2 direkte Treffer gefunden für: işitme

Deutsch Türkisch
das Gehör {sub} {n} işitme
das Hören {sub} {n} işitme

60 indirekte Treffer gefunden für: işitme

Deutsch Türkisch
die Ablenkungsaudiometrie {sub} {f} işitme sapması ölçümü
die Akusmatagnosei {sub} {f} işitme bilinçsizliği
Anforderungen an das Hörvermögen {sub} {pl} işitme yeteneği kriterleri/ölçütleri
anhören {v} [hörte an, hat angehört] işitmek
die Anhörprobe {sub} {f} işitme deneyi
die Beglietstimmen {sub} {pl} işitme hallisünasyonları
die Beglietstimmen {sub} {pl} işitme sanrıları
Bilduntertitel für Gehörgeschädigte {sub} {m} işitme engelliler için alt yazı
das Gehör betreffend işitme organı ile ilgili
ein feines Gehör haben işitme hissi hassas olmak
erfahren {v} işitmek
das Gehör {sub} {n} işitme duygusu
das Gehör {sub} {n} işitme duyusu
das Gehör {sub} {n} işitme organı
Gehör betreffend {sub} {n} işitme organı ile ilgili
Gehör verlieren {v} işitme duyusunu kaybetmek
der Gehörfehler {sub} {m} [Med.] işitme kaybı
der Gehörfehler {sub} {m} işitme rahatsızlığı
der Gehörfehler {sub} {m} işitme özrü
der Gehörgang {sub} {m} [Med.] işitme yolu
die Gehörhalluzination {sub} {f} işitme halüsinasyonu
die Gehörhalluzination {sub} {f} işitme varsanısı
das Gehörknöchelchen {sub} {n} [Med.] işitme kemiği
gehörlos {adj} işitmeyen
gehörlos {adj} işitme özürlü
gehörlos {adj} işitme engelli
die Gehörlose {sub} {f} işitme engelli bayan
die Gehörlosenkultur {sub} {f} işitme özürlü kültürü
der Gehörlosenlehrer {sub} {m} işitme özürlü öğretmeni
die Gehörlosenschule {sub} {f} işitme özürlüler okulu
der Gehörloser {sub} {m} işitme özürlü
die Gehörloserin {sub} {f} [Hörbehinderte] işitme özürlü
die Gehörlosigkeit {sub} {f} işitme özürlüğü
die Gehörlosigkeit {sub} {f} işitmemezlik
der Gehörmesser {sub} {m} işitme yeteneği ölçer
der Gehörnerv {sub} {m} işitme siniri
das Gehörorgan {sub} {n} işitme organı
die Gehörperspektive {sub} {f} işitme perspektifi
der Gehörreflex {sub} {m} işitme refleksi
der Gehörschaden {sub} {m} işitme hasarı
der Gehörschaden {sub} {m} işitme engeli
die Gehörschulung {sub} {f} işitme eğitimi
die Gehörschärfe {sub} {f} işitme keskinliği
der Gehörsinn {sub} {m} işitme hissi
der Gehörsturz {sub} {m} işitme kaybı
der Gehörverlust {sub} {m} işitme kaybı
die Hörabsicht {sub} {f} işitme niyeti
die Höranlage {sub} {f} işitme cihazı
die Höranpassung {sub} {f} işitme ayarı
der Hörapparat {sub} {m} [Hörgerät] işitme cihazı
die Hörapparate {sub} {pl} işitme aletleri
die Altersschwerhörigkeit {sub} {f} yaşlılıkla gelen ağır işitme
automatisches Vorhören {sub} {n} otomatik ön işitme
berufsbedingte Schwerhörigkeit {sub} {f} mesleki ağır işitme
das Gedankenhören {sub} {n} düşüncelerini işitme
gutes Gehör {sub} {n} iyi işitme
hochgradige Schwerhörigkeit {sub} {f} yüksek derecede ağır işitme
die Innenohrschwerhörigkeit {sub} {f} içkulakda ağır işitme
mittlere bis hochgradige Schwerhörigkeit {sub} {f} orta ile yüksek dereceli ağır işitme
die Schwerhörigkeit {sub} {f} [Med.] ağır işitme
0.004s