23 direkte Treffer gefunden für: sinir


77 indirekte Treffer gefunden für: sinir

Deutsch Türkisch
abfertigen am Grenzübergang sınır kapısında muamele yapmak
Abfertigung am Grenzübergang sınır kapısındaki işlemler
abgegrenzt sınırlı
abgegrenzter Wald {sub} {m} sınırlandırılmış orman
abgegrenzter Übergang {sub} {m} sınırlı geçiş
abgegrenztes Einkommen {sub} {n} sınırlandırılmış gelir
abgeschoben [vom Land] sınırdışı edilmiş
abgrenzbar {adj} sınırlanabilir
abgrenzen {v} [grenzte ab,hat abgegrenzt] sınırlamak
abgrenzen {v} [grenzte ab,hat abgegrenzt] sınırlandırmak
abgrenzend {adj} sınırlayan
der Abgrenzer {sub} {m} sınırlayıcı
abgrenzt sınırlar
die Abgrenzung {sub} {f} sınır çekme
die Abgrenzung {sub} {f} sınırlama
die Abgrenzungen {sub} {pl} sınırlamalar
die Abgrenzungen {sub} {pl} sınırlar
Abgrenzungs- sınırlama-
die Abgrenzungsart {sub} {f} sınırlama şekli
der Abgrenzungsbeleg {sub} {m} sınırlama dokümanı
die Abgrenzungsbuchung {sub} {f} sınırlama kaydı
das Abgrenzungsdatum {sub} {n} sınırlama kaydı
die Abgrenzungsfaktura {sub} {f} sınırlama faturası
das Abgrenzungsintervall {sub} {n} sınırlama aralaıkları
der Abgrenzungsmonat {sub} {m} sınırlanan ay
die Abgrenzungsmöglichkeit {sub} {f} sınırlama olanağı
das Abgrenzungsobjekt {sub} {n} sınırlanan obje
die Abgrenzungsperiode {sub} {f} sınıralama süresi
die Abgrenzungsposition {sub} {f} sınıralam pozisyonu
der Abgrenzungsposten {sub} {m} sınırlanan kalem
das Abgrenzungsproblem {sub} {n} sınıralama problemi
die Abgrenzungsrechnung {sub} {f} sınıralama faturası
das Abgrenzungsschema {sub} {n} sınırlama planı
der Abgrenzungssprungbefehl {sub} {m} sınırlama
die Abgrenzungsstreitigkeiten {sub} {pl} sınırlama tartışmaları
die Abgrenzungsvereinbarung {sub} {f} sınırlama anlaşması
das Abgrenzungszeichen {sub} {n} sınırlama imi
das Abgrenzungszeichen {sub} {n} sınırlama işareti
das Abgrenzungszeichen {sub} {n} sınırlama karakteri
das Abgrenzungszeichen {sub} {n} sınırlayıcı
abreagieren {v} [reagierte ab, hat abreagiert] sinirlerini yatıştırmak
Abschaffung der Grenzkontrollen {sub} {f} sınır kontrollarını kaldırma
Abschaffung von beschränkenden Bestimmungen {sub} {f} sınırlayıcı kuralları kaldırma
Abschaffung von Beschränkungen {sub} {f} sınırlamaları kaldırma
die Abschiebehaft {sub} {f} [Juristisch] sınırdışı etmek için tutuklama
die Abschiebehaft {sub} {f} sınır dışı etme nezareti
abschieben {v} [schob ab, hat abgeschoben] sınır dışı etmek
abschieben {v} [schob ab, hat abgeschoben] sınırdışı etmek
der Abschiebestopp {sub} {m} sınır dışı etme durdurması
die Abschiebung {sub} {f} sınır dışı etme
die abschiebungsanordnung {sub} {f} sınır dışı etme
rote Linie {sub} {f} [Umgangssprachlich] aşılmasına müsaade edilemez sınır
afferenter Nerv {sub} {m} iletici sinir
annehmbare Grenze {sub} {f} makul sınır
die Außengrenze {sub} {f} dış sınır
äußerste Grenze azami sınır
äußerste Grenze {sub} {f} dış sınır
äußerste Grenze {sub} {f} sınır
die Bagatellgrenze {sub} {f} asgari sınır
die Baumgrenze {sub} {f} ağaçlı sınır
benanntes Limit {sub} {n} konulan sınır
die Bestimmungsgrenze {sub} {f} belirlenen sınır
die Bestimmungsgrenze {sub} {f} saptanan sınır
beweglich {adj} taşınır
die Binnengrenze {sub} {f} sınır
blaue Grenze {sub} {f} mavi sınır
Bodensee grenzt an Deutschland und die Schweiz {sub} {m} Bodensee Almanya ve İsviçreye sınır
deutsch-deutsche Grenze {sub} {f} [historisch] iki Almanya arasındaki sınır
der Drillingsnerv {sub} {m} [Med.] yüzde bulunan ve önemli duyuları aktaran sinir
efferenter Nerv {sub} {m} tetikleyen sinir
eiserne Vorhang {sub} {m} aşılmaz sınır
fließende Grenze {sub} {f} akıcı sınır
genau überlegen düşünüp taşınır
generelle Obergrenze {sub} {f} genel üst sınır
die Gesamtgrenze {sub} {f} tüm sınır
Grenze mit Syrien {sub} {f} Suriye ile sınır
Grenze von sechs Seemeilen [eine~] saltı millik sınır
0.006s