2 direkte Treffer gefunden für: ayakkabı

Deutsch Türkisch
der Schuh {sub} {m} ayakkabı
das Schuhwerk {sub} {n} ayakkabı

77 indirekte Treffer gefunden für: ayakkabı

Deutsch Türkisch
der Absatz {sub} {m} [Schuhabsatz] ayakkabı ökçesi
Absprung des Schuhs {sub} {m} ayakkabının fırlaması
beschuhend {adj} ayakkabı giydiren
besohlen {v} ayakkabıya pençe vurmak
das Boxkalf {sub} {n} ayakkabı yapımında kullanılan dana derisi
die Brandsohle {sub} {f} ayakkabı tabanı astarı
die Brandsohle {sub} {f} ayakkabının tabanı
die Brandsohlen {sub} {pl} ayakkabının tabanı
deine Schnürsenkel sind offen ayakkabı bağların çözük
die Schuhe binden {v} ayakkabıları bağlamak
die Schuhe durchlaufen {v} ayakkabıları delininceye kadar giymek
die Schuhe schief treten ayakkabılara yan basmak
die Schuhe schnüren ayakkabıları bağlamak
die Schuhe zuschnüren ayakkabıları bağlamak
durchlaufen {v} [ich lief durch, ich habe durchgelaufen] ayakkabı kullanarak eskitmek
einen Schuh besohlen ayakkabı pençelemek
die Einlage {sub} {f} [im Schuh] ayakkabı ek tabanı
die Einlagesohle {sub} {f} ayakkabı altlığı
die Einlegesohle {sub} {f} ayakkabı keçesi
Er handelt mit Schuhen ayakkabı ticareti yapıyor
er putzte seine Schuhe ayakkabılarını temizledi
der Flickschuster {sub} {m} ayakkabı tamircisi
die Fußbekleidung {sub} {f} ayakkabı,çorap gibi ayağa giyilen giyecekler
geschustert [er, sie, es hat~] ayakkabı tamir etmiş
Gummilösungen für Schuhfabriken {sub} {pl} ayakkabı fabrikalarında solisyonlar
die Hacke {sub} {f} ayakkabı topuğu
die Hartmetallspike {sub} {f} ayakkabı kaymasını önleyici sivri metal cisimler
der Holzschuhmacher {sub} {m} ayakkabı kalıbı imalcisi
ich brauche Schnürsenkel ayakkabı bağcığına ihtiyacım var
ich habe meine Schuhe gewechselt ayakkabılarımı değiştirdim
ich muss meine Schuhe besohlen lassen ayakkabılarıma pençe yaptı
Ihr Schuh ist offen! ayakkabınız açık!
die Kappe {sub} {f} ayakkabı burnu
der Knecht {sub} {m} ayakkabı çekeceği
der Kneif {sub} {m} ayakkabı tamircisi bıçağı
das Kratzeisen {sub} {n} ayakkabı çamurunu temizleme demiri
der Lasting {sub} {m} [damastartiger Stoff, besonders für Möbel, Schuhe o. Ä.] ayakkabı ve mobilyalarda kulalnılan şam kumaşına benzer bez
die Löffelraspel {sub} {f} ayakkabı raspalı
Mein Schnürsenkel geht ständig auf ayakkabı bağım durmadan çözülüyor
Mein Schuh drückt mich ayakkabım ayağıma vuruyor
mir drückt der Schuh ayakkabım sıkıyor
Modelle für die Schuhindustrie {sub} {pl} ayakkabı endüstrisi için modeller
Nagel für die Schuhmacherei {sub} {m} ayakkabı çivisi
die Nummer {sub} {f} ayakkabı numarası
ohne Schuhe ayakkabısız
Putze deine Schuhe! ayakkabılarını temizle
putzen Sie Ihre Schuhe! ayakkabılarınızı temizleyin!
der Reparaturschuhmacher {sub} {m} ayakkabı tamircisi
der Riemen {sub} {m} ayakkabı bağcığı
der Schnursenkel {sub} {m} ayakkabı bağı
das Schnürband {sub} {n} ayakkabı bağcığı
abgelederte Schuhe yıpranmış ayakkabı
abgelederter Schuh {sub} {m} aşınmış ayakkabı
der Absatzschuh {sub} {m} topuklu ayakkabı
der Alltagsschuh {sub} {m} günlük ayakkabı
der Aufsteckschuh {sub} {m} [Art von Deckel] ilave üzerine geçirme ayakkabı
die Botten {sub} {f} {ugs.} [bes. nordd.] büyük kaba ayakkabı
der Bundschuh {sub} {m} renkli ayakkabı
die Boots {sub} {pl} bileğe kadar çıkan deri ayakkabı
der Dornschuh {sub} {m} çivili ayakkabı
ein anderes Paar Schuhe başka bir çift ayakkabı
ein Paar Schuhe bir çift ayakkabı
einzelner Schuh {sub} {m} tek ayakkabı
die Espadrille {sub} {f} tabanı otdan bezden ayakkabı
fester Schuh {sub} {m} sağlam ayakkabı
festes Schuhwerk {sub} {n} sağlam ayakkabı
der Festschuh {sub} {m} kapalı ayakkabı
der Filzschuh {sub} {m} keçe ayakkabı
flacher Schuh {sub} {m} alçak ayakkabı
der Flechtschuh {sub} {m} örgü ayakkabı
genagelter Schuh {sub} {m} çivili ayakkabı
der Gesellschaftsschuh {sub} {m} bayramlık ayakkabı
getragen {adj} kullanılmış ayakkabı
griffiger Schuh {sub} {m} kaymayan ayakkabı
der Gummischuh {sub} {m} deri ayakkabı
der Gummischuh {sub} {m} lastik ayakkabı
der Haferlschuh {sub} {m} pokal ayakkabı
0.005s