6 direkte Treffer gefunden für: Kälte


77 indirekte Treffer gefunden für: Kälte

Deutsch Türkisch
kalte Aussperrung {sub} {f} acımasız lokavt
kalte Brise {sub} {f} soğuk hafif rüzgâr
kalte Dauerwelle {sub} {f} soğuk ondile
kalte Diffusion {sub} {f} soğuk difüzyon
kalte Dusche {sub} {f} soğuk duş
kalte Farbe {sub} {f} soğukluk hissi uyandıran donuk renk
kalte Fusion {sub} {f} enerji üretimi için kullanılan hidrojen izotoplarından kontrollu nükleer füzyon oluşturma metodu
kalte Füße {sub} {pl} soğuk ayaklar
kalte Füße bekommen [wörtlich] ayakları üşümek
kalte Füße bekommen {ugs.} önemli bir karar, veya önemli bir randevudan kısa bir süre önce korkma, veya belirsiz hale gelme ve projeden vazgeçme
kalte Gemüsesuppe {sub} {f} soğuk sebze çorbası
kalte Hände {sub} {pl} soğuk eller
kalte Kerze {sub} {f} soğuk buji
kalte Kompresse {sub} {f} soğuk kompres
kalter Krieg ging mit dem Fall der Mauer zu ende soğuk savaş (Berlin) duvarın(ın) yıkılmasıyla bitti
kalte Küche {sub} {f} büfe
kalte Küche {sub} {f} soğuk yemekler
kalte Küche soğuk mezeler
kalte Küche soğuk yemekler
kalte Luft {sub} {f} soğuk hava
kalte Luftmasse {sub} {f} soğuk hava kitlesi
kalte Packung {sub} {f} [Medizin] soğuk pansuman
kalte Platte {sub} {f} [Speise] soğuk yemek
kalte Quellen {sub} {pl} soğuk kaynaklar
kalte Schulter {sub} {f} soğuk omuz
kalte schulter zeigen {sub} {f} {ugs.} ilgi göstermemek
kalte Spur {sub} {f} soğuk iz
kalte Stelle {sub} {f} soğuk yer
kalte Strömung {sub} {f} soğuk akıntı
kalte Verbindung {sub} {f} soğuk bağlantı
kalte Vernietung {sub} {f} soğuk perçin
kalte Waschung {sub} {f} soğuk yıkama
kalte Welle {sub} {f} soğuk dalga
kalte Wurst {sub} {f} soğuk sucuk
kalte Zone {sub} {f} soğuk alan
kalte Zugluft {sub} {f} soğuk hava ceryanı
kalte Zuleitung {sub} {f} soğuk akıtım
die Kaltemaillierung {sub} {f} soğuk emaylama
die Kaltemission {sub} {f} soğuk emisyon
die Kaltemission {sub} {f} soğuk katodlu verici
das Kaltentfetten {sub} {n} soğuk yağ çıkarma
kalter Abszess {sub} {m} soğuk apse
kalter Aufschnitt {sub} {m} soğuk dilim
kalter Bissen {sub} {m} soğuk lokma
kalter Braten {sub} {m} soğuk kızartma
kalter Frieden {sub} {m} [analog zu kalter Krieg] soğuk barış
kalter Happen {sub} {m} soğuk lokma
kalter Kaffee {sub} {m} [wörtlich] soğuk kahve
kalter Kaffee {sub} {m} [Redewendung: Eine alte Geschichte oder Information] eski hikâye
kalter Kaffee macht schön soğuk kahve güzelleştirir
kalter Krieg [Politik] sinir harbi
10 Grad Kälte sıfırın altında 10 derece soğuk
aber trockene Kälte fakat kuru soğuk
bei 10 Grad Kälte 10 derece soğukta
bittere Kälte {sub} {f} aşırı soğuklar
bittere Kälte {sub} {f} şiddetli soğuklar
durchdringende Kälte {sub} {f} dondurucu soğuk
eine grässliche Kälte müthiş bir soğuk
die Eiseskälte {sub} {f} dondurucu soğuk
eisige Kälte {sub} {f} buz gibi soğukluk
empfindlich gegen Kälte soğuğa karşı hassas
erkälte [ich~mich] üşütüyorun
extreme Kälte {sub} {f} aşırı soğuk
feuchte Kälte {sub} {f} nemli soğuk
garstige Kälte {sub} {f} rahatsız edici soğuk
die Gefühlskälte {sub} {f} duygu soğukluğu
die Gefühlskälte {sub} {f} duygusal soğukluk
die Gefühlskälte {sub} {f} duygusuzluk
gemeine Kälte {sub} {f} acımasız soğuk
die Geschlechtskälte {sub} {f} cinsel soğukluk
die Geschlechtskälte {sub} {f} frijidite
die Grabeskälte {sub} {f} mezar soğukluğu
grimmige Kälte {sub} {f} şiddetli soğuk
große Kälte korkunç soğuk
herbstliche Kälte {sub} {f} sonbahar soğuğu
die Hundekälte {sub} {f} {ugs.} aşırı soğuk
die Hundekälte {sub} {f} {ugs.} ısırıcı soğuk
0.008s