10
direkte Treffer gefunden für: hören
51
indirekte Treffer gefunden für: hören
Deutsch
|
Türkisch
|
|
hören auf
[sie~]
|
bırakıyorlar
|
|
hören auf ihn
[sie~]
|
onu dinliyorlar
|
|
hören auf ihn
[sie~]
|
ona kulak veriyorlar
|
|
hören auf andere
[sie~]
|
başkalarına kulak veriyorlar
|
|
hören auf andere
[sie~]
|
başkalarını dinliyorlar
|
|
Hören Sie auf meinen Rat!
|
benim tavsiyemi dinleyin!
|
|
Hören Sie mal!
|
dinleyin hele bir!
|
|
Hören Sie nicht?
|
duymuyor musunuz?
|
|
Hören Sie nicht, was ich sage?
|
dediğimi duymuyor musunuz?
|
|
Hören Sie, was ich sage?
|
dediğimi duyuyor musunuz?
|
|
Hören Sie, was ich sage?
|
dediğimi dinliyor musunuz?
|
|
Hören Sie?
|
duyuyor musunuz?
|
|
Hören Sie!
|
dinleyiniz!
|
|
hören von
{v}
|
…den,…dan duymak
|
|
hören wollen von
{v}
|
…den,…dan duymak arzu etmek
|
|
hörend
{adj}
|
duyan
|
|
hörend
{adj}
|
kulak veren
|
|
die
Hörende
{sub}
{f}
|
duyan (bayan)
|
|
der
Hörender
{sub}
{m}
|
duyan
|
|
Hören lassen
{v}
|
dinlettirmek
|
|
das
Hörensagen
{sub}
{n}
[vom ~]
|
söylenti olarak
|
|
das
Hörensagen
{sub}
{n}
|
kulaktan duymuş olma
|
|
das
Hörensagen
{sub}
{n}
|
söylenti
|
|
hörenswert
{adj}
|
duymaya değer
|
|
die
Hörentfernung
{sub}
{f}
[außer, in]
|
duyma mesafesi
|
|
das
Abhören
{sub}
{n}
|
birinin bilgisini dinleme
|
|
das
Abhören
{sub}
{n}
|
dinleme
|
|
das
Abhören
{sub}
{n}
|
gizli dinleme
|
|
das
Abhören
{sub}
{n}
|
izinsiz dinleme
|
|
das
Abhören
{sub}
{n}
|
söyletme
|
|
abhören
{v}
[heimlich]
|
gizli dinlemek
|
|
abhören
{v}
[heimlich]
|
gizlice dinlemek
|
|
abhören
{v}
[hörte ab, hat abgehört]
|
izinsiz dinlemek
|
|
abhören
{v}
[Schüler]
|
bilgisini yoklamak
|
|
abhören
{v}
|
anlattırmak
|
|
abhören
{v}
|
birinin bilgisini dinlemek
|
|
abhören
{v}
|
dinlemek
|
|
allmählich aufhören
{v}
|
yavaş yavaş bitmek
|
|
die
Amphoren
{sub}
{pl}
|
anforlar
|
|
an etwas hören
{v}
|
bir şey duymak
|
|
andächtig zuhören
{v}
|
dikkatle dinlemek
|
|
angehören
{v}
|
ait olmak
|
|
angehören
{v}
|
birinin malı olmak
|
|
angehören
{v}
|
mensup olmak
|
|
angehören
{v}
|
üyesi olmak
|
|
angenehm zu hören
|
duyması hoş
|
|
angestrengt zuhören
{v}
|
yorgun argın dinlemek
|
|
anhören
{v}
[hörte an, hat angehört]
|
dinlemek
|
|
anhören
{v}
[hörte an, hat angehört]
|
ifade almak
|
|
anhören
{v}
[hörte an, hat angehört]
|
işitmek
|
|
anhören
{v}
[hörte an, hat angehört]
|
kulak misafi olmak
|
|
0.003s