19 direkte Treffer gefunden für: iyilik


53 indirekte Treffer gefunden für: iyilik

Deutsch Türkisch
abmeiern {v} [meierte ab, hat abgemeiert] iyilikten uzaklaştırmak
anerkennend {adj} iyilikbilir
Barmherzige Liebe {sub} {f} iyilikseverlik
der Benefiziant {sub} {m} iyiliksever
dankbar {adj} iyilikbilir
das Herz am richtigen, rechten Fleck haben {v} iyiliksever, yardımsever olmak
der undankbare Sohn iyilik bilmez oğul
der Donator {sub} {m} iyilik yapan
der Edelmut {sub} {m} iyilikseverlik
edelmütig {adj} iyiliksever
ein Undankbarer iyilik bilmez biri
er hat sein Herz am rechten Fleck iyiliksever biri
etwas aus Gefälligkeit tun {v} iyilik olarak yapmak
die Gefallen {sub} {pl} iyilikler
Gefallen tun {v} iyilik yapmak
gefälligkeitshalber {adv} [aus Gefälligkeit] iyilik için
Gnade finden {v} iyilik görmek
gnadebringend {adj} iyilik getiren
gnadenvoll {adj} iyilik dolu
gute Fee {sub} {f} iyilik meleği
Gutes tun {v} iyilik yapmak
Gutes versprechen {v} iyilikler sözü vermek
Güte ausstrahlen {v} iyilik saçmak
gütig {adj} iyilikle
gütlich {adj} iyilikçe
gütliche Einigung {sub} {f} iyilikçe anlaşma
gütliche Regelung {sub} {f} iyilikçe çözüm
gütliche Teilung {sub} {f} iyilikçe ayırma
gütliche Trennung {sub} {f} iyilikçe ayrılma
gütliches Zureden {sub} {n} iyilikçe ikna
im Guten iyilikle
im Guten wie im Schlechten iyilikte ve kötülükte
karitativ {adj} iyilik sever
menschenfreundlich {adj} iyiliksever
die Menschenfreundlichkeit {sub} {f} iyilikseverlik
die Menschenliebe {sub} {f} iyilikseverlik
mildherzig {adj} iyiliksever
die Mildherzigkeit {sub} {f} iyilikseverlik
mildtätig {adj} iyiliksever
nichts Gutes versprechen iyilik vaadetmemek
philanthropisch {adj} iyiliksever
seinem Herzen einen Stoß geben iyilik yapmak için kendini zorlamak
sich erkenntlich zeigen iyilikle karşılık vermek
der Undank {sub} {m} iyilik bilmezlik
undankbar {adj} iyilik bilmez
undankbarer Mensch {sub} {m} iyilik bilmez insan
undankbarer Schurke {sub} {m} iyilik bilmez hergele
undankbarere- iyilik bilmez-
die Undankbarkeit {sub} {f} iyilik bilmezlik
wohl tuend {adj} iyilik eden
wohl tun {v} iyilik etmek
finanzielle Gesundheit {sub} {f} mali iyilik
kleine Gefälligkeit {sub} {f} küçük iyilik
0.003s