15 direkte Treffer gefunden für: sauber


77 indirekte Treffer gefunden für: sauber

Deutsch Türkisch
sauber gegossen kusursuz döküm
sauber gekachelt temiz fayanslanmış
sauber halten {v} temiz tutmak
sauber halten {v} çekidüzen vermek
sauber herausgeputzt tertipli süslenmiş
sauber machen [Haus, Wohnung] temizlemek
sauber machen {v} paklamak
sauber machen {v} temizlemek
sauber rasiert temiz sakal traşı olmuş
sauber und ordentlich {adj} temiz ve düzenli
sauber und rein {adj} temiz ve saf
sauber werden {v} temizlenmek
sauberbürsten {v} fırçayla temizlemek
saubere Arbeit {sub} {f} temiz
saubere Arbeit {sub} {f} iyi
saubere Energie {sub} {f} temiz enerji
saubere Energiequellen {sub} {pl} temiz enerji kaynakları
saubere Handschrift {sub} {f} temiz el yazısı
saubere Hefe {sub} {f} temiz maya
saubere Hände {sub} {pl} temiz eller
saubere Luft {sub} {f} temiz hava
saubere Lösung {sub} {f} iyi çözüm
saubere Lösung {sub} {f} temiz çözelti
saubere Produkte {sub} {pl} temiz ürünler
saubere Produktion {sub} {f} temiz imalat
saubere Rasur {sub} {f} temiz traş
saubere Schnittkante {sub} {f} temiz kesilmiş köşe
saubere Schnittkanten {sub} {pl} temiz kesilmiş köşeler
saubere Schrift {sub} {f} temiz yazı
saubere Sprache {sub} {f} temiz lisan
saubere Stiefel {sub} {pl} temiz çizmeler
saubere Technologie {sub} {f} temiz teknoloji
saubere Technologie {sub} {f} çevreye zararsız teknoloji
saubere Windel {sub} {pl} temiz sargılar
saubere Wäsche anziehen {v} temiz çamaşır giymek
saubere Zunge {sub} {f} temiz dil
sauberer {adj} daha temiz
sauberer {adj} daha pak
sauberer Charakter temiz bir karakter
sauberer Supraleiter {sub} {m} temiz süpe iletken
sauberer Wettbewerb {sub} {m} tertipli yarış
sauberer wird's nicht daha temiz olamaz
sauberer Zustand {sub} {m} temiz durum
sauberer Zustand {sub} {m} düzenli vaziyet
sauberere daha temiz
saubererer Kraftstoff {sub} {m} daha temiz yakıt
sauberes Anarbeiten {sub} {n} temiz prefabrikasyon
sauberes Bettzeug {sub} {n} temiz yatak çamaşırı
sauberes Ergebnis {sub} {n} tertipli sonuç
sauberes Erzeugnis {sub} {n} temiz ürün
sauberes Floaten {sub} {n} temiz dalgalanma
alles sauber {adj} her şey temiz
blitzsauber {adj} pak
blitzsauber {adj} temiz
blitzsauber {adj} tertemiz
blitzsauber {ugs.} bembeyaz
dieser Bach ist sehr sauber bu dere çok temiz
extrem sauber ekstrem temiz
ganz sauber tertemiz
glänzend sauber {adj} pırıl pırıl temiz
machte sauber [er, sie, es~] temizlemişti
makellos sauber {adj} tertemiz
metallisch sauber {adj} metalce temiz
nicht ganz sauber tam temiz değil
peinlich sauber {adj} aşırı temiz
pieksauber {adj} gıcır gıcır
pieksauber {adj} pırıl pırıl
tadellos sauber {adj} mükemmel temiz
unsauber {adj} dürüst olmayan
unsauber {adj} düzensiz
unsauber {adj} itinasız
unsauber {adj} kanundışı
unsauber {adj} kirli
unsauber {adj} pis
unsauber {adj} temiz olmayan
unsauber {adj} yasadışı
unsauber {adj} özensiz
0.005s