14 direkte Treffer gefunden für: Treue


77 indirekte Treffer gefunden für: Treue

Deutsch Türkisch
die Treuhand {sub} {f} law kayyum
treu bleiben {v} sadık kalmak
treu bleibend {adj} sadık kallan
treu dem Eid yemine bağlı
treu ergeben {adj} sadakatli
treu geblieben [er, sie, es ist~] treu geblieben
treu zu seinen Freunden arkadaşlarına sadık
der Treubruch {sub} {m} sadakatsizlik
der Treubruch {sub} {m} sadakatsızlık
der Treubruch {sub} {m} vefasızlık
der Treubruchstatbestand {sub} {m} sadakatsızlık tipikliği
treubrüchig {adj} aldatıcı
treubrüchig {adj} sadakatsiz
treubrüchig {adj} vefasız
treubrüchiger {adj} daha sadakatsiz
treubrüchigste {adj} en sadakatsiz
treue, getreue Anhängerin {sub} {f} [weiblich] sadık taraftar
Treue brechen {v} bağlılığı kırmak
Treue brechen {v} sadakati bozmak
Treue schwören {v} sadakat yemini etmek
das Treueversprechen {sub} {n} [Versprechen, durch das sich jemand zur Treue verpflichtet] sadakat sözü vermek
treue Stütze {sub} {f} sadık destekçi
das Treueid {sub} {n} bağlılık yemini
das Treueid {sub} {n} sadakat yemini
die Treuekarte {sub} {f} bağlılık kartı
der Treuekriterium {sub} {m} bağlılık kriteri
die Treuepflicht {sub} {f} bağlılık görevi
die Treuepflicht {sub} {f} gönül borcu
die Treuepflicht {sub} {f} sadakat görevi
die Treuepflicht {sub} {f} vefa borcu
die Treuepfllicht {sub} {f} sadakat borcu
das Treueprogramm {sub} {n} sadakat programı
die Treueprämie {sub} {f} bağlılık primi
die Treueprämie {sub} {f} bağlılık ödülü
die Treueprämien {sub} {pl} bağlılık primleri
die Treuequote {sub} {f} bağlılık oranı
treuer {adj} daha sadık
treuer Freund {sub} {m} sadık arkadaş
treuer Kollege {sub} {m} sadık meslektaş
treuer Kunde {sub} {m} sadık müşteri
treuer Käufer {sub} {m} sadık satın alıcı
treuer Verbraucher {sub} {m} sadık tüketici
der Treuerabatt {sub} {m} sadıklık iskontosu
treuergeben {adj} sadakatli
der Treueschwur {sub} {m} sadakat yemini
treueste {adj} en sadık
der Treugeber {sub} {m} vesayet üzerinden dolaylı yatırım
treugesinnt {adj} sadakat zihniyetli
die Treugesinnte {sub} {pl} sadık zihniyetli kişiler
das Treugut {sub} {n} yediemin
das Treugut {sub} {n} sahipliği tartışmalı/şüpheli malların emanet edildiği tarafsız makam [yediyemin]
abstandsgetreu mesafeye uygun
die Amtsuntreue {sub} {f} göreve ihanet
die Bahntreue {sub} {f} demiryolu güvenirliği
die Berufstreue {sub} {f} mesleki sadakat
bibeltreu {adj} İncile bağlı
buchstabengetreu {adj} harfi harfine
buchstabengetreu {adj} harfiyen
buchstabengetreu {adj} tamı tamına
die Budgettreue {sub} {f} bütçeye sadık kalma
bundestreu {adj} devlete sadık
die Bundestreue {sub} {f} federal devlet yararına hareket prensibi
die Bundestreue {sub} {f} Federal devlet yararına hareket prensibi
die Bündnistreue {sub} {f} ittifaka bağlılık
detailgetreu detaya sadık
detailgetreu teferruata uygun
eheliche Treue {sub} {f} eşlerin birbirine olan iffet borcu
eheliche Treue {sub} {f} sadakat yükümlülüğü
ehetreu {adj} evliliğe sadık
die Einstreu {sub} {f} [zur Aufnahme von Kot & Urin] hayvan yataklığı
die Einstreu {sub} {f} hasır
die Einstreu {sub} {f} ot
Englandtreu {adj} İngiltereye sadakatli
er blieb sich selbst treu kendine sadık kalmıştı
erwartungstreu {adj} beklentiye sadık
die Erwartungstreue {sub} {f} kusursuzluk
erwartungsuntreu {adj} beklentiye sadık olmayan
0.005s