek
|
|
hindurch bringen
{v}
|
arasından geçirmek
|
|
hindurchdrängen
{v}
|
arasından geçmeğe zorlamak
|
|
hindurchfinden
{v}
|
arasından geçit bulmak
|
|
hindurchgucken
{v}
|
arasından bakmak
|
|
hindurchschieben
{v}
|
arasından sokmak
|
|
hindurchschlängeln
{v}
|
arasından yılankavi giderek geçmek
|
|
hindurchschlüpfen
{v}
|
arasından sıyrılarak geçmek
|
|
hindurchstecken
{v}
|
arasından geçirmek
|
|
hindurchtreten
{v}
[durch etwas hindurchdringen]
|
arasından geçmek
|
|
durch
|
-in arasından
|
|
durch den Fußboden
|
taban arasından
|
|
durch die Kellermauer
|
bodrum duvarı arasından
|
|
hindurch
{adv}
|
-in arasından
|
|
quer durch
|
-in arasından
|
|
quer über
|
-in arasından
|
|
querfeldein
{adv}
|
tarlalar arasından
|
|
0.003s