14 direkte Treffer gefunden für: beşte


77 indirekte Treffer gefunden für: beşte

Deutsch Türkisch
beste, optimale Voraussetzungen für etwas schaffen bir şey için en iyi, optimum şartlar oluşturmak
beste Anpassung {sub} {f} en iyi uyum
Beste auf dem Markt {sub} {n} piyasanın en iyisi
beste Aufführung {sub} {f} en iyi temsil
Beste aus meiner Begabung machen {sub} {n} yeteneğimi en iyi şekilde kullanmak
Beste aus mir herausholen {sub} {n} tüm gücümü kullanmak
beste Aussichten {sub} {pl} en iyi beklentiler
beste Bedingungen {sub} {pl} en iyi şartlar
beste Freunde für immer daime en iyi arkadaşlar
beste Freundin {sub} {f} en iyi kız arkadaş
beste Gelegenheit {sub} {f} en iyi fırsat
beste Gesundheit {sub} {f} en iyi sıhhat
beste Grüße {sub} {pl} en güzel selamlar
beste Grüße zur Weihnachtszeit en içten Noel selamları
beste Jahre des Lebens hayatın en iyi zamanları
beste Lösung {sub} {f} en iyi çözüm
beste Methode {sub} {f} en iyi metot
beste Miete {sub} {f} en iyi kira
beste Note {sub} {f} en iyi not
beste Praxis {sub} {f} en iyi muayanehane
beste Preise bieten en iyi fiyatlar sunmak
beste Qualität {sub} {f} en iyi kalite
beste Rezepte {sub} {pl} en iyi reçeteler
beste sachen {sub} {pl} en iyi seyler
beste Schätzfunktion {sub} {f} en iyi tahmin fonksiyonu
beste Schätzung {sub} {f} en iyi tahmin
beste Seite {sub} {f} en iyi sayfa
beste Sorte {sub} {f} birinci sınıf
beste Sorte {sub} {f} iyi cins
beste statistische Maßzahl {sub} {f} en iyi istatistik sayı
beste Teil des Fleisches {sub} {m} etin en iyi parçası
beste verfügbare Techniken bulunan en iyi teknikler
beste verfügbare Technologie bulunan en iyi teknoloji
Beste vom Besten {sub} {n} en iyinin daha iyisi
beste Vorgehensweise {sub} {f} en iyi hareket tarzı
beste Ware {sub} {f} anasının gözü
beste Ware {sub} {f} birinci sınıf mal
beste Ware {sub} {f} en iyi mal
beste Ware {sub} {f} malın gözü
beste Wünsche {sub} {pl} en iyi dilekler
bestechen {v} [beeindrucken] iyi bir intiba bırakmak
bestechen {v} para yedirmek
bestechen {v} rüşvet vermek
bestechen {v} rüşvet yedirmek
bestechend {adj} para vererek
bestechend {adj} rüşvet veren
bestechend [Angebot] çekici
bestechend [beeindruckend] etkileyici
bestechend [einfach, elegant, klar] göz alıcı
bestechend [Geist, Kondition] çarpıcı
bestechend [schön, logisch] cezbedici
allerbeste {adj} en iyi
die Allerbeste {sub} {f} en iyisi
aufs allerbeste {adj} hepsinin en iyisi
aufs Beste {adv} en iyisi
aufs Beste {adv} mümkün mertebe
das Allerbeste en iyisi
das Beste en iyi
der erste Beste olur olmaz biri
der erste Beste rastgele biri
drittbeste {adv} en iyi üçüncü
eindeutig das Beste belliki en iyisi
er ist der Beste o en iyisi
erst beste en iyilerden ilki
die erstbeste {sub} {f} ilk ihtimal
der erstbeste {sub} {m} ilk olasılık
das erstbeste {sub} {n} ilk ihtimal
erste Beste ilk ihtimal
erste Beste rastgele
herbeste {adj} en ekşi
Hoffen wir das Beste umarız iyi olur
die Jahrgangsbeste {sub} {f} en iyi yıl şarabı
die Klassenbeste {sub} {f} [Schülerin] sınıf birincisi
die Komposition {sub} {f} [Musik] şarkı beste
mit Abstand das Beste açık farkla en iyi
mit Abstand das Beste açıkça en iyi
das Nonett {sub} {n} dokuz ayrı müzik aleti için beste
0.004s