24 direkte Treffer gefunden für: düzenli


63 indirekte Treffer gefunden für: düzenli

Deutsch Türkisch
anständig sein {v} düzenli olmak
anständige Tagesarbeit {sub} {f} düzenli gündüz işi
Artikel mit fester Nachfrage {sub} {m} düzenli satılabilen esya
die Artikulationen {sub} {pl} düzenli fikir yürütmeler
die Artikulations {sub} {f} düzenli konuşma
die Artikulationsbasis {sub} {f} düzenli konuşma bazı
aufgeräumt sein {v} düzenli olmak
auslegen {v} [zur Ansicht, Einsichtnahme o. Ä. hinlegen, ausbreiten] düzenli olarak yaymak
der Beat {sub} {m} düzenli aralıklarla oluşan kısım
die Beats {sub} {pl} düzenli aralıklarla oluşan kısımlar
bejagen {v} düzenli şekilde avlanmak
bejagt [er, sie, es~] düzenli şekilde avlan
die Bejagung {sub} {f} düzenli şekilde avlanma
der Besuch {sub} {m} düzenli gelme
die Börsenzeit {sub} {f} düzenli olarak yapılan borsa toplantı zamanı
Dauer des ordentlichen Aufenthalts {sub} {f} düzenli ikamet süresi
disponiert [er, sie, es~] düzenliyor
durch regelmäßige Steuereinnahmen gedeckter Haushalt düzenli vergi geliri ile karşılanan bütçe
dürfen wir mit regelmäßigen Aufträgen rechnen düzenli sipariş alabilirmiyiz?
das Ebenmaß {sub} {n} düzenlilik
die Ebenmäßigkeit {sub} {f} düzenlilik
ein geregelter Warenfluss düzenli bir eşya akışı
ein geregeltes Gehalt düzenli bir aylık
ein geregeltes leben führen düzenli bir hayat sürmek
einer geregelten Arbeit nachgehen düzenli bir işi olmak
einreihen {v} düzenli hale getirmek
fließen {v} [Verkehr] düzenli akmak
der Follower {sub} {m} [regelmäßiger Empfänger einer Nachricht beim Twittern] düzenli tvit haberi alan kişi
die Freizeitarbeit {sub} {f} düzenli dışında çalışma
die Freizeitbetätigung {sub} {f} düzenli dışında çalışma
führt durch [er, sie, es~ Veranstaltung] düzenliyor
gepflegte Manieren {sub} {pl} düzenli davranış
geregelte Beschäftigung {sub} {f} düzenli
geregelte Einkünfte {sub} {pl} düzenli gelirler
geregelte Wartung {sub} {f} düzenli bakım
geregelter Arbeitstag {sub} {m} [9 - 17 Uhr] düzenli saatleri
geregelter Börsenmarkt {sub} {m} düzenli borsa pazarı
geregelter Druckaufbau {sub} {m} düzenli basınç uygulama
geregelter Markt {sub} {m} düzenli pazar
geregelter Warenfluss {sub} {m} düzenli mal akımı
geregeltes Gehalt {sub} {n} düzenli aylık gelir
geregeltes Leben {sub} {n} düzenli yaşam
die Gesetzmäßigkeit {sub} {f} düzenlilik
gleichmäßige Behandlung {sub} {f} düzenli tedavi
gleichmäßige Beschleunigung {sub} {f} düzenli hızlanma
gleichmäßige Rendite {sub} {f} düzenli verim
gleichmäßiger Anstieg {sub} {m} düzenli çıkma
gleichmäßiger Atem {sub} {m} düzenli nefes alıp verme
gleichmäßiger Fluss {sub} {m} düzenli akım
gleichmäßiger Lauf {sub} {m} düzenli koşu
gleichmäßiges Atmen {sub} {n} düzenli soluma
alles ist in Ordnung her şey düzenli
am geräumigsten {adj} en düzenli
ganz regelmäßig tam düzenli
gepflegter {adj} daha düzenli
gepflegteste {adj} en düzenli
gleichmäßiger {adj} daha düzenli
gleichmäßigste {adj} en düzenli
ordentlicher {adj} daha düzenli
ordentlichere daha düzenli
sauber und ordentlich {adj} temiz ve düzenli
tipptopp in Ordnung tamamen düzenli
völlig in Ordnung {sub} {f} tam düzenli
0.005s