das
Abschleppen
{sub}
{n}
[Ackerbearbeitung]
|
arkasından çekme
|
|
abschleppen
{v}
[Ackerbearbeitung]
|
arkasından çekmek
|
|
auf den Rücken fallen
{v}
|
arkasından vurmak
|
|
beklatschen
{v}
[beklatschte, hat beklatscht]
|
arkasından konuşmak
|
|
beschwatzen
{v}
[beschwatzte, habe beschwatzt]
|
arkasından laf söylemek
|
|
beschwatzend
{adj}
|
arkasından laf söyleyen
|
|
dahinter stecken
{v}
|
arkasında bir şey gizli olmak
|
|
dahinter stehen
{v}
|
arkasında durmak
|
|
dahinterher sein
{v}
|
arkasında olmak
|
|
dahinterliegend
{adj}
|
arkasında duran
|
|
dahinterstecken
{v}
|
arkasında bir şey gizli olmak
|
|
dahinterstecken
{v}
|
arkasında gizli
|
|
dahintersteckend
{adj}
|
arkasında bir şey gizli olan
|
|
dahinterstehen
{v}
|
arkasında durmak
|
|
dazu setehen
{v}
|
arkasında durmak, desteklemek
|
|
die
Diffamation
{sub}
{f}
|
arkasından söz söyleme
|
|
diffamieren
{v}
|
arkasından konuşmak
|
|
die
Diffamierung
{sub}
{f}
|
arkasından konuşma
|
|
Durchhecheln
{v}
|
arkasından konuşmak
|
|
Durchhecheln
{v}
|
arkasından söylenmek
|
|
durchhören
{v}
|
arkasından duymak
|
|
einholen
{v}
|
arkasından yetişmek
|
|
ereilen
{v}
|
arkasından gelerek yakalamak
|
|
fahren nach
|
arkasından sürmek
|
|
folgen
{v}
[hinterhergehen]
|
arkasından gitmek
|
|
gegen jemanden losziehen
{v}
|
arkasından konuşmak
|
|
hintendrauf
{adj}
|
arkasından
|
|
hintenrum
{adv}
|
arkasından
|
|
hinter jemandem stehen
{v}
|
arkasında olmak
|
|
hinter seinem Rücken
|
arkasından
|
|
hinter sich her ziehen
{v}
|
arkasından çekmek
|
|
hinter sich lassen
{v}
|
arkasında bırakmak
|
|
hinterher
{adj}
|
arkasından
|
|
hinterher
{adv}
[örtlich]
|
arkasından
|
|
hinterherjagen
{v}
|
arkasından koşmak
|
|
hinterherkommen
{v}
|
arkasından gitmek
|
|
hinterherrennen
{v}
|
arkasından koşmak
|
|
hinterherschreien
{v}
|
arkasından haykırmak
|
|
Laufe ihm nach!
|
arkasından koş!
|
|
man sieht andeutungsweise ein Haus dahinter
|
arkasında belli belirsiz bir ev görünüyor
|
|
nach
|
arkasından
|
|
nachblicken
{v}
[blickte nach, hat nachgeblickt]
|
arkasından bakmak
|
|
nachblicken
{v}
[blickte nach, hat nachgeblickt]
|
arkasından bakışlarla takip etmek
|
|
nachblicken
{v}
[blickte nach, hat nachgeblickt]
|
arkasından izlemek
|
|
nachbringen
{v}
[brachte nach, hat nachgebracht]
|
arkasından getirmek
|
|
Nachfahren
{v}
|
arkasından gitmek
|
|
die
Nachfahrversuche
{sub}
{pl}
|
arkasından araçla takip etme denemeleri
|
|
nachgeschmissen sein
{v}
|
arkasından atılmış olmak
|
|
nachkommen
{v}
[kam nach, ist nachgekommen]
|
arkasından gelmek
|
|
der
Nachlauf
{sub}
{m}
|
arkasından yürüme
|
|
nachlaufen
{v}
[lief nach, hat nachgelaufen]
|
arkasından koşmak
|
|
dahinten
[hinter einer Person]
|
(kişinin) arkasında
|
|
dicht dahinter
{adv}
|
hemen arkasında
|
|
ein paar Meter dahinter
|
birkaç metre arkasında
|
|
einer hinter dem anderen
|
biri ötekini arkasında
|
|
genau hinter
|
tam arkasında
|
|
genau hinter dem Schiff
|
tam geminin arkasında
|
|
genau hinter der Halle
|
tam salonun arkasında
|
|
hinten im Buch
|
kitabın arkasında
|
|
hinten im Garten
|
bahçenin arkasında
|
|
hinten im Laden
|
dükkânın arkasında
|
|
hinten im Mund
|
ağızın arkasında
|
|
hinten im Nacken
|
ense arkasında
|
|
hinten im Schiff
|
geminin arkasında
|
|
hinten im Zimmer
|
odanın arkasında
|
|
hinter
[Ort]
|
-in arkasında
|
|
hinter dem Dorf
|
köyün arkasında
|
|
hinter dem Hauptmast
|
ana direğin arkasında
|
|
hinter dem Haus
|
evin arkasında
|
|
hinter dem Laden
|
dükkânın arkasında
|
|
hinter dem Mast
|
direğin arkasında
|
|
hinter dem Rücken
|
sırt arkasında
|
|
hinter dem Rücken von jemandem
|
birinin arkasında
|
|
hinter dem Schiff
|
geminin arkasında
|
|
hinter dem Tresen
|
masasının arkasında
|
|
hinter den Kulissen
[auch figürlich]
|
kulis arkasında
|
|
hinter den Linien
|
çizgilar arkasında
|
|