Keine direkten Treffer gefunden für: başkalarını

Deutsch Türkisch

51 indirekte Treffer gefunden für: başkalarını

Deutsch Türkisch
der Aliozentrismus {sub} {m} [Allozentrismus] başkalarını önemseme
am Zug sein {v} [Derjenige sein, auf den die Anderen warten] başkalarını bekleten olmak
andere belästigen {v} başkalarını rahatsız etmek
andere schlecht machen {v} başkalarını kötülemek
andere schlechtmachen {v} başkalarını kötülemek
anderen voraus başkalarının önünde
auf andere herunterschauen {v} başkalarını küçük görmek
auf andere wirken başkalarını etkilemek
auf anderer Leute Kosten başkalarının zararına
auf Kosten anderer Leute başkalarının hesabına
aus den Fehlern anderer lernend başkalarının hatalarından öğrenen
der Automorphismus {sub} {m} başkalarının davranışlarını kendi ölçütlerine göre yargılama
das haben wollen, was andere haben başkalarının sahip olduğuna sahip olmak istemek
ein rücksichtsloser Fahrer başkalarını hiçe sayan sürücü
Einmischung in anderer Leute Angelegenheiten {sub} {f} başkalarının işine karışmak
fremde Vorstellungen {sub} {pl} başkalarının fikirleri
fremdschämen {v} başkalarının yerine utanmak
Geist der Nächstenliebe {sub} {m} başkalarını sevme ruhu
der Gesundheitsapostel {sub} {m} başkalarını da bu konuda eleştiren kişi
hineindenkend {adj} başkalarının hislerini anlayan
hören auf andere [sie~] başkalarını dinliyorlar
kollektivieren {v} başkalarının da kullanımına sokmak
Missbilligung anderer {sub} {f} başkalarını kınama
mit fremden Federn schmücken {v} başkalarının başarısını kendisininmiş gibi göstermek
nach dem Mund reden {v} başkalarının duymak istediğini söylemek
nachdrängen {v} [andere vor sich her drängen, schieben in dem Bestreben] başkalarını iteklemek
nachdrängend {adj} başkalarını itekleyen
der Nachredner {sub} {m} başkalarının konuşmalarını taklit eden kişi
nachstoßen {v} [anderen folgend in gleicher Richtung, in dasselbe Gebiet vordringen] başkalarını takip ederek ilerlemek
Nutzen aus den Fehlern anderer ziehen başkalarının hatalarından öğrenmek
Passivrauchen [Med.] başkalarının içtiği tütünün dumanından etkilenme
der Plagegeist {sub} {m} {ugs.} başkalarının başına belâ olan kişi
die Rampensau {sub} {f} {ugs.} başkalarını gölgede bırakıp, kendi ön plana çıkan kişi
rumschnüffeln {v} [herumschnüffeln] başkalarının işine karışmak
herumschnüffeln {v} [rumschnüffeln] başkalarının işine karışmak
die Rücksicht {sub} {f} başkalarının duygularına saygı
die Rücksichtnahme {sub} {f} başkalarını düşünme
die Rücksichtnahme {sub} {f} başkalarının duygularını dikkate alma
rücksichtslos {adj} başkalarını düşünmeyen
rücksichtslos {adj} başkalarının duygularını dikkate almayan
rücksichtsloser Abenteurer {sub} {m} başkalarını düşünmeyen maceraperest
rücksichtsloser Bauunternehmer {sub} {m} başkalarını düşünmeyen inşaat şirketi
die Rücksichtslosigkeit {sub} {f} başkalarını düşünmezlik
rücksichtsvoll {adj} başkalarını düşünen
die Schadenfreude {sub} {f} başkalarının zararına sevinme
der Scharfmacher {sub} {m} [sexuell erregende Sache, Reizwäsche] başkalarını kışkırtan kişi
die Scharfmacherei {sub} {f} başkalarını kışkırtma
der Schrecken {sub} {m} başkalarını korkutan kişi
sich auf Kosten anderer bereichern {v} başkalarının sırtından zengin olmak
sich aus jds. Angelegenheiten raushalten {v} başkalarının işine karışmamak
sich bahnen {v} [einen Weg~] başkalarını düşünmeden öne geçmek
0.002s